25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, şiddetin insan dışılığı ve ağır bir suç olduğuna dair toplumda bilinç oluşturmasını beklediğimiz bir tarih. Bilinçlendirme etkinliklerine, yol kenarı panolarına, radyo ve TV programlarına, haber ve makalelere ihtiyacımız var bu erkek cehaleti ve delirium'undan kurtulmak için. Cehalet deyince, eğitimli, yüksek lisanslı, doktoralı ve profesör erkeklerin de hem fiziksel, hem ruhsal şiddet uygulandığına dair haberler görüyoruz maalesef.
İnsan Önce Eşit Olduğunu Sonra Haddini Bilmeli
"Kimseyi sen yaratmadın. Doğurma yeteneğinden de yoksunsun. O halde öncelikle ortaya çıkaramadığın bir şeyi yok etme cüreti, herkese ve aklına gelebilecek tüm kutsallara saldırıdır" Bunu bıkmadan, usanmadan anlatmamız, dinletmemiz, öğretmemiz lazım. Annelerine rağmen bazen üstelik. Kadına içten içe bilenen, evde, işte psikolojik şiddet ve insan yerine koymama psikozu ile kavrulan, kadını ve emeğini değersizleştirme suçunu gün içerisinde en az bir kez işleyen milyonlarcasıyla yaşıyoruz. Ve onları her şeyin önünde tutan dişi kişilere de bunu anlatmamız gerekliliği, işimizi bir kat daha zorlaştırıyor.