Afet İşleri Dairesi Başkanlığı Yenilenmeli!

Bir gerçek var.

Türkiye, afetler ülkesi…

Ve her yıl başka bir acı, başka bir kederle karşılaşabiliyoruz.

AFAD Başkanlığı ile düne göre çok öne geçtik.

Peki gelinen durum yeterli mi?

Hayır.

*

Genel kadar, yerel yönetimlerin krizlerde ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görüyoruz.

Bir otel yangını oluyor.

Bir bina çöküyor.

Bir yangın oluyor.

Yasalar ve yetki karmaşası içerisinde kendimizi buluyoruz.

*

O yüzden yerel yönetimlerin harekete geçmesi lazım.

Peki bu nasıl olacak?

Afetler üç ana başlıkta açılıyor.

1-Afet öncesi

2- Afet anı

3-Afet sonrası

*

Bu başlıklar içerisinde en zayıf olduğumuz yer, afet öncesi hazırlık ve riskin sıfıra indirilmesi…

Ne yazık ki bu konuda çok gerideyiz.

Afet anında organizasyon konusunda zaman zaman sıkıntı olsa da bir plan dahilinde hareket etmeyi öğrendik. Afet sonrası birlik ve beraberlikte örnek bir milletiz. Sorunların üstesinden bir şekilde gelebiliyoruz.

Ancak afet öncesi konusunda çok zayıfız…

Göz göre göre gelen olaylar var.

Ve canımız yanıyor.

Tam anlamı ile bir takip yok.

Olay oluyor,

Ondan sonra konuşuyoruz.

Medyada bir hafta gündem oluyor ve sonra unutuyoruz.

Öncesinde ne yaptık?

Nasıl bir çalışma yaptık?

Bir emare yok…

Demek istediğim yaptı desinler diye değil…

Biz Gebze’de o mahalleyi, yıkılması gereken evler olduğunu bir binanın çökmesi ile öğrendik.

İlla bir bela mı başımıza gelmesi lazım?

Riski azaltmanın bir yolu var.

*

İşte tam burada önce şunu sorguladım,

Yerel yönetimlerin Risk ve Afet Daire Başkanlığı gibi bir birimi var mı?

Öğrendim. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin, Afet İşleri Dairesi Başkanlığı Birimi var. Başında tanımadığım Şemsettin Yıldırım bu görevi yürütüyor.

Yıldırım neler yaptı bilgim yok.

Bildiğim, bu başkanlığın daha faal ve aktif olması gerektiği.

Bolu’daki yangın olmasa Kartepe Green Park bu kadar gündeme gelmeyecekti.

Demek istediğim Dilovası’ndaki ruhsatsız fabrika yanmasaydı bu kadar gündem olmayacaktı.

Peki Kocaeli’nde, Dilovası’ndan olan fabrika gibi kaç tane mahalle aralarında bu tarz ruhsatsız fabrikalar var?

Kocaeli’nde, Gebze’de yıkılan binanın çevresinde olduğu gibi kaç tane acilen yıkılması gereken binalar var.

Demem o ki,

Acilen afet öncesine hazırlık yapmalıyız?

*

Ne yapabiliriz?

Öncelikle daha büyük bütçeler ayırmalıyız. “Afet öncesi harcamalar” diye ayrı bir bütçe kalemi yaratmalıyız.

İlçe ilçe risk skorları belirlemeli, bunları kamuoyuyla paylaşmalı.

Deprem, yangın ve sel öncelik olmalı ancak bu daha genele yayılmalı…

İnsanı etkileyecek her risk gündeme alınmalı…

Trafik, hava kirliliği, alt yapı, susuzluk, sağlık, eğitim, emniyet, hayvancılık, tarım ve farklı başlıklarda aklınıza gelecek hayatı etkileyebilecek her konuda, riski ön gören, riski en aza indirebilecek, takip edebilecek ve diğer birimlerle organizeli çalışacak, rapor sunacak bir başkanlık haline gelmeli…

İhmal tartışmalarının en aza indirmeliyiz.

Çünkü bir daha “keşke” demeye tahammülümüz yok…