Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Göksel Ali Argun

Hakem olmak

Üniversitede okurken futbol bilgimi geliştirmek ve kendimi yetiştirmek adına o dönem İzmit’te açılan hakemlik kurusuna başlamıştım.
Yazılı sınavı başarıyla geçip sözlü sınavda Bedri Dölkeleş hocam “Penaltıdan ofsayt olur mu?” sorusunu sormuştu.
Bende ‘’olur hocam’’ demiştim. “Açıkla” dedi ve anlattım.
Böylece hakemliğe başlamış oldum…
Kısa bir süre amatör maçlarda hakemlik yaptım. Salı günleri İsmetpaşa Stadı’nda hakemlerin antrenmanı olurdu, koşular yapılırdı, klasman hakemlerini koşarken geçemezdin, gerisinde koşmak zorundaydın…
Komik gelmişti bana…
Hatta toptan kaçma hareketleri yapılırdı. Düdük çalınır “Top geliyor eğil” düdükle “Topun üstünden zıpla, toptan uzak dur” falan…
Hayatım boyunca topun peşinde koşan ve topun olduğu yerde olan ben toptan kaçma antrenmanı yapıyordum.
İlginç tecrübeydi ama bir kaç kere maç yönetirken topla futbolcuların arasında kaldığım olmuştu. Çünkü kornerden dönen toplar benim alanımdı.
Mustafa Çulcu hocam o dönemlerde 1. Lig hakemiydi ve bir gün bana “Top mu oynayacaksın, hakemlik mi yapacaksın?” dedi. Okuyordum ve İstanbul’da bir amatör takımda futbol oynuyordum.
Harçlık çıkarmak için ve mesleğime destek olsun diye hakemliğe de böyle başlamıştım ama bu soru beni “Profesyonel Futbol” oynamamı sağladı.
Hakemlikte para yoktu, biraz da arkanda birilerinin olması gerekiyordu.
Bu sürede hakem camiasını tanımış ve hakemliği öğrenmiş oldum. Hana katkısı çok oldu.
Genel olarak ifade edersem zor iştir hakemlik…
Son günlerde futbol müsabakalarında hakemlerle ilgili çok şikayet olması durumu, hakemliğin bir meslek ve ihtisas dalı biçiminde kabul edilmemesi, spor dallarıyla uzaktan yakından ilişkisi olmayan kişilerin hakemliğe talip olması, hakemliğe başvurunun fazla olmaması, hakem ücretlerinin az olması, hakem sayısının ilimizde azalması, kaliteli hakemlerin olması gerektiği yerlere gelememesi ve hakemliği bırakmaları ilimizdeki futbol müsabakalarının da kalitesini etkiliyor.
Hakem kelimesinin İngilizcedeki karşılılığı “Referee”dir.
Bu kelime de bu dilde ‘Başvurmak’tan doğar.
Yani hakem, tereddüte düşüldüğünde başvurulacak kişidir. (FIFA, 1996-I)
Hakemlik; bilgi, tecrübe, eğitim, yeterlilik, kişilik, kondisyon ve konsantrasyon gerektirir.
Hakem; düzgün yaşantısı, dürüst kişiliği ile insan psikolojisinden ve toplum sosyolojisinden anlayan, insanın bireysel ve toplumsal davranışlarını yorumlayabilen, saha içindeki ve dışındaki hareketleriyle örnek olması gereken kişidir.
Hakemlik özel olarak “Seçilmiş insanların topluluğu” olma yolundadır.
Hakemlik; futbolun altın üçgeninin en önemli köşesini oluşturmaktadır.
Hakem; hem seyirci ile futbolcu arasında hem de rakip takımlar arasında köprü görevini görmekte, bir yandan da oyunun önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde değerlendirmesini yapmaktadır.
Bir futbol maçının güzel, heyecan verici, centilmenlik ilkeleri içerisinde, bol gollü geçmesinde, bitmesinde veya düzensiz, olaylı, kavgalı bir hava içerisinde oynanmasında hakemin rolü son derece önemlidir.
Hakemlik; bilgi, tecrübe, eğitim, yeterlilik, kişilik, kondisyon ve konsantrasyon gerektirir.
Hakem; hem seyirci ile sporcu arasında hem de rakip takımlar arasında köprü görevini görmekte, bir yandan da oyunun önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde değerlendirmesini yapmaktadır.
Sportif anlamda hakem, müsabakalarda alınan sayıları tespit etmek, kurallara uymayanları cezalandırmakla görevli kişidir.
Hakem; anlaşamayan iki taraf arasında doğruyu göstererek aracılık yapan kişidir.
Hakemlik bir sanattır. Ne bir bilim, ne bir yargıçlık ne de bir polislik işidir.
Liderlik gerektirir. Futbol, öncelikli olarak oyuncular için olan yaratıcı bir oyundur.
Bu noktada hakemin işine yaklaşımı pozitif ve işbirlikçi olmalıdır.
Hakem kurallara aykırılıklar ve cezai uygulamalardan ziyade sanatını kullanarak, oyuncuların ve kendisinin zevk alacağı canlı ve iyi bir futbol atmosferi yaratan kişidir.
Dünyada futbol hakemliğinin başlangıcı futbolun başlangıcına ve yayılmasına paralel bir seyir izlemiştir.
