Büyükşehir ‘Şato’ mu?

Melih Can Şenol

Melih Can Şenol

Tüm Yazıları

Kocaeli’nin uzunca bir süredir gündeminde olan “Doğu Bölgesi Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi” yani kısaca Kandıra çöp tesisi meselesi sona doğru yaklaşıyor. 30 Haziran tarihinde proje ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şeklinin verildiği belirtildi. Rapor halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlıkta ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde on takvim günü görüşe açıldı. Bugün ise Kandıralılar Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin önüne gelerek bu tesisi Kandıra’da istemediklerini bir kez daha haykırdılar.

Bu yazıda tesis ile ilgili teknik detaylara değinmeyeceğim. Zira fazlasıyla yazılıp çizildi bu konuda. Bizzat ben, jeofizikçilerle ve çevre mühendisleriyle defalarca kez görüştüm bu konuyu. Genel kanaat bölgenin böyle bir tesis için uygun olmadığı yönünde. Fakat görünen o ki bu tesis oraya yapılacak. Bu aşamadan sonra olası her türlü sonuç karar verici mercilerin sorumluluğundadır.

ŞATO

Bugün Büyükşehir’in önünde yaşananlar Franz Kafka’nın Şato’sunu hatırlattı bana. Sizin seçtiğiniz, her an adını duyduğunuz, her gün önünden geçtiğiniz fakat asla ulaşamadığınız bir yer. Kandıralıların karşısında, Büyükşehir yetkilileri (daha alt basamaklarda yer alanlar), güvenlik görevlileri, zabıtalar ve polis… Vatandaşlar, “seçtiğimiz insanla, Tahir Büyükakın’la görüşmek istiyoruz” diyor. Fazlasıyla meşru bir istek. Yanıt yok. Bir telefon çalıyor, acaba Büyükakın mı? Hayır. Özel kalem müdürü. Pazarlık başlıyor. Vatandaşlar tekrarlıyor, “Tahir Büyükakın’la görüşmek istiyoruz.” Olur-olmaz derken, 10 kişilik bir grubun pazartesi günü Tahir Büyükakın ile görüşmesine karar verildi.

Şimdi açık konuşalım; böyle bir görüşme sonuca etki edecek bir nitelik taşımaz. Gönülsüz bir kabul bu. Ama şimdi biz pazartesi gününü bekleyelim.