6 Şubat depreminin ardında Kalan yıkım, umut ve minnet...
Selamlar sevgili okurlarım.
Bugün çok acı bir günün yıldönümü.
Merkez üstü Kahramanmaraş-Pazarcık olan kendi ilçemde yaşanmış hayatını kaybedenlerin, yarım kalan hayatların, umutsuzluğun, çaresizliğin yıldönümü.
6 Şubat 2023, Türkiye’nin tarihinde kara bir gün olarak kayıtlara geçti. Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem, 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde, tüm ülkeyi derinden sarstı. Bu felakette, binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan evini, işini ve sevdiklerini kaybetti. Yıkılan binalar, toprak altına gömülen hayaller ve acılarla dolu bir tablo ortaya çıktı. Ancak bu büyük felaketten sonra, hepimiz aynı soruyu sorduk: Bir daha böyle bir felaketle karşılaşmamak için ne yapmalıyız?
Deprem, doğal bir olay olmakla birlikte, Türkiye’nin yapılaşma ve şehir planlamasında yaşanan eksikliklerin de derin bir yansıması oldu. Binlerce bina çöktü, bu binalarda yaşayan insanların hayatları sona erdi. Olay, bir kez daha yapıların dayanıklılığının ne kadar önemli olduğunu, yapı denetimlerinin ne kadar ihmal edilemeyeceğini gözler önüne serdi. Deprem anında yaşadıklarımız, bir uyarıydı; bu kadar büyük bir felaketten sonra herkesin sorumluluğu, bu gibi olayları engellemeye yönelik sistemler kurmak olmalı.
Ancak deprem sadece binaların yıkılmasıyla bitmedi. İnsanların psikolojisi, kaybettikleri sevdikleriyle yaşadıkları travma da derin izler bıraktı. Geride kalanlar, kaybettikleri hayalleriyle birlikte yeniden hayata tutunmak için büyük bir mücadele vermeye başladı. Türkiye, büyük bir dayanışma gösterdi. Binlerce gönüllü, arama-kurtarma ekipleri, sağlık çalışanları, kamu görevlileri, afet bölgesine yardım götürmek için tüm güçlerini seferber etti. Bu dayanışma, umut oldu.
Şimdi ise, bu acının ve yıkımın ardından, yeniden ayağa kalkma zamanı. Birçok insan, hâlâ evsiz ve işsiz. Ama en büyük güç, birlikte olmanın ve birbirine yardım etmenin gücüdür. Zor zamanlar, insanları birleştirir, birbirine kenetler. Bu felaket, aynı zamanda bize yardımlaşma ve dayanışma kültürünü hatırlattı. Bugün, belki de her zamankinden daha fazla, afetlere karşı hazırlıklı olmalı ve toplum olarak daha dirençli hale gelmeliyiz.
İlerleyen yıllarda, 6 Şubat 2023 depreminin anıları hepimizde taze kalacak. Ama asıl önemli olan, bu acıların birer hatırlatma olarak, gelecekteki nesillerin hayatını güvence altına almak için neler yapmamız gerektiğidir. Bugün atılacak doğru adımlar, yarının daha güvenli, daha dayanıklı ve umut dolu bir Türkiye’sini inşa edecektir.
"Artık kendi üzerimdeki atletimi yırtıp çocukların ayağına çorap niyetine sarmak istemiyorum."
Bizlere kimler destek olmuşsa ismini sayamadığım yüzlerce arkadaşıma dostuma minnettarım, var olun, sağ olun, unutulmayacaksınız..
Vesselam...