1819 yılına kadar maçların hakemsiz oynandığını, takım kaptanlarının aynı zamanda hakemlik yaptığını, daha sonra bu tarz idarenin sakıncaları görüldüğünden sahaiçine girmemek şartıyla dışarıdan hakem tayin edilmiştir.
Bir hakem maçı yönetecekse futbolu çok iyi bilmelidir. Futbolu bilmek demek ilk aşamada kuralları bilmek demektir. Hakemin görevi oynayanları kurallar doğrultusunda yönetmektir. İşte bu yüzden hakem, kuralları en iyi bilen olmalıdır.
Hakem; cesur, kararlı, adaletli olmalı ve her türlü baskıyı göğüsleyecek psikolojik güce sahip olmalıdır. Hakem, güçlü bir karaktere, emin ve sakinleştirici bir kişiliğe sahip olmalıdır.
Hakem, keskin bir önseziye, kusursuz bir değerlendirmeye ve ani kararlar için devamlı bir şekilde bilinçlenmeye yönelmelidir.
Hakem, yüksek derecede dürüst ve önceden koşullanmama düşüncesine sahip olmalı, objektif bir yapıya sahip olmalıdır. Hakem, insanların kişilik yapıları ve tepkileri hakkında gelişmiş bir potansiyele sahip olmalıdır.
Hakem, her müsabakanın sonunda özeleştirisini yapabilecek sağlam bir akıl ve mantık sahibi olmalıdır.
Hakem, çağdaş bir yaşam tarzına, düşünce ve pratiğine sahip olmalıdır.
Hakem, kendisine güvenmeli, komplekslerden arınmalı, yüksek ve ideal amaçlı bir yapıya sahip olmalıdır.
Hakem, aşırı hırs ve maddi kazanç hevesi nedeniyle ortaya çıkacak çirkin oyun ve entrikalardan uzak durmalıdır.
Hakem, yeteneklerine uygun bir meslek seçmeli, mesleğini sevmeli ve meslek disiplinine bağlı kalmalıdır. Hakemlik çok yönlü geliştirilmiş bir kişilik yapısı ister.
O kişinin mesleğinde ve sosyal yaşamında da dikkat, düzen ve başarı ister.
Spor alanındaki bireysel başarılar nasıl psikolojik faktörlerle ilişkilendiriliyorsa, spor ile ilişkili diğer alanlardaki başarılarda bununla ilişkilendirilir ve buna hakemlik de dahildir.
Aslında hakemlikte motorsal performans, kişilik özellikleri ve psikolojik faktörlere nazaran daha az önemlidir.
Etkili bir yönetim hakemin Hakem arkadaşlar arasında yakınlık ve dostluk kurarak, ulusal bir hakemlik kültürü ve dayanışması sağlamaya çalışmalıdır.
Hakemliği tehdit edebilecek her türlü zararlı etkenlerden uzak durmalıdır.
Futbol dünyasının aşırı hırs ve maddi kazanç hevesleri nedeniyle ortaya çıkabilecek çirkin oyunlardan ve entrikalardan uzak durmalıdır.
Hakemlik hayatında; amatör hakemlik, klasman hakemliği, FIFA hakemliği, dünya ve olimpiyat müsabakalarında görev almayı hedeflemelidir.
Yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda hakemlik ve ülkesini temsil konusunda bilinçli ve idealist olmalıdır.
Haftalık antrenmanları kaçırmadan düzenli takip etmeli, güçsüz olduğu noktalarda kendini geliştirmelidir.
Fiziki kapasitesini üst noktada tutmalıdır.
Futbolun oyun kurallarını, inceliklerini ve hakemlik taktiğini inceleyip, hakem arkadaşlarıyla yorum yaparak iyice sindirmeli, bu konuda yabancı kaynaklardan bilgi edinmeye çalışmalıdır.
Sigara ve içki gibi futbol hakemliğini tehdit edecek zararlı alışkanlıklardan uzak durmalıdır.
Yönettiği her karşılaşmadan sonra kendi öz eleştirisini yapmalı ve bunları dosyalamalı.
Mümkün olan her müsabakasının TV çekimlerini seyredip ve özel notlar almalıdır.
Yönettiği müsabakalarda futbolcular, seyirciler ve idarecilerin kişisel yada toplu davranışlarını anlamaya ve nedenlerini bulmaya çaba sarf etmeli.
İzlediği uluslararası maçlarda kendi kararları ile hakemin kararları arasındaki farkları kıyaslayıp, değerlendirmeler yapmalıdır.
Maç öncesi veya sonrasında taraftarlar ya da yöneticiler tarafından kendisine gösterilen aşırı ilgi ya da olumsuz davranışları büyütmez, tarafsızlığını tehdit edecek her türlü ilişkiden kibarca kaçınmalıdır.
Her türlü kışkırtma ya da sinir bozucu olay karşısında, mevcut koşullar ne olursa olsun serin kanlı olmaya ve görevini tam bir sorumluluk duygusu içinde devam ettirmeye kararlı olmalıdır.
Büyüklük duygusu oluşturacak iltifatlardan ve bu gibi taktikler kullanan kişi ve kuruluşlardan uzak durarak, alçak gönüllü fakat otoriter bir hakem kişiliğini düstur kabul etmelidir.

