50 yıldan fazla süredir Büyükderbent’liyim. Dedem, babası, annesi ve kardeşleriyle Bulgaristan’dan göç etmişler. Osmanlı büyürken Karaman’dan Bulgaristan’a küçülürken de Bulgaristan’dan Kocaeli’ye geldiler. Kendileri istediği için değil. Devlet istemiş, devlet götürmüş, devlet getirmiş. Anlayacağınız ailem devletin sadık kullarından oluşur. Belki de bu yüzden annem, babam ve tüm akrabalarım devlet memuru. Dedem Bulgaristan Preslav doğumlu, ölüm yeri ise Büyükderbent. Dedem devletin Bulgaristan’dan mübadil olarak geri dönüş için uygun gördüğü yerde öldü. Orası Derbent’ti. Orta Cami’nde namazlarını kılardı, Seka’dan emekli oldu ve şimdi 11 aylık oğlum Alp Cihangir’in ayağını toprağa basabileceği tek toprak da Büyükderbent’te yer alıyor oraya ‘muhacir’ mahellesi deniliyor. Yani anlayacağınız o ki beni kesseniz de ben Kartepe’yi ilgilendiren konularda önce gazeteci olarak değil vatandaş olarak bakarım meseleye. Elbette gazeteciyim ama oğlumun ayağını basacağı toprağı korumak benim için namus meselesi…
Yıldızlar Yatırım Holding Kartepe Uzunbey’e bir haddehane tesisi kurmak istiyor. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu geldi ve projeye onay çıktı. Haddehane diyoruz sürekli ama bu haddehane tesisi nedir? Burada ne yapılır sorularına yanıt vermek şart. Haddehanelerde demir, çelik, alüminyum, bakır gibi metal malzemelere belirli bir form ve ölçü kazandırılıyor, bu malzemeler sonra endüstriyel alanda kullanılıyor. Bir nevi metal dönüştürme tesisi diyebiliriz. Şeklini, boyutunu ve özelliğini değiştirebiliyorsunuz.
Yıldızlar Holding rapora göre buraya getireceği metalin yüzde 70’ini ithal edecek. Önce Derince Limanı’na getirecek, sonra da Kartepe’ye. Savaştan arta kalan metaller, kapanan fabrikalar ve belki başka bir yer bilemem ama bildiğim şey Kartepe’ye dünyanın hurda metali getirilecek. Neden? Biraz bunu konuşacağız…