Dilek Tosun

Dilek Tosun

Zeitgest ve gece yaşamı trendleri

2026'ya bir bakış raporu elime geçti. Üstelik gece hayatı trendleri ile ilgili. "Bu kadar sıkıntının ortasında neden gece hayatı trendleri ilgimizi çeksin?" diyebilirsiniz. İçinde yaşadığımız günlerde, bin türlü kedere gömülmek ve içinden çıkmadan bir ömür geçirmek mümkün. Zor zamana denk geldik. Ama biraz kafamızı kaldırmak, "Başka türlü bir hayat da mümkün ve var!" diyebilmek önemli bence.

Zeitgest yani çağın ruhunu yakalamak zorunda olan, işi eğlence sektöründe olan insanlar için de önemli bir araştırma. Bazılarının da işi bu malum.

"Buharlaşan sıcak lav üzerinde her şeyin piştiği çöl ortasındaki yemek alanları..."

Yazının Devamı

Yalnızlıktan sosyal bağlara

Dünya Sağlık Örgütü’ nün Sosyal Bağlar üzerine çalışan komisyonu, geçtiğimiz günlerde “Yalnızlık” üzerine bir araştırma sonuçlarını paylaştı. Dünya insanları 2025 yılında kendini ne kadar yalnız hissediyor, görelim.

Raporun başındaki temel kavramlar bölümündeki tanımlamalarla başlamak isterim:

Sosyal bağlantı, insanların başkalarıyla nasıl ilişki kurduğunu ve etkileşim kurduğunu ifade eder.

Yazının Devamı

Gallup 2025 İşyeri Raporu

Gallup'un “State of the Global Workplace 2025” raporu, 160 ülkeden, milyonlarca çalışanın sesi niteliğinde. Kulak verilmesi gerek.

Aynı zamanda şirketler için bir yön gösterici / yol haritası. Elbette öncelikle çalışanlarını umursayan CEO'lar, yöneticiler, İK liderleri, strateji ekipleri, girişimciler ve küresel ölçekte çalışan profesyoneller okumalı.

Öne çıkan 5 veri var Gallup 2025 raporunda. Bir; çalışanların sadece %23’ü işine bağlı hissediyor.

Yazının Devamı

Suspus yaz mı? Almayalım

Çıt çıkmayan bir yaz geçirdiniz mi hiç? Babamın ve annemin plaklarının, radyonun, televizyonun sustuğu bir yaz hatırlıyorum.

Uzaktaydık. Aile büyükleri plak dinlemiyordu. Radyo ya da TV açmıyordu. Gazete almıyorlardı. Erken kalkıyor ve bahçeye iniyorlardı. Kimse konuşmuyordu. Kimse tartışmıyordu. Sessizce bahçe çapalıyorlardı. Beni bile fısıltı ile seviyorlardı.

“Günaydın yavrum” “Aynı babası/aynı annesi”

Yazının Devamı

Vicdan

“Vicdanı olan adam, günahını kabul ederken acı çeker. Bu onun cezasıdır.” Fyodor Dostoyevski, Suç ve Ceza

Sakarya’da yavru bir kedinin ön kollarını kesmişler. Acı çekerek ölsün diye terkedilmiş. Sanırım melek oldu. O zaten melekti. Tüm masumlar gibi.

Bunu yapan iblisler ise aramızda.

Yazının Devamı

Bir tasvir, bir tablo, bir dünya

Lucifer'i üzüntü ve öfke içinde tasvir eden, tek bir gözyaşı damlası içeren detayına bakıyorum. Düşmüş Melek (Fransızca: L'Ange déchu), Fransız ressam Alexandre Cabanel'in bir tablosu. 1847 yılında, sanatçı 24 yaşındayken yapılan eser, şeytanın cennetten düşüşünü tasvir ediyor. Bu tablodaki öfke dolu ve üzüntülü düşmüş melekten daha korkunç ve daha kötü insanların yüzlerini gördüğümüz, hatta aralarında yaşadığımız bir dünyada nasıl yaşamaya devam edebiliyoruz diye düşündürdü uzun uzun bakınca...

Düşmüş melekler, genellikle İbrahimi dinlerin mitolojilerinde yer alan bir kavram. Bir zamanlar Allah’a hizmet eden meleklerden, isyan edip düşenleri ifade ediyor. Hristiyanlar için Lucifer, Müslümanlar için İblis. Kibirle isyan ettikleri için kovulanlar. Kibir ve isyan. Denk olmayan adaletsiz savaşlar ve kötülüklerle dolu dünyada gördüğümüz kötü yüzlerin içinde gerçekten -düşmüş bile olsalar- birer melek gibi duruyorlar bu tasvirlerde. İnsanın cennetten kovulanlardan daha kötü olması mümkün olduysa bir şekilde, peki bu ne demek? Üstelik hala kendisini en iyi olarak görüyorsa, bu bize ne söylüyor?

