Yandaş basının ismini tek tek açıklıyorum!

“Kişiliğini anlattıkların değil, yaptıkların belirler”

Yandaş basını açıklayacağım fakat sadece başlığı görüp içinizde buruk bir heyecanla yazıyı açıp sizi de yazmış mıyım diyerek bu yazıya başladıysanız, bir saniye dahi beni bu konuda muhatap aldıysanız size kötü bir haberim var… Siz yandaşsınız. Ama bu kadar basit değil durun anlatacaklarım var. Utanmayacağınızı biliyorum, lakin yine de deve kuşu misali poponuzun açık olduğunu anlatacağım. Tek bir şartla editör ve muhabirler benim gözümde asla yandaş olamazlar. Çünkü onlar politika belirleyemezler. Yandaş olan yöneticidir…

Yandaş basın kime denir açıklamaya karar verdim. Fatma Hürriyet Kaplan haftalardır sesleniyor fakat kimse üzerine pek konuşmadı. Öncelikle Fatma Hanım’ın ‘yandaş basın’ tanımı dört mamur bir tanım değil. Biraz bundan bahsetmek lazım, yandaş basın nedir, kimdir?

TARAFSIZ GAZETECİ YOKTUR

Baştan belirtmek gerek ki tarafsız gazetecilik yoktur. Yeryüzünde kurulan ve kurulacak her kurum bir şeylere tarafır. Kırmızı çizgisi olmayan gazetecilik de yoktur yalnız herkesin kırmızı çizgisi farklıdır. Kiminin kırmızı çizgisi sermayenin çizgisidir, kiminin halkın, kiminin siyasetin… Ama kırmızı çizgi hep vardır birbirimizi yemeye gerek yok. Bu çizgiler bazen içimizde, bazen dışımızda olur. Benim iç çizgimi dostlarım, çalışma arkadaşlarım bilir. Yeryüzünde hiçbir güç bana inanmadığım yazıyı yazdıramaz. Gerçi her gün ya da iki günde bir yazı yazsaydım ben de inanmadığım yazılar yazabilirdim. Nihayetinde günü kurtarmak lazım değil mi? Neyse konu bu değil. Bazen hangi yazıyı ne zaman yazacağınızı bile biliyoruz biz biliyor musunuz? Neyse konu bu da değil ama tutamıyorum kendimi. Tutacağım, söz veriyorum ve kendi sözümü kesmeden devam edeceğim, şeref sözü.

YANDAŞLIK BAŞKADIR

Tarafsızlık yok dedim, evet ama bir de yandaşlık var. Yandaşlık taraf tutmaktan ayrı. Yandaşın başka çaresi yoktur, tarafını seçemez; yandaşa tarafı bildirilir. Özgür iradesi yoktur. Yani arkadaşlar yandaşsanız öyle gazetenize keyfinize göre haber giremezsiniz. Mesela Büyükşehir Meclisi biter bütün tepe manşetleriniz sadece bir kişiyle doludur. Mesela emir geldiyse Tahir Bey en üstlerde saatlerce tutulur, Fatma Hanım orada tek bir haber olarak yer almaz. Yandaş olmayan basında ise ikisi de yer bulur. Biri bazen üstte, diğeri altta; bazense biri altta diğeri üstte olabilir. Yandaş basın tarafları görmez, bir tarafı yok etmeyi amaçlar. Bir tarafa gözü kördür. Gözü görmez değildir, kör olması istenir; o da kör olur. En olmadı gözlerini kapatır.

YANDAŞ GAZETECİLER ÇÜRÜRLER

Yandaş basında çalışan yöneticiler iç dünyalarında çelişirler. Yaşadıkları gibi yazamazlar, yazdıkları gibi yaşayamazlar. Yandaşı olmak zorunda oldukları siyasiler istemedikleri bir yaşamı inşa ederler, ses çıkaramazlar hatta pozisyon gereği destek verirler. Bu nedenle oradadırlar. Yandaş basında çalışmak çürütür, tek gözünüzü kullanmazsanız ne olur? Bir deneyin bakalım. Yıllarca tek gözünüzü kullanmayın bir daha işinize yarıyor mu? Yaramaz. Yandaş basın içten çürütür, çelişki çürütür. Kendinizi yalnız hissersiniz, içten içe kendinize gerekçe üretirsiniz. İyi gazetecilik yapıyoruz dersiniz halbuki sizin iyi haberiniz ancak gözden kaçmış yeterince denetlenmediği için oradadır. Hadi biraz da artistlik yapayım Fransız düşünür Guy Debord ne diyordu? “Gerçek anlamda altüst edilmiş bir dünyada doğru, bir yanlışlık anıdır.” Hadi biz bunu yandaş basına uyarlayalım. Tüm ahlaki öğretileri altüst edilmiş bir gazetede iyi bir haber ancak ‘bir yanlışlık anıdır. Debord’u çok severim, Debord’u okumanızı öneriyorum.

TELEFONLA YÖNETİLİRLER

Yandaş basın telefonla haber kaldırır mesela ya da belki haber sıralamasını değiştirir. Yandaş basın telefonunu açmamazlık edemez, telefonu sessizde olamaz. Maazallah ya yanlışlıkla yapılmış iyi bir haber uzun süre gazetede kalırsa? Bu sizin yöneticiliğinizi sorgulatır, iyi bir şey değildir. Yandaş basın yürürken ileri bakamaz, sürekli yukarı bakar. Yukarıdan biri bir şey diyecek mi? Demeyecek mi? Yolda ancak böyle yürürler. Bu yüzden ileriyi düşünmezler, sadece şimdileri vardır.

YANDAŞ OLMANIN AVANTAJLARI

Yandaş basın olmanın avantajları da vardır. İktidara yakın olduğunuz için her dönem size projelerle ilgili daha fazla bilgi gelir. Ama bu bilgiler size ‘kaynağınızdan’ gelmez, bunlar sizin yapmanız gereken ödevlerinizdir, yapmama şansınız yoktur. Bir de tutuklanmama garantiniz vardır, bu da az şey değildir hani. Onu da yazmadan geçmek istemedim.

ALP CİHANGİR’E YANDAŞIM

Yandaş basının ismini vereceğimi düşünenler baştan beri yanılıyorlar. Yandaş basını biraz tarif ettim. Bu tarife kim giriyorsa yandaştır. İster CHP’ye, ister AK Parti’ye hizmet etsin gözümde farkı yok… İnsan bir partiyi tutabilir ama gazeteci olarak yandaş olmak farklıdır, ikisini birbirinden ayırın. Yazıyı daha fazla uzatabilirdim ama Alp Cihangir kucağıma gelmek istiyor, o kucağımdayken klavyeye 10 parmağıyla bastığı için devam edemeyeceğim. Öyle işte illa bir şeyin yandaşı olacaksam oğlumun yandaşıyım. Bu yazıyı burada durduran Alp Cihangir oldu…