Ben bu siyaseti alkışlarım

Siyasetçiler, milletin vekilleri, milletin belediye başkanları aslında her sorunu çözmekle mükellef değildir. Çünkü her şeye gücünüz yetmez, yetkiniz de yetmez.
Ve sevilen bürokratlar, belediye başkanları ya da milletvekilleriyle ilgili en güzel takdir cümlesi nedir biliyor musun?
“Ya Allah razı olsun, sorunumuzu dinledi, derdimizle hemhal oldu, elinden geleni yaptı. Olur olmaz, önemli değil. O samimiyeti gösterdi.”
İşte siyasetçilerin, toplumdan duymayı hedeflediği cümleler bunlar olmalıdır. Eğer bu doğrultuda bir çalışma yaparsanız, muhakkak ki her daim kazanan siz olursunuz. Zordur, çok emek ve zaman ister. Ancak derler ya, “Kubbede hoş bir sada bırakmak lazım” diye.
Siz doğru çizgide mücadele ederseniz, o sadayı bırakırsınız.
İşte tam da bu minvalde, örnek bir olayı CHP Kocaeli Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı yaşattı.
Zaten ciddi de bir gündem oldu. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesinde öğrencilerin yıllık ücretlerine yüzde 120 oranında zam yapıldı. Üstelik okul ücretlerinin taksitlendirilmesi de kaldırılıyor.
Öğrenciler bir süredir karara isyan ediyor, kimi öğrenciler okulu bırakma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda.
Aileler ‘yandık, bittik belki de bilseydik biz çocuğumuzu bu üniversiteye bile göndermezdik’ diyorlar.
Yani ortada kanayan bir yara var.
CHP Kocaeli Milletvekili Harun Yıldızlı, konuya el atıyor. Danışmanı Arda Başaran, mağdur öğrencilerle sosyal medya üzerinden görüşüyor. Bir toplantı yapıyorlar.
Dün ise Harun Yıldızlı’nın videosu akşam saatlerinde Twitter’a düşüyor.
Yıldızlı gitmiş, KOSTÜ’nün önünde bazı öğrencileri de yanına almış, açıklama yapıyor.
Biz genç kardeşlerimizin sıkıntılarını dile getirmek için buradayız diyor. Fahiş fiyat artışını ve taksitlendirmenin kaldırılmasını eleştiriyor. Yanlıştan dönülmesini isteyerek rektörlüğe çağrıda bulunuyor. Ve öğrenciler için rektörle de görüşeceğini söylüyor.
Yukarıda ifade ettik ya; Harun Yıldızlı’nın bu sorunu çözmeye gücü yetmeyebilir.
Ama o samimiyeti göstermiş, o riski almış, belki bu derde derman da olacak ama derman olamasa bile çilekeşe yar olmayı başarmış.
Ben CHP’li Harun Yıldızlı’yı hassasiyetinden ve doğru siyasi yaklaşımından dolayı tebrik ediyorum.
İşte bu siyaset alkışlanır.

Sakarya işi kafamı karıştırdı

Biliyorsunuz, KBB Genel Sekreterliğine süresiz olarak, Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık vekaleten atandı.
Açıkçası Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yeni genel sekreterinin kim olmasını beklediğimi soranlara, “Ben Kocaeli dışından bir görevlendirme yapılmasını bekliyorum” diyordum.
Fakat Sakarya Büyükşehir Belediyesinin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, 15 yıl Serdivan Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde yanında belediye başkan yardımcısı olarak görev yapan İzmitli Fikret Bayhan’ın Genel Sekreter olarak atanmasına vesile oldu.
Taze bir büyükşehir belediye başkanının önerdiği bir isme Ankara’dan onay çıkması, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi için de bir emsal olabilir.
Sakarya’daki yeni genel sekreter kararı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde de Kocaeli’de görev yapan isimlerden birinin atanmasının yolunu açabilir.
Evet, Kocaeli Sakarya’ya kıyasla daha büyük, daha bütçeli ve belki de Ankara’nın daha titizlikle takip ettiği bir belediye olabilir.
Ancak ortada bir emsal var.
Bakalım, şimdi KBB’nin yeni genel sekreterinin kim olacağını daha fazla merak ediyorum.
Bekleyip göreceğiz.

Sizce davet edilmişler midir?

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ve İlçe Başkanı Gökhan Ercan dün meclis üyeleriyle birlikte Ankara’ya gitti.
Hürriyet ve beraberindeki ekip, Anıtkabir’i, Ankara Büyükşehir Belediyesini, Çankaya Belediyesini ve Yenimahalle Belediyesini ziyaret etti.
Fotoğrafta CHP’nin Kocaeli Milletvekilleri Muhip Kanka, Harun Yıldızlı ve Nail Çiler yer almıyor.
Acaba davet edilmişler midir?
Edildilerse ve milletvekilleri Ankara’dayken bu ziyaretlere destek vermemişse, yanlış yapmışlardır.
Yok eğer İzmit’ten giden heyet, kentinin milletvekillerini bu ziyaretlerle ilgili haberdar etmedilerse, Hürriyet ve Ercan yanlış yapmıştır.

İpucu

Ayrıca düşünmemiz gerekir ki; eğer başımıza hiçbir musibet almak istemiyorsak, hiç var olmak istemiyoruz demektir…

Ya’kub B. İshak El-Kindi