Yazının Devamı

Z kuşağı için savaş nedir?

Deloitte Global'in 14. yılına giren Z kuşağı ve Milenyum Araştırması, 44 ülkeden 23 bin 482 Z kuşağı ve milenyum katılımcısının dünya görüşlerini şekillendiren faktörleri inceledi. Sonuçlar, kariyer tatmini ve nihayetinde mutluluk arayışında kuralları ve eski yapıları reddeden bir profesyonel grubunu ortaya koyuyor.

Ama ben Deloitte Global'in bu çok değerli çalışmasına göz atarken bir de Youtuber TommyNFG'nin "Why War Doesn't Work On Gen Z" başlıklı "Savaş Neden Z Kuşağında Çalışmaz" babındaki videosunu izledim ve çok güzel bir özet yaptı gerçekten en azından Amerikan Z kuşağı için. "10 Z kuşağı kişisini bir odaya toplasalar, 8'i Donald Trump'ı istemez" gibi nokta atışı oklar atıyor. "Bizim adımıza birilerine savaş açıp, o savaşta bulunmamızı istemeleri gerçekten sanrılarla dolu bir kafaları olduğunu gösteriyor" diyor. "Milenyum kuşağına kadar bile insanların bir ev alma ihtimalleri vardı, savaşa gitmişlerdir onlar da ama bizim böyle bir umudumuz yok ve savaş da bizim savaşımız değil" diyor TommmyNFG. İzlemenizi öneririm.

LİDERLİK KAVRAMI DEĞİŞİYOR

Yazının Devamı

Yol ve Erdem

"78. İçtenlik

Hasmına eğilmekte su gibisi yoktur;

ona gelen katı ve güçlüyken bile

Yazının Devamı

Olan hep halka olur

Dün, İran televizyonunu hackleyenler, 2022 yılında İran Ahlak Polisi tarafından tutuklanıp, ağır işkencelerle öldürülen Mahsa Amini'nin ardından iki yıl boyunca süren protestolardan görüntüler göstermiş kısa bir süre.

İsrail ve tüm işgalci güçler “Sizi diktatörlükten, baskıdan kurtarmak için” diyor ya hep, yani hatırlayın babında kısa bir şov olmuş, ama... Ama savaş başka ve korkunç bir şey..

Keşke baskıcı rejimler olmasa. Keşke kadınları giyinme şekilleri için öldürmeseler. Ayrıca hangi hakla? Bütün dinler, “Öldürmeyeceksin” der. Bütün dinler, dini öğretiler barışçıldır. Organize hale getirip, zarar veren bir makinaya çevirmemeliydi insanoğlu bu kurumu.

Yazının Devamı

Savaş

“Karanlıkta, parlayan tüm ışıkları hayal edemediğimiz sürece, karanlıkta kayboluruz."*

Annemle BABAMIN birlikte defalarca izledikleri, en sevdikleri filmlerden biriydi. Babamı kuralsız biçimde büyük yazıyorum çünkü; bu Pazar “Babalar Günü” ve onu çok ama çok özledim. Canım benim.

Elbette Boris Pasternak romanını okumuşlardı. Onlar çok okuyan iki sevgiliydi. Annemin kitaplarında annemin, babamın kitaplarında babamın imzaları olduğu için ayırt edebildiğim bazı değişik kitaplar vardı. Ayrıldıkları konular:/ Ama klasikler ve tüm edebiyat tarihinin en iyilerinde, en iyi şairlerinde birleşmişlerdi.

Yazının Devamı

Geleceğin Havalı Mesleklerine Giriş:Agent Specialist

The Matrix’teki Ajan Smith’i hatırlarsınız. İnsan türünü virüs gibi gören bu antagonist karakter, bir tür şekil değiştiren yapay zekaydı. Bahariye’de Süreyya Sineması’na gelir gelmez izledik Matrix’i biz bir grup arkadaşla. Bizi yere yapıştırmıştı. Sonra 3 kere daha izledik.

