Hava kurşun gibi ağır

Murathan Birinci

Murathan Birinci

Tüm Yazıları

Nazım Hikmet, Kerem Gibi adlı şiirinde bugünleri tarif eder gibi “Hava kurşun gibi ağır” diyordu.

Bir şehir genç, güler yüzlü bir belediye başkanını; Ferdi Zeyrek’i kaybederken, Manisa’nın üzerine bir ağırlık çöktü. Tüm ülke Manisa ile ağladı.

Sanki hepimizin evinden bir ölüm haberi gelmiş gibi...

Neden?

Bu hüzün bir umudun, bir gençliğin bir geleceğin kaybı gibiydi... Politikadan çok daha fazlasıydı bu kayıp.

Hayalleri çalınan gençlerin bir seçim daha beklemeye karar verdiği umudun yok oluşuydu.

“Galiba olacak” derken “Yine olmayacak” hissine kapılmak gibiydi.

Bir belediye başkanının kaybından daha öte bir şeydi. İhtiyaç duyulan enerjinin, gençlere verilmiş bir şansın, güler yüzün, neşenin, sarılmanın, tokalaşmanın ansızın gelen kaybıydı.

90 aldığı sınavın mülakatında 5 puan verilip elenen, “Sizde iş beğenmiyorsunuz” veya umudu yurtdışında arayınca “Kaçtı” denilenlerin kalbini parça parça eden bir darbeydi...

“Bu nasıl bir ölüm” sorusuna verilebilecek bir cevabın olmamasıydı. Yakışmıyordu ölüm bazılarına...

Belki de milyonların gözyaşı buharlaşacak, umut olarak yağacak Anadolu topraklarına. Bu topraklarda umut hep var olmuş hep yeşermiştir.

Ferdi Zeyrek, aynı zamanda “Gençler başarabilir” dedirtendir.

Bir ölümden sonra tanık olunan ve “Bu nasıl bir vicdansızlıktır” dedirtenlere inat gençler başarabilir hissidir.

Zeyrek’in ölümü siyasetçilere bir mesajdır, farklı bir siyaset mümkündür...

Hava kurşun gibi ağır ancak bu günler de geçer...

Bu ülkenin binlerce Ferdi Zeyrek’i ve hiç kaybolmayan, “Bitti” derken yeniden yeşeren umudu var.

***

Dört nala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim...