Fatma Kaplan Hürriyet’in Canlı Yayını Üzerine; “Siyasi hayatımı riske ediyorum”

Yine zor bir yola çıktı,

Bu sefer parti içi kritik bir dönemeç…

2028 ve 2029 adına CHP için çok kritik,

Yeniden bir 2024 süreci yaşamaları olağan…

Diğer tarafta ise bir değişim süreci başlatan Fatma Kaplan Hürriyet.

Delegasyona bakıyorsunuz, anlamaya çalışıyorsunuz,

Hatta, ‘Ne görüyor?’ diyorsunuz.

Sonra ise çok rahat, çok profesyonel bir Fatma Kaplan Hürriyet karşınızda…

Eşref Tek gibi Fatma Tek,

*

Kocaeli’nde son günlerin en çok konuşulan ismi,

Cumhurbaşkanı Erdoğan İBB Başkanıyken nasıl ulusal medya tarafından defalarca linç edildiyse, “Muhatar bile olamaz” manşetleri atıldıysa aynı sürecin benzerinin Hürriyet’in yaşadığını düşünüyorum.

Hürriyet’i eleştirmek kolay, hatta eleştirirseniz kapılar açılır.

Zaten 6 yıldır, “Bakın Hürriyet yürüdü” diye eleştiren bir medya bloğu var.

İl kongresi öncesi Hürriyet’i arayarak canlı yayını ben talep ettim. Kırmadı kabul etti, tekrar teşekkür ederiz. Hem yayın öncesi hem yayın sonrası müthiş dönüşler aldık.

Nokta TV ve Nokta Gazetesi 6 yıllık siyasi süreçte oluşturulan yerel medyanın dışında bir duruş göstermeye çalışıyor. Aynı gün Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ile de özel röportaj yayınladık. Biz toplum nezdinde merkez, vicdan terazisi olmaya çalışıyoruz. Bütün arkadaşlarımız buna dikkat ediyor. Ve bir not; ses ve görüntüde mükemmel bir yayın yöneten reji ekibimize ayrıca gönülden teşekkür ederim.

*

Canlı yayın zordur, risklidir.

Bir terazi koymanız gerekir.

Bugüne kadar tek bir yayın öncesi dahi soruları vermedim.

Hürriyet yayını da öyle oldu, soruları isteme nezaketsizliği yapmadı.

Biz gazetecilik yaptık.

Bir siyasetçiyi canlı yayında parlatma ve yıkma gibi derdimiz yok.

Daha net anlatayım…

Daha öncesinde CHP Kocaeli Milletvekili Harun Yıldızlı’yı arayarak canlı yayına davet ettim.

Hürriyet’in canlı yayını öncesinde CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı’yı da arayarak canlı yayın talep ettim. Yayın sonrası ise isterse cevap hakkı kullanabileceğini, istediği zaman yayına alabileceğimi vurguladım.

Daha da net anlatayım.

Kocaeli’nde hangi belediye başkanı varsa, hangi il başkanı varsa, hangi milletvekili varsa canlı yayına davet etmişizdir. Buyurun sizlerde edin. Etmediğimiz tek bir isim yok. Ancak bizde sorular verilmez…

Vatandaşın seçtiğini, vatandaşa olan saygımızdan, ceketimizin önünü ilikler kapıda karşılar, gelme cesareti olanı da başımızın üstünde misafir ederiz.

*

Fatma Kaplan Hürriyet için 250’nin üzerinde soru aldım. Hürriyet’i sıkıştırmak, rezil etmek veya parlatmak, öne çıkarmak gibi bir derdimiz olmadı. 2 saat içerisinde gündem olan çöp, ihaleler, kafeler, kiralanan yerler, kadrolar gibi aklıma gelen bütün eleştirilerin hepsini sordum, sormaya çalıştım. Hepsini tek tek haberleştirdik. Her cümlesi manşetti…

*

En çok merak edilen CHP İl Kongresi süreciyle ilgili Hürriyet ilk defa bu kadar açık konuştu.

O anlatırken zaman zaman içimden, ‘Yok artık’ dediğim anlar oldu. İşte o cümleler;

-Kaç yıldır parti içindeyim. Her görevi yaptım. Yapmadığımız görev kalmadı. Şu ana kadar partinin iç konularını konuşmadım. Partiyi zora düşüren beyanatım olmamıştır. Bu dönem başka bir dönem. Hepimizin sorumluluk bilinci ile açık ve şeffaf konuşmamız gerekiyor.

- Geçen dönem şöyle bir sıkıntı yaşadım. Büyükşehir iddiası için çalıştırılmadım. Başka ilçeye gidince manşet yaptırdılar. AKP’nin harcadığı israfları konuşmak yerine bizi konuştular. Benim bazı partilerim bunları tartıştı.

-Nail Çiler aday olsaydı Büyükşehir’e adaydım.

-Tek kazanmış belediye başkanı olarak ben ön seçime girmek zorunda kaldım. Cezalandırma gibi bir şeydi benim için. Vekil aracı ile ön seçime üye taşındı.

-Fatma Kaplan Hürriyet’ten, Bülent Sarı’ya; Kendi oluşturduğu delegelerin yarısının oyunu alamadı.