Wachowski kardeşlerin 25 yıl önce hayal ettiği bu bilimkurgu dünyası, bu hepimizi büyüleyensimülakra31 Mart 1999'daki ilk gösteriminden bu yana yapay zekanın yaklaşan tehlikelerinin ve onu durdurmak için insanlığı kucaklamanın gerekliliğinin güçlü bir örneği gibi görülüyor bazı çevrelerce. Filmin felsefi tarafı bir tarafa, yapay zekanın -kodlarla anında şekil değiştiren Agent’lar üretebildiği bir gelecek elbette distopik ama artık yapay zekadan korkmak, yani, eski bir şey biraz, kabul edelim😊

Yapay Zeka en azından uzunca bir süredir sadece bize daha iyi hizmet edecek bir şekilde gelişmeye devam ediyor ve kendi adıma hayranlıkla izliyorum, çoğumuz öyle muhtemelen. Çok ama çok severek kullanıyorum bazı yapay zeka araçlarını, muhtemelen pek çoğunuz gibi. Hiç yorulmayan bir iş arkadaşı gibi. Çok entelektüel bir dost gibi. Ama tabii henüz ufak editlere ihtiyacı oluyor. O da her saniye öğrenmeye devam ediyor. Gelecekte muhtemelen mükemmel araçlar olacak yapay zeka araçları.

Yazının Devamı

Bize gönderilenler

Piti'yi arıyorum. Bayramın 2. Günü akşamı kayboldu birden. 3. Gün sabah dolaştım, aradım, bulamadım.

Her şeyin üzerime geldiği bir akşamdı. Kaburgaları görünen bir avuç büyüklükteki Kara'yı aç ve susuz bulup eve getirdiğim akşam, balkonda ayaklarıma dolandı sarı beyaz ve avuç içi kadar olan Piti. “Neden ben?” dersiniz bazen. Bizi aşan yükler altında ezilirken bir karar vermeniz gerekir. Kutuyla balkona bırakılmış hasta minik bir yavru. Birine bakan, diğerine de bakabilir dedim. Toparlanmaları aylar sürdü. Şanssız bebekler böyledir. 1-0 yenik başlarlar.

Piti neredesin?

Yazının Devamı

Damadı öpebilirsiniz

Düğün Sezonu malum. Birileri birileriyle evlenmeye cesaret edecek kadar birilerini sevebiliyor, bu iyi haber elbette. Çocuk yapmak istiyorlar, bu da ülke için iyi haber. Hala insan hayatının en pahalı etkinliği olma niteliğindeki düğünler için maliyetler çok yüksek artık ve artık altın fiyatları da yüksek olduğu için takılan altınlar da 0.25 gram altınlara kadar evrildi. Hatta oradan da zarf içinde para takmaya kadar indi düğün seven gençlere yapılan katkı.

Bu, duygusal olduğu kadar bir maliyet meselesi biraz da. Hatıralarımızın içine, belki de tek başrol oyuncusu olduğumuz film olarak katılmak üzere planlanan düğün etkinlik senaryomuz, pahalı bir prodüksiyona dönüşmeye mahkum. Hep öyleydi, ama ucunu alamadığımız artan fiyatlarla ve enflasyonla bakın nerelere nerelere geldi.

Boğaz’ın serin sularına bakan bir otelde, 200 kişilik bir yemekli düğün ve kokteyl için aşağı yukarı 900 bin TL vermeniz gerek minimum. Tasarım bir gelinlik, aşağı yukarı 50-100 bin TL. Damatlık 30 -60 bin TL. Çoluk çocuk ve düğün eşlikçileriniz için de kıyafet düşünürseniz minimum 20’şer bin de onlara ekleyin. (Nedime Stayla) Kuaför derseniz minimum 30 k.

Yazının Devamı

Kriz ve pazarlama trendleri

Pazarlamacılar 2025'e iyimserlik ve korkunun karışımı bir gözle bakıyor. Özellikle ülkemizde. Ekonomi iyi sinyaller vermiyor ve siyasi krizin de neden olduğu piyasa sıkışıklığı yüzünden bütçeler büyük baskı altında.

Kriz dönemleri için bir Kriz Yönetim Planı’nız varsa, ne mutlu size. Bu trendleri ufak ufak Pazarlama planınıza enjekte ederek, Kriz Yönetim Planınızın daha iyi çalışmasını sağlayabilirsiniz. Elbette daha iyi koşullarda çalışmayı umut etmeyi sürdürerek…

İÇERİKLER, İÇERİKLERİMİZ...

Yazının Devamı

Önümüzdeki dönemin riskleri

Avrupa Risk Yönetimi Dernekleri Federasyonu (FERMA), yakın zamanda 2025 ve sonrası için kuruluşların karşılaşacağı temel risk ve zorluklara dair önemli bir bakış açısı sunan ilk NEXT (Yeni Maruziyet Eğilimleri) Raporu'nu yayımladı. Bu raporun ana teması, işletmeleri ve hükümetleri gelişmekte olan risk eğilimlerinin uzun vadeli, geniş kapsamlı etkilerine karşı savunmasız bırakan kısa vadeli düşünce ve bilişsel önyargılara karşı bir uyarı niteliğinde.

