Günümüz dünyasında bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Ancak ironik bir şekilde, bazı insanlar gerçeği görmekten, anlamaktan ve sorgulamaktan bilinçli olarak kaçıyor. İşte bu noktada "idrak kültürü" kavramı devreye giriyor. İdrak, yani anlama ve kavrama yetisi, bireyin hem kendini hem de çevresini sağlıklı bir şekilde yorumlayabilmesi için temel bir beceridir. Ancak bu becerinin eksikliği veya kullanılmaması, bireyleri ve toplumu büyük bir zihinsel esarete sürüklüyor.
Bazı insanlar, kendilerine zarar verildiğini bilseler de bunu kabul etmekten kaçınıyor. Bu, ya konfor alanlarını terk etmek istememelerinden ya da kendi yanlışlarına, hatalarına ve eksikliklerine ayna tutmak istememelerinden kaynaklanıyor. Biat kültürüyle büyümüş bireyler, sorgulamaktan korktukları için göz göre göre yanlışı savunuyor, hatta ona hayranlıkla bağlanıyorlar.
Bu noktada şu soruları sormak gerekiyor: İnsan neden anlamak istemez? Neden kendisine zarar veren kişiye ya da düzene körü körüne bağlı kalır?