Şampiyonuz… Süper ligde ne yapmalıyız, hedefimiz ne olmalı?

İlk gittiğim Kocaelispor maçı 1997 yılında İsmetpaşa Stadı’nda oynanan Kupa Galipleri Kupası maçıydı. O maçtaki heyecan verici bir pozisyon sonrasında tribünde yakılan meşalelerin ateşinden saçımız, beraber maça gittiğimiz arkadaşımın montu yanınca ve o dakikadan sonra tüm maçı ayakta zıplayarak izlemek durumunda kalınca ne kadar tutkulu bir seyircisinin olduğunu anlamıştım.

Kaderin cilvesi bu maçtan kısa bir süre sonra futbol hakemi oldum. Hem futbol hakemliği, hem de hakemlik sebebiyle Kocaelispor maçlarını hakemlerin ücretsiz izleyebilme fırsatı yakalamış bir öğrenci olarak Kocaelispor’un tüm maçlarını izler olmuştum.

O yıllar, hepimizin malumu olduğu üzere Kocaelispor’un o zaman ki adıyla 1.ligde fırtına gibi estiği, tabir yerindeyse dört büyüklere kök söktürdüğü yıllardı.

Sonraki yıllarda değişik sebeplerle maalesef 1.ligden düştüğümüz gibi alttaki diğer liglerden de birer birer düşerek amatöre kadar indik. Şimdi de nasıl düştüysek yerden kalmasını bilen yiğit gibi 16 yıl sonra yeniden hak ettiğimiz yer olan Süper Lig’deyiz.

Kocaelispor’umuzun şampiyonluğunda pay sahibi olan kulüp yöneticilerimize, futbolcularımıza, hocalarımıza, şehrimizin sivil toplum kuruluşlarına, belediyelerimizin yöneticilerine ve tabi ki her koşulda takımını destekleyen seyircilerimizi tebrik ediyorum. Bu birliktelik olmasaydı bu başarılamazdı.

Aslında bu yılın başından beri şampiyonluğun geleceğini hepimiz hissediyorduk ve bu sezon bitmeden çok önce şampiyonluğumuzu ilan ettik. Kalabalık ve coşkulu bir şekilde stadımızda kutlamamızı da yaptık.

Peki bundan sonraki Süper Lig yolculuğumuzda neler yapabiliriz, neyi hedeflemeliyiz?

Ülkemizde sadece futbolda değil, hemen hemen tüm konularda başarı varsa her şeyin çok iyi olduğu söylenir ve olan sorunlar da yokmuş gibi unutulur.

Bunun tersine eğer bir başarısızlık var ise de bu başarısızlığın bir sorumlusu bulunup başarısızlık onun üstüne boca edilir ve diğer paydaşlar da kendini aklar.

Bu durum maalesef futbolda da geçerli… Bu sebeple her hafta sonu tüm maçları hakem hataları üzerinden tartışıp, yönetimsel, taktiksel, futbolcu fizyolojisi ile ilgili sistemsel hata ve eksikler gibi diğer olumlu veya olumsuzlukları irdeleyip ders almadan başarısızlığı hakeme, bir futbolcuya, hocaya veya yönetime yükleyip işin içinden sıyrılıyoruz.

Hal böyle olunca tarihi, seyirci sayısı, ekonomik gücü açısından dünyanın önde gelen takımları olan ligimizin tüm büyük takımları Avrupa kupalarında, adı sanı duyulmamış bir takıma karşı kaybedince yenildik ama ezilmedik söylemleriyle kendi ligimize dönüyoruz.

Bireysel çaba, yüksek motivasyon ve biraz da şans ile elde ettiğimiz yurtdışı başarılarımız ise saman alevi gibi arada bir oluyor ve geçmişteki başarılarımızla uzun yıllar övünmek durumda kalıyoruz.

Futboldaki bir diğer yanılgı da adı duyulmuş özellikle yabancı futbolcu ve hocaların yüksek transfer ücretleri ile alınarak hemen şampiyon olunacağı inancı.

Bu yaklaşımla arada başarılar elde edilse de çoğu zaman başarı yakalanamadığı gibi bunun sonucu olarak kulüpler ekonomik sıkıntıya girerek sürdürülebilir başarıdan yine uzaklaşılıyor.

Yanlış anlaşılmak istemem, şampiyonluk sürecimizde ve şuan Kocaelispor’umuzda böyle bir durum olduğu için bunu söylemiyorum. Genelde olan olaylar için durum tespiti yapmak için bunu dile getiriyorum.

Hakemlik yaptığım, Türkiye Faal Futbol Hakemleri Derneği Kocaeli Şubesi ve Kocaeli 1937 SEKA Spor yönetimde bulunduğum yıllarda şehrimizin futbol alt yapısının ne kadar güçlü olduğunu yakından gördüm.

Şehrimizin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi illerle birlikte en fazla amatör takıma sahip ve en fazla maç oynanan illerden olması,

Profesyonel liglerde dönem içinde Belediye Derince Spor, Darıca Gençlerbirliği Spor, Gölcük Spor, Gebze Spor gibi takımlarının olması,

Metin TEKİN, İbrahim ÜZÜLMEZ, Cihan HASPOLATLI, Koray AVCI, Kerem AKTÜRKOĞLU gibi futbolcuları,

Hikmet KARAMAN gibi hocaları,

Mustafa ÇULCU gibi FİFA kokartını yıllarca taşımış futbol hakemlerini ülkemiz futboluna kazandırmış olması şehrimizin futbol altyapısının ve potansiyelinin ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesidir.

Ülkemiz futboluna hizmet eden ulusal çaptaki futbol adamlarımız elbette ki bunlarla sınırlı değil. Burada örnek olarak verdiklerim ilk başta aklıma gelenler…

O zaman Süper Lig’de başarılı olmak için şehrimizin bu futbol potansiyelinden yararlanmalı, sahalarda kendini göstermek ve fırsat bulabilmek için yağmur çamur demeden gece gündüz çalışan öz evlatlarımıza şans vermeliyiz.

Elbette yurt içinden ve dışından, isim yapmış takımı toparlayacak yol gösterecek tecrübeli futbolculara da ihtiyacımız var.

Bunlar yapıldığında alt yapıdan çok daha fazla futbolcuyu Kocaelispor’umuza kazandırmış oluruz. Buna bir de, futbol oyununa bireysel değil kolektif bakan hoca ve yönetim anlayışıyla başarı kendiliğinden gelir.

Bu girişimler ve her şeyiyle takımımızın arkasında olan seyircimiz ile birlikte sürdürülebilir başarının elde edilmesi ve Süper Lig’in üst sıralarını zorlayan bir takım olmak hiç de zor olmayacaktır.