Rapor, orta ve uzun vadede Avrupa işletmelerini önemli ölçüde etkilemesi beklenen dört temel, birbiriyle bağlantılı gücü vurguluyor:

* Jeopolitik Değişimler:

Yazının Devamı

Geleceğin işleri

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 Geleceğin Meslekleri Raporu, iş piyasasının yeni teknoloji ve ekonomik değişiklikler nedeniyle büyük ölçüde değiştiğini belirtiyor. Raporda, bazı işlerin ortadan kalkmasına rağmen, özellikle yapay zeka, veri analizi ve yeşil enerji gibi alanlarda birçok yeni işin yaratılacağı düşünülüyor.

Rapor ayrıca, iş piyasasında güncel kalabilmek için insanların eleştirel düşünme, problem çözme ve öz yönetim gibi yeni beceriler öğrenmesi gerektiğini vurgulamış. Ayrıca, teknoloji kullanımı, izleme ve kontrol becerilerinin yanı sıra teknoloji tasarımı ve programlama becerilerinin de çok talep göreceğinden bahsediyor.

Medya ve yayıncılık için, rapor dijital içerik oluşturabilen ve yönetebilen kişilere büyük bir ihtiyaç duyulacağını belirtiyor. Video prodüksiyonu, sosyal medya yönetimi ve veri analizi gibi konulardaki beceriler gerçekten önemli olacak.

Yazının Devamı

Japonların 72 mikro mevsimi

Anadolu Takvimi, mevsimleri “Kasım Günleri” ve “Hızır Günleri” diye elma gibi ikiye ayırır malum üzre. Tabiatın 2 dev mevsimi. Aralarında ufak tefek kutlanacak ve anılacak önemli tarihlere de not düşmüştür ama Anadolu işte bu, ağır, vakar sahibi, acılarla yoğrulmuş bir toprak. Kutlamak için çok az gün üretmiş takvimlerinde.

Özendiğim bir ülke var kutlama kültürü ile ilgili. Çok ölçülü halleriyle gerçekten hep biraz hüzünlü ve asla tam olarak mutlu olamayacakmış gibi bir his veren Japon halkının, kutlamak için, mevsimin her bir değişiminin tadını ayrı ayrı çıkarmak için 72 kadar sebebi varmış üstelik, öğrendim ki.

Eski Japon takviminde, bizim aşina olduğumuz aynı dört mevsim var. Ancak, her mevsim altı bölüme ayrılmış durumda. Güneş yılını her biri yaklaşık on beş günlük eşit bölümlere bölen 24 sekki (büyük bölüm) yaratılmış. Bu dönemler başlangıçta, hem ayın dünya etrafındaki yörüngesini hem de dünyanın güneş etrafındaki 365 günlük yörüngesini dikkate alan bir melez zaman tutma yöntemi olan geleneksel Çin ay-güneş takviminden türetilmiş. Dolayısıyla, 24 mevsimsel noktanın her biri belirli bir astronomik olayla eşleşir veya başka bir doğal fenomeni ifade eder.

Yazının Devamı

Yemek ilaçtır

Ya sizi iyileştirir, ya da yanlış ürünler, dozlar ve kullanımlarla sizi öldürebilir.

Z Kuşağının %65'i, Milenyum kuşağının % 71'i, X Kuşağının %70'i ve Boomer + kuşağının %65'i böyle düşünüyor. Yemek ilaçtır.

InstaCart, Coefficient Capital ve The New Consumer şirketlerinin, "Yeme, İçme ve İyi Yaşam Trendleri" raporuna devam ediyoruz.

Yazının Devamı

Birini sevmek

Birini sevmek ne kadar zaman alır? Benim için çok uzun süre. Üniversite sınavlarına hazırlanırken dershane arkadaşım olan ve henüz 6 aydır tanıdığım Nimet, Ortaköy'de ilk kez sigara içtiğimi neden söylemedim diye bozulmuş ve ona yeterince güvenmem için daha ne kadar zaman geçeceğini sormuştu. Ben de ona arkadaşlarımın her zaman çok eskiden beri tanıdığım insanlar olduğunu ve onu henüz 6 aydır tanıdığımı söylemiştim.

İnsanlarla ilişkiler böyledir. Onları ya tanıdıkça seversiniz ya da tanıdıkça sevmezsiniz. Güven, uzun bir yoldur her türlü.

