Cumartesi Pazarı izlenimleri: Çileğin tadına baktın mı?

Pazar alışverişi yapmayı pek sevmem.

Cumartesi günü eşimin davetiyle Doğu Kışla Kapalı Pazar alanında kurulan Cumartesi Pazarı’na gittik.

Bu yazıda dikkatimi çeken ilginç detayları kaleme almak istedim.

Pazar girişinde üç harfli bir marketin bez torbalarını satan bir amca sizleri karşılıyor. Hemen yanında seyyar bir dönerci...

Pazar kalabalık, fiyatlar malumunuz...

Pazarda dolanırken size kendinizi bir ütopya veya simülasyon içerisinde bulunuyor hissi uyandırabilecek durumlar ile karşılaşabiliyorsunuz.

Sanki yasa dışı bir ürün satıyormuş gibi “Limon var, limon var, limon var...” şeklinden sessizce seslenerek yanınızdan hızlıca geçen bir abla...

Bir kaç tur atıp bir çilek tezgahı önünde durduk. Çilek almaya karar vermiştik ki yanıma yaklaşan bir abi kulağıma fısıldadı: “Çileğin tadına baktın mı?

“Yok abi bakmadım” dedikten sonra “Ben baktım sakın alma” diyerek sessizce uzaklaştı. İçimize bir vesvese düşürmesine rağmen çilekler iyi çıktı. Acaba esnaf ile bir sıkıntı mı yaşamıştı?

Turumuza devam ederken yasa dışı(!) limon satan abla ile tekrar karşılaştık. Sizler de karşılaşırsanız siz siz olun göz göze gelmemeye özen gösterin! Göz teması kurduğumuz an cebinden küçük bir limon çıkartıp “Abi limon var, limon var...” diyerek limon satmaya çalışıyor.

Dolmalık biber almamız gerekti. Eşim biberin altındaki boğum sayısı hakkında ilk kez öğrendiğim bir bilgi verdi. Eğer dolmalık biberin altında 3 boğum varsa acı, 4 boğum veya çıkıntı varsa tatlı oluyormuş. Biz 4 boğumlu aldık. Bizi duyan esnaf abi; “Siz bunu nereden biliyorsunuz, o öyle değil! 4 boğum varsa çabuk pişer, 3 varsa daha yavaş pişer” diyerek bizi entelektüel bir sohbetin içine dahil etti.

Vatandaşın şikayetlerini de kaleme almak lazım. Bu kısa pazar turunda vatandaşın en büyük şikayetinin esnafın yuvarlama isteği olduğunu fark ettim. Esnaf sürekli yuvarlıyor! Bu durum şikayet konusu. Yuvarlamadan kastım esnafın vatandaşın kendisine verdiği ürünleri tartarken poşete 1-2 adet daha ürün eklemesi. 13-14 lira gelen ürünü 15 liraya yuvarlamak istiyorlar. Bu sırada bir teyze “Dur dur ekleme ben tek yaşıyorum o kadar havucu ne yapayım” diye tepkisini dile getiriyordu. Genelde havuçta yaşanan bu durum ile vatandaşın kiloyu bırakıp tane işi tüketime yöneldiğini bizlere göstermiş oldu.

Ara sıra haber için pazara giden detay yakalama uzmanı muhabir arkadaşlarımız Serhat Güneş ve Eren Demirtürk’e de bundan sonraki pazar haberlerinde yukarıdaki bilgileri göz ününde bulundurmaları tavsiyesinde bulunabilirim. İlginç içerikler çıkabilir...