Nuh Zafer Cantürk Hocayı eleştirmeyin sahip çıkın...

Öncelikle şunu söyleyeyim bu yazdıklarımı Kocaeli Üniversitesi'nde çalışıyorum diye yazmıyorum. Kocaeli Üniversitesi yönetiminde de herhangi bir yükselme, makam ve mevki talebim olmadı olmayacak da.

Ben Rektör hocamıza yapılan haksızlığı görünce üzülen bir birey olarak bu yazıyı yazmak istediğimi belirtmek istiyorum.

Şahsen liyakata inanıyorum, profesyonellik, tecrübe, bilgi ve iyi niyetli yaklaşımın önemine değer veriyorum.

O yüzden bu yazdıklarımın kıymetli Rektörümüz Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk hocamıza yaranmak ya da yaklaşmak için değil hakkın teslim edilmesi için yazdığımı bilmenizi isteriyorum.

Buna ne hocamızın ne de benim ihtiyacım var.

CANTÜRK HOCANIN VİZYONUNU DİNLEYİN...

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk hocamız ,engelli bir kardeşimizin bir talebi üzerine yaptığı açıklama üzerinden gelen tepkiler, ne yazık ki bütüncül bakış açısından uzak, tek bir cümleye odaklanan ve büyük resmi görmeyen bir yaklaşımdan ibaret bunu belirtmek istiyorum.

Bu zamana kadar üniversite rektörlüğünü ziyaret edememiş, kabul görmemiş fakat Zafer Cantürk hoca rektör olunca üniversite kampüsüne girebilme imkanı bulmuş kim varsa hoca için olur olmaz sözler söyler olmuşlar.

Zafer Cantürk hoca sizlere kampüsün kapısını açtı diye mi?

Zafer Cantürk hocanın çayını içmemiş vizyon ve ideallerini dinlememiş olanlara tavsiyem hocayı biraz dinleyin ve izleyin.

Nuh Zafer Cantürk Hoca, sadece bir rektör değil; aynı zamanda üniversiteyi geleceğe taşıyan, kentle bütünleşmesini sağlayan, araştırma ve kalite odaklı bir dönüşümü ideal alan kıymetli bir yönetici.

Hee bunu pek çok kişi daha anlayamamış olabilir.

KURUMSAL İLETİŞİMİ GÜÇLÜ

Başhekimliği döneminde hastane personelinin saygısını kazanmış abi kardeş ilişkisi ile her etkinlikte ve faaliyette personelinin yanında olmuş olduğunu görmüş biri olarak bunları yazmak çokta zor olmadı.

Mesela örnek vermem gerekirse Kocaeli Sağlık Çalışanları Derneği olarak düzenlediğimiz Sağlık Çalışanları Futbol Turnuvası'nda gece 00.00’a kadar temizlik görevlisi arkadaşlarımızı desteklemek için yağmurun altında saatlerce ıslandığını görseniz ‘kalbi nasıl da güzel’ derdiniz.

Ama Zafer Hoca rektörlük görevine geldiğinden beri gece gündüz durmadığını takip etmiş olsaydınız bu tepkileri bir kaç cümle üzerine oluşturmazdınız.

Zafer Cantürk Hoca’nın göreve geldiği günden bu yana sergilediği vizyoner yaklaşım, Kocaeli Üniversitesi’ni yerel bir kurum olmaktan çıkarıp ulusal ve uluslararası ölçekte söz sahibi bir araştırma üniversitesine dönüştürme çabasının açık bir göstergesi olarak kongreleri ve fuarları örnek gösterebiliriz. USKAF ve MARMARAKAF bunun örnekleri.

Üniversitenin bilimsel üretkenliğini artırmaya yönelik çalışmaları, öğrencilerin ve akademisyenlerin daha nitelikli bir ortamda eğitim ve araştırma yapabilmeleri için sağladığı altyapı yatırımları, bu vizyonun somut yansımalarıdır. Dahası da gelmeli tabi ki.

Özellikle kentle üniversite arasındaki ilişkiyi güçlendirme çabaları, yerel yönetimlerle iş birlikleri, sosyal sorumluluk projeleri ve halkla bütünleşen etkinlikleriyle Prof. Dr. Cantürk Hoca, üniversiteyi kapalı duvarlar ardındaki bir yapı olmaktan çıkarıp toplumla entegre hale getirmedi mi ?

Bu da üniversitenin sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda toplumsal gelişim merkezi olduğunu ortaya koyuyor.

ATTIĞI ADIMLARA ODAKLANIN

Elbette her yönetici gibi Zafer Hoca da zaman zaman eleştirilebilir; ancak bu eleştirilerin, vizyonu ve yaptığı katkılar göz ardı edilerek yalnızca tek bir söylem üzerinden yapılması sağduyulu bir yaklaşım değil. Lütfen iyi olanları bozmayalım.

Özellikle bir kurumun dönüşüm sürecinde atılan cesur adımlar her zaman herkesin hoşuna gitmeyebilir. Ancak bu, liderin niyetini ve katkılarını gölgelememelidir. Üniversitemize hep birlikte sahip çıkma konusunda hassas davranmamız gerekiyor.

Engelli bireyler, toplumun ayrılmaz bir parçasıdır ve onların yaşamlarını kolaylaştırmak hepimizin görevidir. Bu konuda yapılan açıklamalar yanlış anlaşılmaya müsait olabilir; ancak Prof. Dr. Cantürk'ün kastının kötü niyetli olmadığını, geçmişteki tüm sosyal sorumluluk yaklaşımlarına ve uygulamalarına bakarak anlayabiliriz.

Hoca geldiği günden beri kurum kurum gezerek üniversiteye ve öğrencilerine sponsorlar ararken kaçanlar bugün tuvalet yapma sırasına girmişler bu inandırıcı değil bilin isterim.

Sizin amacınız üzüm yemek değil bağcı üzerinden rant devşirmek.

Eleştiriler her zaman kıymetlidir, fakat linç kültürüne dönüşen yaklaşımlar toplumumuza zarar verir. Çıkarcı ve menfaatcilerede zarar verir unutmayın.

HAKSIZLIK ETMEYİN

Öğrenci kulüpleri, gençler ve öğrenciler ile bu kadar yakın ilişki kurabilmek kolay değil. Her yönetici bunu başaramıyor. Hocaya bu dönemde katkı ve destek vermek çok önemli.

Daha hoca ile bir bardak çay içmemiş kişilerin linçleri kabul edilebilir değil. Hocamız bu kentin değeridir. Kent sahip çıkmazsa üniversitemiz kaybedebilir.

Bu nedenle, Kocaeli Üniversitesi’nin bugün geldiği noktayı görmezden gelmeden, Prof. Dr. Zafer Cantürk hocamız üniversiteye kazandırdığı vizyonu takdir ederek, onu daha güçlü bir şekilde desteklemek gerekiyor.

Akademik başarılar, toplumsal bütünleşme ve bilimsel üretkenlik gibi konularda attığı adımlar üniversitemizin marka değeri oluşturma konusunda hassasiyet göstermemiz şart. Yoksa bu kentin en önemli marka değeri kaybeder.

Yaptığı ve yapacağı çalışmalar sadece üniversiteye değil, Kocaeli halkına da büyük katkı sunmaktadır. Bu değeri görmezden gelmek büyük bir haksızlık olur.

Bu vesileyle kıymetli hocamıza ve üniversitemize sahip çıkma konusunda tüm kentimizi hassasiyete davet ediyor. El birliği ile güçlü bir Üniversite oluşturulması konusunda hassas davranılmasını temenni ediyorum.

Sağlıcakla kalmak dileğiyle, her birinize selamlarımı gönderiyorum.