Diğer canlılarla farklıdır ama. Kediler ve köpeklerle olay tamamen başkadır. Onlara neden bu kadar hızla bağlandığımı düşünürken fark ettim ki aslen insanları tanımakla kastettiğimiz şey sevgiye değer olduklarına inanma isteği.

Yazının Devamı

Küresel varlıklı topluluk

Orta gelir tuzağı ve kaybolan orta sınıf için mal ve hizmet üretmek artık önerilen bir şey değil, bulunduğumuz ekonomik koşullar itibariyle. Keşke böyle olmasaydı ama böyle.

Peki daha varlıklı topluluklar için bir hizmet ya da iş yapıyor olmak için onlarla ilgili neler biliyoruz. Team One adlı araştırma grubunun yaklaşık 14 yıllık bir çalışma raporu yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Küresel Varlıklı Topluluk için de bir şeyler değişmiş. Hayat sadece mal ve para biriktirmek değil yani. Peki ne istiyorlar?

Küresel Varlıklı Topluluk, dönüşümün ve deneyimlerin maddi mülkiyetten daha fazla değer sunduğuna inanıyor; para, nihai amaç değil, büyüme için bir araç artık onlar için.

Yazının Devamı

Ederlez, Ederlezi, Hıdrellez

Goran Bregoviç'in şahane müziğiyle paylaştım dün Instagram hikayelerimi. Buğday Tanesi Engelsiz Yaşam Köyü'ne konuktuk.

Uzun ve yemyeşil bir yolda, yolda geyik görme umuduyla araç sürdük bir süre. Arada durduk ve su içtik. Göz alabildiğince yeşil gördük. Tabiat ana, tüm görkemiyle, şimdi tam tarif edemediğim bir hayranlık ve tuhaf bir tedirginlikle gözlerimi doldurdu. Köye vardığımızda kutlama başlamak üzereydi.

Hıdrellez için herkes rengarenkti. Öyle hemen mutlu olamam, hemen gülemem, hemen sıyrılamam ki ben. Ama masumiyet denen bir şey var. Tüm koruma kalkanlarını indiriyor insanın.

Yazının Devamı

Asgari ücret 45.000 TL oldu

Hemen işverenlerin yüreği hoplamasın diye bunun sadece bir ya da sendikalı işçilerle çalışan birkaç iş yerinde böyle olduğunu söyleyelim.

2025 Mayıs ayına Toplu İş Sözleşmeleri için uğraşan işçiler ve sendikalarla merhaba dedik.

Yaşasın 1 Mayıs.

Yazının Devamı

Deprem

3 saniye önce mesaj geldi. Ancak oturduğum koltuktan doğrulup, kucağımdaki Alfa Ayının Kabileleri kitabını ve oğlum Pacha'yı indirebildim ki sallandık. Hemen harness ve tasmalarını taktım ve onlar çıkardım. Çanta, şarj, vs, çıktık. Kalabalıkta panikle Ceycey ve Mocha bir anda kayboldu. Telefonlar çalışmazken, ben onları aradım ve haberlere bakmaya çalıştım.

Yine hiç hazır değildik.

Yine unutmuştuk.

Yazının Devamı

Türkiye ve üretken yapay zeka

TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu tarafından, PwC Türkiye işbirliği ile hazırlanan rapor, Üretken Yapay Zeka Devrimi ve Türkiye'nin bu konudaki konumuna mercek tutuyor.

Yapay zekanın ekonomik etkisi iki temel dinamik üzerinden şekilleniyor. İlk olarak otomasyon ve gelişmiş işgücü yetkinlikleri, işletmelerin verimliliğini arttırarak hata oranlarını düşürüyor ve ve maliyet optimizasyonu sağlıyor. İkincisi ise kişiselleştirilmiş yapay zeka destekli ürün ve hizmetler tüketici talebini yönlendirerek sürdürülebilir büyüme ve yeni pazar fırsatları yaratma şansına sahip. Ölçek olarak Sanayi Devrimi sıçramasına benzer bir sıçrama sağlaması beklenen dev bir dönüşüm bu.

Türkiye özelinde üretken yapay zeka uygulamaları özel sektör tarafında önemsenmekle birlikte çok da fazla uygulama yok 2025 yılı itibariyle. Olan uygulamalar da pilot aşamasında, bu rapora göre. Bununla birlikte her 4 şirketten 3'ü önümüzdeki 2 yıl içinde, üretken yapay zekayı iş ve operasyon süreçlerine entegre etmeyi hedefliyor.

Yazının Devamı