Bir portre denemesi: Dostoyevski

Melih Can Şenol

Melih Can Şenol

Tüm Yazıları

Umutsuzluğumuz insan kalmak içindi” Yağmurun altında, Melih Cevdet Anday

“Gerçekten ne istediğimi biliyor musun? Hepinizin canı cehenneme! Ben huzur istiyorum. Beni rahatsız etmemeleri için tüm dünyayı üç kuruşa satarım. Bana ‘Çay mı içmek istersin yoksa dünyanın batmasını mı?’ diye sorsalar, ‘Dünya batsın, yeter ki ben her zaman çayımı içeyim’ derim. Yeraltından Notlar, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Bu sözlerin sahibi Fyodor Mihayloviç Dostoyevski umudun insanıydı. Fakat hiç şüphesiz gençlik dönemlerindeki umut değil bu. 19 yüzyılın en büyüleyici fikri olan hümanizmin Rusya’daki en dikkat çeken sözcüsü Vissarion Belinski’ydi. Dostoyevski’de gençlik dönemlerinin öğretmeni olan Belisnki’nin hümanist düşüncelerini paylaşıyordu. Yazdığı ilk büyük romanı İnsancıklar bu toplumcu fikirlerle yazılmıştı. İnsancıkların iyi kalpli Makar Devuşkin’i Dostoyevski’yi heyecanlandırıyor, duygularını yüceltiyordu. En ezilmiş, en aşağılanmış insanın, yine de insan olduğunu görmek ve edebi kariyerini bu düşünceler üzerine inşa etmek, feodal dünya için oldukça devrimci bir yaklaşımdı. “En ezilmiş, en aşağılanmış kişinin bile insan olduğunu, ona kardeş dendiğini görmek insanın yüreğine işliyor.” İşte bu cümleler Dostoyevski’nin edebi kariyerinin başlangıcını ifade ediyor. * İdeallerle coşan sarsılmaz bir yürek! Sanırım trajik bir hayatın kusursuz başlangıcı için gerekli olan elma budur: Kırmızı, parlak, göz alıcı…

Dostoyevski bu hümanist ideallerle yazmaya devam etti. Fakat Ev Sahibesi, Beyaz Geceler gibi eserleri ona beklediği başarıyı getirmedi. Bu dönemlerde siyasi hareketlere dahil olan Dostoyevski, bunun bir sonucu olarak 23 Nisan 1849 yılında devlet aleyhine bir komploya karışma suçundan tutuklandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Tam kurşuna dizilecekken af kararı çıktı. İdam cezası kürek mahkumiyetine çevrildi. İşte Dostoyevski’nin hümanist düşüncelerinin sınandığı dönem tam olarak bu mahkumiyet dönemidir. Çünkü bu zamana dek büyük ideallerle yazdığı, en yüce düşüncelerinin temelini oluşturan insanların içerisindeydi artık. Peki buradaki insanlar Dostoyevski’nin İnsancıklar’ında bahsettiği insanlar mıydı? Satılar arasındaki insan o insan mı? Ezilmiş, aşağılanmış fakat yine de kardeş denen insan; onu gerçekten karşımızda bulabilir miyiz?

Dostoyevski, kürek mahkûmiyeti bittikten sonra, yeniden eski düşüncelerine sıkı sıkıya bağlı yazılar kaleme aldı. Hümanizm, ‘düşmüş insan’ hâlâ gündemindeydi. Fakat Dostoyevski bir dönüşümün kıyısındaydı. O zamana dek savunduğu ve mahkumiyet yılları boyunca onu koruyan inançları terk etmişti onu. Ancak Dostoyevski yeniden inanmayı muhakkak deneyecek. Ne de olsa mahkumiyet yıllarında onu diri tutan yegâne arzu yeniden yaşama arzusuydu. Hümanist ideallerin koynunda korumuştu kendisini. Umudun kendisini terk ettiği dönemler olsa da muhakkak geri dönmüştü. Yoksa uzun mahkumiyet yıllarının vermiş olduğu ağırlık ve orada gördüğü insan manzaraları karşısında inançlarının diri kalması hayli zordu. Dostoyevski tüm benliğiyle hayatla barışmak istiyordu ama hayat onunla barışmak istemiyordu. Büyük bir çöküşün ortasında buldu kendini. Hapishane günlerinde direncini pekiştiren yeni hayat umudu yok oldu. Bununla birlikte ebedi birer hakikat olarak gördüğü öğretiler de yitip gitti. O geçmişe dönmek yeniden inanmak yani yaşamak istiyordu.

Büyük umudun insanı tam olarak bu trajedinin içinden doğdu. Dostoyevski, inançların yeniden doğuşunun insan için ne kadar yaşamsal bir öneminin olduğunu çok iyi biliyordu. “Yeraltından Notlar” ‘en düşmüş adama’ a hizmet etmenin varlığın en yüce amacı olduğuna kendini ve başkalarını inandıran ama daha sonra hayatı boyunca yalan söylediğini ya da rol yaptığını birden anlayan bir adamın bağrından kopan dehşetin en yürek paralayıcı çığlığıdır” İşte tam olarak bu sebeple Yeraltından Notlar, geriye dönmenin imkânsızlığının öfkesi ile yeniden doğma isteğinin sesidir. Yani düpedüz yaşama isteği… Çünkü “Hiç umudu olmayan, hiçbir şeyden umudunu kesmez.” **

* Dostoyevski ve Nietzsche Trajedinin Felsefesi, Lev Şestov

** Seneca, Medea X

Belinski Umut Dostoyevski Yeraltından Notlar
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız