TOP-AÇ

Cengizhan Göksu

Cengizhan Göksu

Tüm Yazıları

Artık sokaktaki insan gerçek bir ozanın dizelerini duysa anlamıyor, büyük bir ressamın eserini görse küçümsüyor, bir ustanın emeğini hiçe sayıyor. Çünkü toplumun terazisi bozuldu. Terazinin bir kefesinde alın teriyle üreten, sabahlara kadar çalışan gerçek sanatçılar var; diğer kefesinde ise şaklabanlık yaparak sahneye çıkan, iki hareketle gündeme gelen maskaralar. Ve ne acıdır ki toplum maskaraları tercih ediyor.

Sanat adına rezillik pazarlanıyor. Televizyonlarda, sosyal medyada sürekli şov peşinde koşanlar, hayatını tiyatroya, müziğe, edebiyata adamış gerçek sanatçılardan daha çok değer görüyor. Çünkü toplumun gözü artık gerçeğe değil, gösterişe kilitlenmiş.

Gerçek sanatçı açken, kirasını ödeyemezken, yaptığı eseri satamazken; sahte kahramanlar üç beş maskaralıkla köşeyi dönüyor. Bu mudur adalet? Bu mudur sanatın değer gördüğü bir toplum?

Cinsiyet değiştirmek, rezil kıyafetlerle sahneye çıkmak, alkol şişesini sanat diye sunmak alkışlanıyor.Yani demem o ki aç kalmışlar,cinsiyet değiştirip anırarak gerçek sanatçıların hakkını gasp ediyorlar toplumda buna çanak tutuyor.
Oysa gerçek sanatçı kalemini, sazını, fırçasını halkın ruhuna dokundurur. Ama kimse ruhu umursamıyor. Çünkü yozlaşma ruhsuz bir nesil doğurdu.

Bugün sahte sanatçılar gündem olurken, gerçek sanatçılar mezarında unutuluyor. Kaç kişi bir halk ozanının, bir gerçek şairin adını bilir? Ama rezillikleriyle televizyona çıkanların adını çocuklar bile ezbere söylüyor. Bu tablo, bir toplumun sanatla değil çürümeyle beslendiğinin en acı göstergesidir.

Sanat, toplumu yükseltmek içindi. Şimdi toplumu çamurun içine sürükleyenlerin elinde oyuncak oldu. Halk da bu oyuncağa alkış tutuyor.

Unutmayın, şaklabana sanatçı, rezilliğe sanat diyen toplum; bir gün hem kültürünü, hem ahlakını, hem de geleceğini kaybeder.

Sanatın cenazesi çoktan kalktı. Tabutun içinde sadece gerçek sanatçılar değil, aynı zamanda bu toplumun vicdanı da yatıyor.