Türk Milletinin ferasetine güvenmeyen seçim/meçim kazanamaz
Hiç kimse kusura bakmasın. Bu milletin ferasetine güvenmeyen seçim meçim kazanamaz...
Son günlerde insanlarda bir gerginlik, bir sinir bir öfke sormayın gitsin.
Herkes ateş, herkes barut.
Susan bile sinir kontrolü yapmaktan kas katı kesilmiş.
Yolda, işte, trafikte, sokakta, markette, kahvede her yerde ama her yerde siyaset.
Şu seçim bitse de bu millet kurtulsa artık.
Peki ya bu gerginlik niye.
Gerçekten bu kadar gerginlik niye.
İlk kez bu kadar kutuplaşma görüyorum siyasette.
Bu kadar öfke.
Umarım bu bir patlamaya dönüşmez bu süreçte.
İnşallah küskünlükler ile sonuçlanmaz bu seçim tercihleri de.
Ama bir gerçek var ki herkes inanılmaz endişe içerisinde.
Sürekli bir taciz, baskı, tartışma, peki normal mi bu sizce...
Sakın ha ona oy verme diyerek başlayanlara sesleniyorum.
Yaa kardeşim bu millet kime oy versin.
Bu millet iki tercihten birine oy verilmek zorunda kalmış. Biri diyor ona oy vermeyin biri diyor buna oy vermeyin
Kime versin kardeşim, seninkine oyunu verince iyide diğerine verince kötü mü?
Yapmayın bunu. Bu milleti gruplandırmayın, ötekileştirmeyin, sınıflandırmayın, küçültmeyin, küçümsemeyin, akıl vermeye kalkmayın.
Tercih hakkınız bir oyunuz var verin.
Ona buna sataşmayın.
Türk milletinin ferasetinden korkuyor musunuz.
Bu aziz milletin tercih hakkına güvenmeyen sınıfta kalır.
Tarihe bir bakın bakalım Türk Milleti seçme konusunda hiç hata yapmış mı.
Sizin siyasi bakışınıza göre yapmış dersiniz ama yapmamış emin olabilirsiniz.
Umut vermeyen, milletin gönlünde, ruhuna giremeyen, hissettiremeyen, dokunamayan, yeni tabir ile iletişim kuramayan, bütünleşemeyen, tereddüt bırakan, kuşku bırakan, emin olunamayan, net olamayan seçimi kazanamamış.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeye en değerli hediyesi seçme ve seçilme hakkı olmuş değil mi?
Türk Milletinin karakterine en uygun yönetim sistemi demokrasi ve Cumhuriyet rejimi ile seçme ve seçilme hakkı.
Fakat her nedense seçme ve seçilme hakkı sürekli tartışılır bir hale getirilmesi de günümüzün en demokrasiyle yönetilmekte zorluk çektiğinin göstergesi.
Oysa ki Demokrasi, basit, açık ve seçiktir. Çoğulculuk ve alternatif üretmek üzerine kuruludur.
Peki ya şu anda kaç tane alternatif var.
Bu ülkede gerçekten milleti yönetecek kadar değerli insanlar yetiştirmek çok mu zor.
Yetistiremedik mi?
O zaman önce herkes kendini bir sorgulasın
Önce kendi tarafını sorgulasın.
Bence bu ülkede siyaset üretecek çok zeki insanlar var.
Dürüst siyasetçi bulmak çok kolay.
Bence kolay
Ama kimse alternatif olsun istemiyor.
Peki neden?
Bununla ilgili çok sayıda muamma var.
Gerçek şu ki; Türk milletini bu siyaset meselesi çok ama çok yoruyor.
Evet aktif, üretken olmamızı sağlıyor olabilir ama bu konu bu ülkeyi çok yoruyor.
Bu ülke gerçekten iki kişiden birini tercih etmesi, kapanına sıkışmasını hak etmiyor.
Bu insanlar alternatif üretmeyi hak ediyor.
Alternatifsizlik gelecek için risk unsuru içeriyor.
Gelecek genç dinamik siyasetçiler bekliyor.
Evet dostlar. Gelecek yeni yüzler istiyor.
Bence bu seçim sonrasına yeni yüzler geliyor.
Tarih bize bunu gösteriyor.
Değerli dostlarım
Bu pazar cumhurbaşkanlığı seçimi için son virajdayız.
Kesin olarak kimin seçileceğini bilmesek bile ülkenin içinde olduğu durum iki tercihten birini yapmak durumunda bırakacak bizleri.
İster Recep Tayyip Erdoğan kazansın isterse Kemal Kılıçdaroğlu ama bir gerçek var ki Türkiye kazanmalı.
Dürüstlük, güven, huzur, kardeşlik, birlik ve beraberlik kazanmalı.
Aksi takdirde savaş ve kan ile bedel ödeyerek kazandığımız bu ülke, kişisel hırs ve kibir ile darmadağın olacak.
Ve tekrar toparlanması çok uzun yıllar alacak.
Savaşta kaybetmeyen millet, sahada kaybetmemeli diye düşünüyorum.
Türk milletinin baki kalması dileklerimle, sağlıklı ve huzurlu bir seçim diliyorum