Asgari ücret 45.000 TL oldu
Hemen işverenlerin yüreği hoplamasın diye bunun sadece bir ya da sendikalı işçilerle çalışan birkaç iş yerinde böyle olduğunu söyleyelim.
2025 Mayıs ayına Toplu İş Sözleşmeleri için uğraşan işçiler ve sendikalarla merhaba dedik.
Yaşasın 1 Mayıs.
İşçinin, emekçinin bayramı. Emekçi yoksa, sizin iş yeriniz yok, işçi yoksa sizin işiniz yok demektir. O halde işçi ve emekçi var olmaya devam etmeli, değil mi?
Asgari Ücret eriyip cep harçlığına dönerken, işçi ve çalışanlarına gerçek yaşam maliyetlerine uygun ücret veren işverenlerin işleri rahat, içleri rahat. Paranın bereketi var onlar için, daha da çok olsun. Paylaşmadan büyümek hırsızlık gibi bir şey. İşler kötüyse bilemeyiz elbette. Ama bunun sorumlusu da çalışanlar değil. Krizi hangimiz istedik? Hangimiz sebep olduk? Cevap: Ücretli çalışan ve işini doğru ve dürüst yapan hiç kimse.
Mayıs 2025 itibariyle, ayağımızın altından yeri kaydıran ekonomik krizlerin ve hiçbirimizin sebep olmadığı finansal krizin, yaşam maliyetlerine ne yaptığına bakmak istedim, 1 Mayıs Emekçi Bayramı ertesinde. Rakamlar TÜRK-İŞ’ten.(Elbette Nisan 2025 verileri toplamı)
AÇLIK ve YOKSULLUK SINIRI:
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AYLIK GIDA HARCAMASI TUTARI (AÇLIK SINIRI) 24.035 TL.
Asgari Ücret, 22 bin...
BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ
31.142 TL.
Asgari Ücret, 22 bin...
GIDA İLE BİRLİKTE DİĞER TÜM TEMEL HARCAMALAR İÇİN HANEYE GİRMESİ GEREKEN TOPLAM GELİR TUTARI (YOKSULLUK SINIRI) İSE
78.292 TL.
Asgari Ücret, 22 bin...
Araştırmada fizyolojik ihtiyaçları karşılayacak minimum yemek rejiminin insanlara maliyeti baz alınmış. Yani çocuğunuz hamburger isterse, eksidesiniz. Canınız döner isterse ya da ne bileyim atlayıp bir müze gezelim, bir tiyatroya gidelim, sinema yapalım derseniz, yok. Bunları yapamadığınız bir hayat için çalışıp, ancak aç kalmamayı başarma sınırınız bu rakamlar.
4 kişilik ailede eksi -56 bin
Tek kişi çalışanda eksi -9 bin
Her ay eksi yazıyor, aylardır...
“Asgari ücret bu işletmede, bu fabrikada, bu kurumda 45 bin TL, 70 bin TL oldu” diyen haberleri takdirle izliyoruz bu yüzden.
Onlar çalışanlarını ezdirmedi.
Diğerlerine gelince. Hani Cumhurbaşkanı demişti ya “Kimsenin elini bağlamıyoruz” diye. İnsiyatif ve top sizde ve aslen her zaman sizdeydi. Bir tercih meselesi bu. Görüyorsunuz ama görmemezlikten geliyorsunuz. Bunu da herkes görüyor, konuşuyor, biliyor.
“Sonuçta” diyor TÜRK-İŞ raporu,
“.. gelir düzeyinin düşük ve yetersiz olması, dar gelirli kişi ve ailelerin sağlıksız ve dengesiz beslenme yapmasına yol açmaktadır.”
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarları ile elde edilen gelir arasındaki fark, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını ortaya koyan önemli bir gösterge...