Ahmet Akçaalan

Dün yazdığım köşe yazısı sonrası,

Yukarıdan aşağıya CHP’nin önemli isimleri tek tek aradı.

Uzun uzun sohbet ettik.

Sabah 4 gibi ekip arkadaşlarımızı alarak CHP Kurultayı için yola çıktık.

Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel, muhabirlerimiz Serhat Güneş ve Eren Demirtürk ile CHP kurultay yolculuğumuz başladı. Yolda kurultaya dair nasıl bir çalışma yapacağımızı konuştuk. Yine kritik bir gündemi yerinde takip eden ve çok güzel işler çıkartan bütün ekibi yürekten kutlarım.

Kurultay salonuna girdik. Kurumumuzdan dört ismi akreditede eden ve bizleri çok güzel ağırlayan CHP Genel Merkez yöneticilerine, bizi ev sahibi gibi karşılayarak ilgilenen CHP Kocaeli İl Başkanı, milletvekillerine, belediye başkanları ve ilçe başkanlarına kurumumuz adına teşekkür ederiz.

Fatma Kaplan Hürriyet’i çok iyi anlıyorum,

Engeller, karalama çabası…

5 yıl meclis baskısı,

Seversiniz, sevmezsiniz.

Eleştirirsiniz, kızarsınız.

Ama şunu kabul etmek zorundasınız:

Bir gerçek var.

Türkiye, afetler ülkesi…

Ve her yıl başka bir acı, başka bir kederle karşılaşabiliyoruz.

Tüm kalbimle söylüyorum,

Vallahi her alanda,

İşte, siyasette, makamda hayırlısını istemek lazım.

Önce Gebze, o sessiz sabahın korkunç gürültüsüyle sarsıldı.

Sonra Dilovası, alevlerin ve dumanın boğucu kucaklamasıyla yasa boğuldu.

Gebze'de bir aile, 29 Ekim 2025'te Mevlana Mahallesi'nde kendiliğinden çöken 7 katlı binanın enkazında yok oldu: Anne Emine Bilir (42), baba Levent Bilir (44), çocukları Hayrunnisa (14), Muhammet Emir (12)...

Ne çekiyoruz be,

Bu ne garipliktir,

Bu ne yaman çelişki,

Devlet benim gibi düşünen insanlar için ana omurgadır.

Hatta bu sevgi karşılıksızlıktır, severken sevilmeyi beklemezsiniz.

Ancak temel nokta ise, “Özne İnsan, Nesne Devlettir"

Bir gazeteci ne ister?

Yaptığı haberin, yazdığı köşe yazısının, yaptığı canlı yayının ses getirmesini,

Bu olursa mükemmel keyif alır…

Bakın şu an o kadar çok manşet var ki,

O kadar çok analiz var ki,

CHP delegasyonu hem yerel medyaya, hem bazı CHP’lilere, hem AK Parti’ye hem Genel Merkeze öyle bir mesaj verdi ki; “CHP Kocaeli siyasetini siz değil biz şekillendiririz” dediler.

Defalarca söyledim,

Yine ifade edeyim;

CHP’liler kazanmanın ne kadar farklı olduğunu yaşadı ve gördü. Ve kazanabileceklerine inanıyorlar.

Yine zor bir yola çıktı,

Bu sefer parti içi kritik bir dönemeç…

2028 ve 2029 adına CHP için çok kritik,

İlk kazma vurulmadan önce büyük endişe vardı.

‘Burada çalışma başlayınca trafik isyan ettirir’ deniliyordu.

Üstüne okulların açılması ile Başiskele Kavşağı’ndaki çalışmaların insanları bezdirecek noktaya ulaştıracağı konuşuluyordu.

Kocaeli, AK Parti’nin kalesi olmasının yanı sıra, siyasi rekabetin yoğunlaştığı bir arena. İl Başkanı Dr. Şahin Talus, bu dinamik şehirde partisinin liderliğini üstlenirken büyük bir sorumluluk taşıyor. Ancak, mevcut iletişim stratejisi, partinin potansiyelini tam anlamıyla yansıtmıyor. Talus’un, gündemi belirleyen, proaktif bir liderlik sergilemesi, hem tabanı konsolide edecek hem de kararsız seçmenleri kazanacaktır.

Erdoğan’ın Dinamik Tabanı

Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti, en zor koşullarda bile yüzde 27’lik sadık bir kitleye sahip. Bu dinamik, yıllardır partiyi ayakta tutuyor. Ancak illerde bu aşkı diri tutacak, zarar vermeyecek aktörlere ihtiyaç var. Kocaeli’de bu isim Şahin Talus olmalı. İl başkanı, protokol sıralamasından öte, kentin “genel başkanı” gibi hareket etmeli ve bu gücü sahada hissettirmeli.

Aslında terste başlayalım,

Kocaeli’nin önde giden kaç markası var?

-Kocaeli Büyükşehir Belediyesi,

Deprem, Kocaeli’nin kaderinde derin izler bırakan bir gerçek.

1999 depreminin üzerinden 26 yıl geçmiş olsa da, o dönemin riskli binaları hala ayakta duruyor.

Kentsel dönüşüm, bu gerçeğin gölgesinde şehrin en kritik ve bir o kadar da zorlu gündem maddelerinden biri. Yerel yönetimler için riskli, vatandaş için hassas, devlet için ise karmaşık bir süreç.

O, onun arkasından çalışıyor,

Bu, bunun arkasından demediğini bırakmıyor.

Genel ne ise yerel aynı…*AK Parti’den çok birbirlerini suçluyorlar,

Varlığında farkında olmasakta,

Yokluğunda yaşam gündemimiz oluyor.

Biliyorum ki Kocaelililer’in arka perdede gündemi net;

Azı değil,

Yok kelimesini bilir misiniz?

Yok, hiçbir şey yok…

2012 yılı,

Askerliğimi Kıbrıs’ta Hava Savunma olarak yaptım.

O dönem elimizde neler olduğunu biliyorum.

10 Haziran 2025 tarihinde, “Sanayicilere “Su” Uyarısı” başlıklı bir köşe yazısını kaleme aldım.Gri suya dikkat çekmeye çalıştım.

Su kaynaklarının verimliliği açısından gri su kullanımının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalıştım.

Su sorunu yaşayacağımız çok net olan günlerde su konusunu gündemde tutmaya çalıştım.

Atmosfer başka,

Heyecan başka,

Yaşadığımız, hissettiğimiz başka…

Şimdi bu yazıyı anlamanız için önce düne bakmak lazım.

31 Mart Yerel Seçimleri öncesine bir gidelim…

Ne demişiz?