Türk milliyetçiliğine sert bir çağrı

Bugün Türk milletinin varlığı, hem içeriden hem dışarıdan türlü oyunlarla kuşatılmışken; en büyük utancımız, Türk milliyetçilerinin paramparça, birbirine diş bileyen, birbirini küçümseyen, birbirini ötekileştiren bir halde olmasıdır. Türk milliyetçiliği davası, bir avuç çıkarcı siyasetçinin heveslerini tatmin etmek için yirmi parçaya bölünemez!

Bu topraklarda al bayrak için can verenlerin kanı, sırf koltuk sevdası uğruna kirli pazarlıklara meze edilemez! Her biri “gerçek Türkçü benim” diye kükreyip diğerini hain ilan edenler, aslında Türk milletinin yüreğine hançer saplayan gafillerdir!

Unutmayın: Türk milliyetçiliği bir bayrak gibidir; bu bayrak yere düşerse al bayrağın gölgesinde kimse rahat uyuyamaz! Kimin partisi daha büyük, kimin lideri daha meşhur diye kavga edenler, düşmana namlu doğrultmak yerine kendi kardeşini vurmakla meşguldür.

Türk’ün Türk’e düşman edilmesine fırsat tanıyan bu dağınıklık, tam da emperyalistlerin, bölücülüğün ve Türk düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektedir. Türk milliyetçiliği, kişisel ikballerin değil, Türk milletinin istikbalinin davasıdır!

Bugün birleşme vaktidir! Bugün şahsi hesapları bir kenara bırakıp Türk’ün kaderini ortak bir yumruk gibi düşmana indirme günüdür!

Ey Türk milliyetçileri! Sözde milliyetçilikten sıyrılıp, yüreğiyle, aklıyla, bileğiyle bir araya gelme zamanıdır! Türk’e hizmet etmeyen, Türk’ün birliğini sağlamayan her hareket, ister sağdan ister soldan gelsin, bu millete ihanettir!

Artık tek bir bayrak altında, tek bir yürekle, tek bir bilekle, Türk’ün geleceği için birleşin! Bölünmüş Türkçülerden milletimize hayır gelmez!

Varlığın Türk varlığına armağan olsun!

Vesselam...