-(Harun Yıldızlı’ya) “Ne olduğunu bilmiyorum. Kendi kendine Harun Bey başka bir rekabete girdi. Bir şey yaşamadık. Kavga, gürültü de yaşamadık. Önüne bir hedef koydu. Hedefte beni engel gördü herhalde. Kendi kendine kavga etmeye başladı. Bir sürü insan ile kavga etmeye başladı. Bülent Bey ile birlikte değiller miydi? Sorun bende değil.”

- Öyle bir yapı kurmalıyız ki şimdiden aday potansiyellerini ön plana çıkarmalıyız. Cesaretlendirmeliyiz. Önümüzdeki örgüt seçiminde düzgün bir birliktelik sağlanamazsa yine hüsran olacak. Kimse, ‘Kesin Büyükşehir’i alırız’ diye düşünmesin.

- Erdem Arcan benim önerim ile adaylık kararını vermiş biridir. Geçen dönemin uyumsuzluğu gündemde. Bana karşı tavırları ortada. Kurultay delegesi yazmadılar. Seçimler geçti hepsini yedim, yuttum. Anlaşmak için elimden geleni yaptı.

- “CENAZEDE KARŞILAŞTIK SELAM VERMEDİ”

“İlçe Başkanlarına rica ettim. Matematiği konuşmamız gerekiyor. İlçe başkanlarının bir kısmı başka bir modda. Perşembe günü Gökhan Ercan, Bülent Bey’i aradı, ‘Bir masa etrafında toplanalım’ diye. Yalçın Kuşkan Bey’den ricacı oldum o da aradı, Hikmet Bey’den rica ettim. ‘Salı’ya kadar yokum’ dedi. Ben aradım Bülent Bey’i. ‘Ben hafta sonu yokum’ dedim. ‘Geç saatte de olsa konuşmalıyız’ dedi. Ertesi gün Darıca’da bir baktım karşımda Bülent Sarı tuhaf tuhaf gülümsüyor. ‘Başkanım hani yoktunuz?’ dedim. ‘En azından düğün salonunun dışında 5 dakika da olsa konuşalım’ dedim. Ne tamam dedi ne hayır dedi. Takısını taktı gitti. Akşam 2 kere aradım dönmedi. Mesaj attım. ‘Kendinize başka bir yol seçtiyseniz haber verirseniz sevinirim’ yazdım. Ertesi gün cenazede karşılaştık önümden geçti selam vermedi.”

-Erdem Bey kafamda yoktu. Kendisi meclis üyesi, sendikacılıktan gelen mücadeleyi bilen biri. Mecliste de çok çalışkan. Tam bir görev adamıdır. Delege seçimlerinde muhteşem bir performans sergiledi. Bir gün karşımda otuyordu. ‘Erdem Bey senden ne güzel il başkanı olur’ dedim. Kafasında yoktu. Ekiple paylaştık, ilçe başkanları ile paylaştık. İlçe başkanları başka bir kafada. Ben desteğimi çekiyorum derken kendi desteğimi çekiyorum dedim.

-Erdem Bey’in mücadelesini beğenirim. Benim adamım falan da değil. Geçen seçimde o Gökhan Ercan’ı destekledi ben Cengiz Çakar’ı destekledim. 2014’te aday adayıydım başka bir adamı destekledi. Çok karakterli bir insana sahip. ‘Siz istemezseniz bile ben adayım. Yola çıkacağım’ dedi. Tek başına yaptı. İl binasında bugün, ‘Bismillah’ dedi. Onun arkasında durarak siyasi hayatımı riske ediyorum.

*

İlk defa yıllar sonra bu kadar açık ve net konuştu,

Yaşadıklarını tek tek anlattı.

Gazetecilik açısından müthiş keyif aldığım bir yayın oldu.

Nokta Gazetesi ve Nokta TV yine farkını gösterdi.

Hürriyet’e gelince ise çok rahat ve çok profesyonel…

En sıkıştığı sorularda dahi topu çevirmeyi başarıyor, dinleyenleri ikna edebiliyor.

Hürriyet, mükemmel bir belediyeci mi?

Hayır.

Ancak sevin sevmeyin, beğenin beğenmeyin tam bir Ankara siyasetçisi…

Bana göre iki defa AK Parti’yi yenen belediye başkanı Hürriyet, o seçimlerden daha zor bir CHP İl Kongresi’ne giriyor. Bunu görüyor ki o yüzden, “Siyasi hayatımı riske ediyorum” cümlesini kullandı.

Yayında analiz ettiğim şu; Doğru hamleler yaparsak, siyaseti doğru okursak, büyükşehir ve en az altı belediye kazanacağına inanıyor Hürriyet, doğru hamleleri yapmanın mücadelesinde…

Birilerini siyaseten engellemek, yok etmek, ön kesmek gibi derdi yok…

Peki diğer CHP’liler ne düşünüyor?

Ne hedefliyorlar?

İşin finali;

Son sözü söyleyecek delegasyon aslında il kongresini oylamayacak, 2028 ve 2029’a giden yolda kritik bir karar alacak. Partinin yolunu belirleyecek…

Bir son cümle CHP’liler, Hürriyet’in şu cümlesini ise iyi düşünmeli; “Belediye başkanına kiralık denildi, Genel Başkana yüklenildi kimse açıklama yapmadı.” Parti mücadelesi verilmesi gereken böyle kritik süreçlerde kim olursa olsun sessiz kalınmamalı ve ortak cevap verilebilmeli.