HAKEMLERİN KULLANMIŞ OLDUKLARI İLETİŞİM TEKNİKLERİ
• Sözlü-Sözsüz iletişim • Teknolojik araç kullanımlı iletişim teknikleri
Sözsüz iletişimde hakem hareketleri ise; • Vücut dili • Fiziksel görünüş • Duruş • Dokunma davranışı • Hareket, jestler ve mimiklerdir.
Teknolojik Araçlı Saha İletişimi: Günümüzde maç yöneten hakemlerimiz birbirleri arasında iletişimi sağlayan telsiz sistemi ve bipli bayrak olarak adlandırılan teknolojik çözümleri kullanarak saha içi yeni iletişim tekniklerini kullanmaktadır.
Telsiz sisteminin amacı sahada bulunan 4 hakemin rahatlıkla saha içerisinde kendi aralarında sözlü iletişim kurmalarını ve pozisyonları yüz yüze gelmeden yorumlamalarına olanak vermektir.
İnsan faktörünün hakemlikte tarafsız olmak ,kuralları iyi yorumlamak bakımından önemini vurgulayan FIFA,İ hakemlerle beraber, seyirci ve sporcuları da kapsayan on maddelik temel bir ahlaki belge sunmuştur.
1.Kazanamak için oynamak
2.Centilmence oynamak
3. Oyun kurallarıyla uyum içinde olmak
4. Birbirine saygılı olmak
5.Ynilgiyi şerefle kabul etmek
6.Branşa olan ilgiyi geliştirme çabasında olmak
7.Gizli pazarlıklar, doping,ırkçılık,şiddet ve diğer olabilecek tehlikeleri reddetmek
8.Sahtekârlığa karşı direnenleri yardımcı olmak
9. Branşı küçük düşürülenlere yardımcı olmamak
10. Branşı savunanları onurlandırmak

HAKEMLİĞİN YETERSİZLİĞİ KONUSUNDA ŞU MADDELER SAYILABİLİR
Hakemlerin kaliteli olmayışı, genel eğitim yetmezlikleri, hakemlerin fiziki performans yetmezliği, kuralları bilme ve uygulamadaki eksiklikleri, seyircilerin olumsuz etkileri, güvenlik güçlerinin tarafsızlığı sağlayamaması, mahalli idarelerin tarafsızlığı sağlayamaması, kulüplerin hakemleri etkilemesi.
Hakemlikte artık bir meslek haline getirilmelidir.
Kişiler nasıl dişçi, doktor, subay, öğretmen vb. mesleklere sahip ise hakemler de yalnızca bu işle uğraşmalıdır.
Sonuç olarak hakemlikte ekip çalışması önemlidir.
Dolayısıyla büyük başarılar, inançlı ve yetenekli insanların oluşturduğu ekiplerce elde edilir.
Hakem üçlüsü de bir ekiptir. Takım anlayışı varsa başarı vardır.
Yardımcı hakemler, hakemin başarısı için gereken çabayı içtenlikle göstermelidir.
Sahada uyum için sosyal yaşamda da uyum şarttır.

YORUMLAR

10 adet yorum var

  1. Kalemine sağlık Göksel hocam.Senin de yazıda belirttiğin gibi genel olarak durum böyle;Değer vermediğin hiçbir şey değer üretemez.Üç kuruşa beş köfte olmaz!

  2. Göksel hocam güzel bir yazı olmuş, tesbitler, öneriler ve anılar… Sanki bir yazı dizisi haline gelecekmiş gibi hakem konusu.

  3. Güzel bir yazı olmuş hocam bu yazıdan yola çıkarak herkes kendi mesleğinde öz eleştiri yapması lazım. Ancak bu şekilde yanlışlar doğruya çevrilir.
    Herkes önce kendi kapısının önünü süpürmeli…

  4. Hocamız çok güzel konulara değinmiş hakemliğe dair dikkate alınması gereken konuları ele almış bence dikkatle okunması gereken bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık hocam

  5. Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş. Bu alanda hedefi olan hakemlerin kendilerine ders çıkartabileceği derecede bir yazı.

  6. Yaklasik 10km uzaktayim Hocam anilarini okurken bir nefeste bitiyor gercekleri okuyunca klasik Turkiye diyoruz malesef kalemine saglik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER