Cansu Kızılkaya

İstanbul’dan Kocaeli’ye okumak için ilk geldiğimde, beni en çok şaşırtan olaylardan biri şehirde günün her saati taptaze, sıcak simitlerin satılmasıydı.

Çünkü İstanbul’da simit daha çok sabah kahvaltısının bir parçasıdır. İstanbul’da öğleden sonra taze simit bulmanız zordur. Ben de zamanla bu şehrin simidine alıştım. Hatta günün her saatinde simit yediğim dönemler oldu.

İzmit simidi sadece bir unlu mamül değil. Kocaeli’nin bir kültürü, geçmişi, kokusudur. 2019 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaretle tescillendi ama tescil bir geleneği yaşatmak daha önemli.

Karamürsel Belediye Başkanı Ahmet Çalık, Saklı Kafe’de düzenlediği basın toplantısında hem geride kalan bir yılını değerlendirdi hem de hedeflerini kamuoyuna anlattı...

Nokta Gazetesi ve Nokta TV olarak biz de kafedeki yerimizi aldık. İlk olarak toplantının atmosferinin oldukça samimi olduğunu söylemem gerekiyor.

Ahmet Çalık ilk kez faaliyetlerini kamuoyuyla paylaştı. Bu yüzden sunumunun başında bir parça heyecanı vardı. Ama kısa süre sonra toparlandı. Başkanlığında yaşadığı anılardan da bahseden Çalık doğal bir şekilde sunumunu yaptı.

Kapanca İzmit’in tarih kokan, arnavut kaldırımlı güzeller güzeli sokaklarından biri. Ve artık bir festivali de var...

İzmit Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Kapanca Sokak Festivali sadece bir etkinlikler yığını değil, geçmişe sahip çıkmanın bir örneği.

Kapanca Sokağı bilenler bilir; burada yürümek, adeta geçmişe yolculuk yapmak gibidir. Bu yüzden İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in bu bölgeye önem vermesini çok değerli buluyorum. Festivalin adının başına bu yıl ‘uluslararası’ ibaresi de eklendi.

Kitaplık ağzına kadar dolu, salondaki yemek masasının üstü dolu... Belki de okunmayı bekleyen onlarca kitap var. Ama yine de kendimi yeni kitaplar alırken buluyorum.

Kendime her seferinde ‘bu son’ diyorum ama yine bir döngünün içerisine hapsoluyorum. Çünkü ben iflah olmaz bir kitap bağımlısıyım.

Genelde kitap alışverişimi internetten yapıyorum. Malum internet ve dükkan arasında fiyat farkı çok ciddi. Mesela aynı kitabı internette 100 TL’ye alırken, kitapçıda 180 TL etiketini görmek moral bozucu...

Bugün İzmit’in tatlı hafızasında önemli bir yeri olan Tatlı Güven’in 41. yılına özel düzenlenen kahvaltı programına katıldım. Nokta TV Genel Yayın Yönetmenimiz Gülşah Yücel Ay, Reklam Müdürümüz Dilek Tosun ve muhabirimiz Şevval Kul da bana eşlik etti.

Seneler önce 1985 yılında İhsan Güven tarafından kurulan bu mütevazi tatlı dükkanı, sadece İzmit’in değil, ülkenin tatlı kültürüne damga vurmuş bir marka.

Bugün 41Ç hattını kullanmak istedim. Çünkü daha önce deneyimlememiştim. ‘Park et, devam et’ sistemiyle çalışan bu ulaşım hattı, İzmit Marina’daki geniş otoparktan çarşıya ulaşmanın en pratik yollarından biri.

Doğantepe Mahallesi Muhtarı Mithat Öztürk’ten uzun süredir davet alıyorduk. Nihayet dün Başiskele’ye bağlı Doğantepe’ye gidebildik ve Muhtar Öztürk’ün misafiri olduk.

Ben ve çalışma arkadaşlarım Serhat ile Eren’i kapıda karşılayan Öztürk, bizi ilk olarak muhtarlık binasında ağırladı. Ahşap, oldukça güzel bir muhtarlık binasıydı, bahçesi çok güzeldi.

Sohbetimizden sonra mahalleyi araçla dolaşmaya başladık. Yollar bozuk, yamalı; bazı noktalarda ise demir donatılar açıktaydı. Kaldırımlar ve çukurlar ise cabası... Serindere Kanyonu gibi turistlik bir güzargaha giden yollarda bu basit hizmet aksaklıkları olmamalı...

Kocaeli elektrik kesintileriyle boğuşan bir bölge. Kocaeli'de elektrik dağıtımı SEDAŞ (Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.) tarafından yapılıyor. Elektrik kesintilerinin sık yaşandığı Kocaeli’de doğal olan ise sorunların dile getirilmesi ve yüksek sesle konuşulmasıdır.

Bu yazıda iki güçlü gerçek var... Bir yanda SEDAŞ bünyesinde 25 yıl çalışan, rakamlarla konuşmayı alışkanlık haline getirmiş Kocaeli Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Gökmen Hasançebi, diğer yanda ise Kocaeli’de vatandaşlar tarafından en fazla şikayet eden kurumlar arasında gösterilen SEDAŞ.

Gökmen Hasançebi bir sohbetimizde Kocaeli’deki elektrik gerçeğini rakamlarla ortaya koymuştu. Demişti ki: “Kocaeli, Türkiye'de en çok elektrik tüketen 5. il. Burada tüketilen elektriğin büyük kısmı sanayiye gidiyor. Sakarya, Düzce ve Bolu’nun toplam tüketimi, bir Kocaeli etmiyor.”

Nokta Medya olarak son bir ayda üç genel başkan ağırladık: DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu.

Bu tabloya baktığımızda Yeni Yol grubunun tamamına Nokta TV stüdyosunda yer verdiğimizi söyleyebiliriz. Nokta TV Yönetim Kurulu Başkanımız Ahmet Akçalan’ın hazırlayıp sunduğu Özel Yayın programı ulusal gündeme damga vuran açıklamalara şahit oldu.

Bizim için çok önemli 1 ay geçirdik. Çünkü biz yeni dönemde her görüşten insanın sesinin duyurabileceği bir alan olmak için yola çıktık. Yerel siyasette ve yerel gündemde bunu başarabildiğimizi düşünüyorum. Ulusal düzeyde de bu yaklaşımımızın karşılığını alıyoruz.

Yılbaşında Nokta Medya’da bir çekiliş yapmıştık. Gazetemizin editörlerinden Murathan Birinci, bana üç kitap hediye etti. Henüz ikisini okuyabildim. Üçüncüsü kitaplığımda sırasını bekliyor. Bugün size Murathan’ın o zarif hediyelerinden biri olan ‘Gökkuşağı Günleri’nden bahsetmek istiyorum.

Kitabın yazarı Antonio Skármeta, Şili edebiyatının en önemli isimlerinden. Gökkuşağı Günleri sadece bir roman değil aynı zamanda bir dönem hesaplaşması...

Roman bizi alıyor Şili’nin en karanlık dönemine götürüyor. Sayfaları çevirirken General Augusto Pinochet’nin diktası altındaki son günlere tanıklık ediyoruz.

‘Varoş’ kelimesi kulağa itici ve sert gelebilir. İlk olarak bu kelimenin anlamını açıklayıp yazının çerçevesini çizmek istiyorum. Türk Dil Kurumu'na göre varoş; “kent ya da kasabanın kenar mahalleleri” demek. Bu yazıda ise Gölcük’ün nasıl kenar mahalleye dönüşmeye başladığını anlatmak istiyorum.

Gölcük, ilimizin en eski yerleşimlerinden biri olmasının yanı sıra, benim de en çok değer verdiğim ve sevdiğim ilçelerin başında yer alıyor...

İYİ Parti Gölcük İlçe Başkanı Mustafa Çalışkan Donanma’nın kalbi olarak anılan Gölcük hakkında iddialı bir çıkışta bulundu. Nokta TV ekranlarında yayınlanan Şehrin İçinden programında konuğum olan Çalışkan, “Gölcük, bilinçli bir şekilde Başiskele’nin varoşu haline getiriliyor” dedi. Yalnızca duygusal bir söylem değil bu. Çalışkan elindeki sayısal veriler ile konuşuyor...

Geçtiğimiz haftalarda iki evladımızı menenjit nedeniyle kaybettik.

11 Nisan’da Derince’de yaşayan 8 yaşındaki İrem Aslan menenjit nedeniyle hayatını yitirdi. Bu acı haberin hemen ardından İstanbul’da 14 yaşındaki bir çocuk aynı hastalık nedeniyle yaşamını kaybetti. Bu ölümler hepimizi çok üzdü ve tedirgin etti...

Oysa bu iki çocuk bugün hayatta olabilirdi. Çünkü menenjit aşı ile önlenebilen ölümcül bir hastalık. Dünya Sağlık örgütü tarafından önerilen menenjit aşısı pek çok ülkede çocuklara ücretsiz olarak uygulanabiliyor. Menenjit aşısı şu anda birçok ülkenin ulusal aşı takviminde.

Basın sektörü sürekli değişen gündemiyle oldukça yoğun bir tempoya sahip. Nokta Medya ise yeni döneminde şehir için faydalı işler yapmaya gayret eden, her gün bir şeyler üretmeyi çabalayan bir kurum olunca yoğunluğumuz hiç eksik olmuyor. Bu yoğunluk ben dahil tüm arkadaşlara heyecan veriyor. Kurum olarak bu hareketli tempoya alıştık artık.

Ben yapı itibariyle çok hasta olan bir insan değilim. Çalışma hayatım boyunca bugüne kadar hiç rapor almamışımdır mesela. Ancak Ramazan Bayramı’nda başlayan soğuk algınlığım sebebiyle bayramı hasta geçirmiştim. Sonra iyileştim.

Ne var ki birkaç gün sonra, geceleri uykumu bölen inatçı bir öksürük başladı. Sesim kısıldı ve bedenime çöken halsizlik beni iş yapamaz duruma getirdi. Gittiğim doktor ciğerlerime inen enfeksiyon sebebiyle bana 4 günlük bir rapor yazdı.

Dile kolay 16 yıl. Neredeyse bir nesil Kocaelispor’u hiç Süper Lig’de izleyemedi. Yıllarca inişli çıkışlı geçen sezonlar, ödenemeyen borçlar, hacizler, transfer yasakları, alt liglerde yaşanan zor günler...

Ve sonunda efsane oyuncularıyla hafızalara kazınan Kocaelispor ait olduğu yere Süper Lig’e geri döndü...

Şehrimizin gururu Kocaelispor lig bitimine dört hafta kala Karagümrük’ün Boluspor’a kaybetmesiyle adını resmen Süper Lig’e yazdırdı. Bu başarı sadece bir spor başarısı değil, aynı zamanda bir hikayenin zirve noktası.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de ihmaller zinciri sebebiyle 36’sı çocuk 78 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Şüphesiz 2025 yılının ilk günlerinde yaşanan bu acı olay herkesi derinden sarstı...

Türkiye tarihi kayıtlarına en ölümcül otel yangını olarak geçen facia, binaların yangın güvenliğini tartışmaya açtı. Geç kalınmış tartışma sonrası günlerce ‘Bolu Kartalkaya’daki yangının sorumlusu kim?’ sorusunun cevabını öğrenmeye çalıştık...

Belediye suçlu olarak bakanlığı işaret etti. Bakanlık belediyeyi işaret etti. Sonuç olarak Mart ayında açıklanan bilirkişi raporunda bakanlık yetkilileri birinci derecede sorumlu tutuldu. İlgili raporda, olayın öngörülebilir, basit önlemlerle engellenebilir ve sonuçları yok edilebilir yangın olduğu tanımlandı.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin, partiye kayyum atanma ihtimaline karşı düzenlediği olağanüstü kurultay, "İrade milletindir" sloganıyla Ankara'da gerçekleşti. Nokta Medya olarak biz de kurultayı takip etmek için Yenimahalle’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yerimizi aldık.

Sabah 05.30’da yola düştüğümüz Ankara maceramızda ben dahil Nokta TV Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akçaalan, Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay ve kameramanımız Eren Demirtürk vardı. 09.00’da binaya basın kapısından girdik.

Kültür merkezinin darlığı sebebiyle basının salona alınmayacağı ancak basın için yer ayrılacağı yazılıp çizilmişti. Cumhuriyet Halk Partisi basın için 2 koridor hazırlamıştı. Gazetecilerin rahat çalışması için arka planlar, masalar ve sandalyeler hazırdı. Biz binaya girdiğimiz zaman ulusal kanallar canlı yayın yapmaya başlamıştı. Ancak basının ana salona girişi sınırlandırılmıştı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin olağanüstü kurultayı pazar günü Ankara’da gerçekleşecek. ‘CHP’ye kayyum atanması girişimlerinin önünü kesmek’ için yapılan kurultayda CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugüne kadar tek adaydı.

Ancak saatler önce Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal da genel başkanlığa aday olduğunu duyurdu... Ümit Bey’in aday olması bir hak ancak bu seçimde bence Özel’in rakipsiz olması gerekiyordu.

CHP’nin kurultayı adeta iktidara bir meydan okuma olacak. Miting havasında gerçekleşecek kurultay ile ilgili en çok merak edilen ise Özel’in Parti Meclisi listesinde değişiklik yapıp yapmayacağı. Genel Başkan Özel, herkesin PM adayı olabileceğini duyurdu.

Huzurun başkenti Karamürsel’de bugün bir cinayet yaşanabilirdi.

Ne kadar korkutucu bir cümle değil mi? Bugün huzuru ile övündüğümüz şirin Karamürsel’de, üstelik belediye binasının içerisinde bıçaklar çekildi, silahlar patladı. Belediyenin temiz merdivenlerine kan izleri bulaştı. Karamürselliler güne silah sesleri ile uyandı....

Bu olaya kadar varan süreç aslında bağıra bağıra gelmiş. Gün içerisinde yaptığımız haberler ve telefon görüşmeleri ile olayı biraz irdeledik. Muhabirimiz Serhat Güneş de Karamürsel’e giderek belediye başkanı Ahmet Çalık ve esnaflar ile görüştü.

Toplumların huzurunu bozan olaylardan biri vatandaşların adalete olan güveninin azalması ya da azaltılmasıdır. Maalesef son yıllarda ülkemizde yargıya olan inancın azaldığını neredeyse her olayda görüyoruz.

Sokağa çıkıp 10 kişiye mikrofon uzatsanız ve ‘Adalete güveniyor musunuz?’ diye sorsanız alacağınız cevaplar pek iç açıcı olmayacaktır. Toplumda ‘suç işleyenin yanına kar kalıyor’ düşüncesi hakim. Yaşanan soruşturmalar, tutuklamalar, aynı olaydan iki farklı karar çıkması, yargı sürecinin uzun sürmesi gibi durumlar vatandaşlarda bir korku ya da boşvermişlik tavrı oluşturdu.

Yargıya olan güvenin neden azaldığına dair sayfalarca yazı yazılabilir. Bugün ben yazımda yargıya olan güvenin azalması sebebiyle vatandaşlarda oluşan boşvermişlik ve bıkkınlık hissinin bir örneğini anlatacağım.

Bir şehrin değerini yıllarca o şehirde yaşayan insanlar belirler. Çağlar boyunca kentte yaşayan insanların gelecek nesillere bıraktığı gelenekler, binalar, kelimeler bir kentin kimliğini oluşturur. Kocaeli’nin bulunduğu topraklar bu açıdan oldukça şanslı...

Zaman zaman şehirlerde, bulunduğu kente katkı sağlamak için diğer insanlardan çok daha fazla çabalayan insanlar var olur. Kocaeli’deki bu insanlardan biri de Yavuz Ulugün.

Benim için araştırmacı-yazar Yavuz Ulugün ile aynı dönemlerde aynı şehirde yaşamak, yaşayabilmek büyük şans. Kendisi 28 Şubat tarihinde Şehrin İçinden’in konuğu oldu. Bu yazıyı daha önce yazmak istiyordum ancak araya ‘41 Kadın 41 Başarı Hikayesi’nin koşuşturması girdi.

Yarın 8 mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. 8 Mart’ın hiçbir zaman sadece bir gün olmasına inanmayanlardanım. 8 Mart, sessiz mücadelelerin, görünmeyen emeklerin kutlandığı bir gün. Bugün kadınların güçlenerek sesini duyurduğu, dünyayı değiştirdikleri gün.

Tarih boyunca kadınlar onlarca sorumluluğa sahip oldu. Kadınlar olarak omuzlarımıza yüklenen binlerce mesuliyeti sırtladık. Düştük, ayağa kalktık ve tekrar düştük. Ama sonra yeniden kalktık. Annelerimiz; ailelerimizi, toplumları ve hatta dünyayı büyütürken kendi hayallerinden fedakarlıkta bulundu. Kadınlarımızın artık hak ettiği eşitliği, saygıyı bulması gerekiyor.

Her kadının kendine özgü bir hayat mücadelesi vardır. Toplumlarda kadının özgür olması gerekir. Çünkü kadın özgür olursa, toplum özgür olur. Kadınların hak ettiği özgürlüğe ulaşması için kadının birlikte yaratacağı güce inananlardanım.

İzmit Körfezi çevresinde kurulan Kocaeli, çağlar boyu önemli bir kent merkezi olmuştur. Tarih boyunca üretim ve ticaretin ana merkezlerinden olan şehrimiz zaman içerisinde ülkenin en büyük sanayi kentine dönüştü. Sanayileşme sürecinin en önemli halkalarından olan Kocaeli’nin dünyanın en büyük metropollerinden İstanbul’a komşu olması ise bu süreci şüphesiz hızlandırdı.

Nikomedya’dan itibaren ilk özelliği ‘kıyıda olmak’ olan kentimiz artan nüfus ve 1960 sonrası hızlanan sanayileşmeye kurban gitti. Sanayileşme süreci Kocaeli’yi kıyı kenti olmaktan uzaklaştırdı. Kocaeli zaman içerisinde ‘kıyı kenti’ özelliğine veda ederek ‘sanayi kenti’ ünvanını benimsedi.

Gelinen noktada ise Kocaelililer yanı başında bulunan İzmit Körfezi’nden faydalanamıyor. Deyim yerindeyse suya dokunamıyor. Yüzyıllardır su ile bu kadar haşır neşir olan bir kentin günümüzde bu duruma gelmesi çok acınası...

Cumhuriyet Halk Partisi’nin mecliste en iyi muhalefet yaptığı ilçe Körfez desek, yanılmış olmayız. Körfez’in CHP’li meclis üyeleri ve ilçe başkanı Gülseren Solmaz Altunal muhalefet görevini çok iyi yerine getiriyor. Eksiklikler ve haksızlıkları bir bir ortaya döken CHP grubu, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt’ü zaman zaman terletiyor...

Ulusal gündemde kendine geniş bir yer edinen Dereköy meselesi sonucu usulsüzlük yaptığı iddia edilen Körfez Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Sencer Dere görevden alındı. Sencer Bey 2005 yılından beri Körfez Belediyesi’nde çalışıyor. İlk olarak şehir planlayıcı olarak çalışan Dere, 2013-2019 yılları arasında Strateji Geliştirme Müdürü, 2019 yılından itibaren Plan ve Proje Müdürü olarak çalıştı.

Dereköy için 2014 yılında başlatılan bir proje var. Proje ile birlikte Dereköy’de tarlaların ölçeklendirilip, arsa statüsüne geçirilip yapılaşmaya açılması planlanıyor. İddialara göre Dereköy’de 36 dönüm büyüklüğündeki 12 araziyi alan Berrin Polat’ın Körfez Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Sencer Dere’nin ablası olduğu ortaya çıkıyor.

Şehrimizin markalarından Kocaeli Üniversite’ne oldukça önem veriyorum. KOÜ çok değerli akademisyenleri bünyesinde bulunduruyor. Üniversiteden mezun olan bir basın mensubu olarak gazetemizde yapılan haberlerde akademisyenlerimizden faydalanmak istiyorum.

Belki son zamanlarda dikkat etmişsinizdir. Çok sayıda konuyu akademisyenlerimize soruyoruz. Ve onların verdiği bilgiler ışığında haberimize yol gösteriyoruz. Bu konuda gazetemiz editörlerinden Melih Can Şenol yoğun şekilde çalışıyor. Kendisiyle önümüzdeki aylarda akademiye dair yeni çalışmalarımız olacak.

Maalesef Kocaeli Üniversitesi ve basın tam bir birliktelik sağlayamadı. Ekibimizle birlikte bunu aşmak istiyoruz. Nokta TV ve Nokta Gazetesi aynı zamanda üniversitemizdeki tüm öğretim görevlilerimizin... Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk’ün de bir araştırma üniversitesi hedefi var. Bu doğrultuda birlikte büyüyebiliriz diye düşünüyorum...

Nokta Medya ekibi olarak dün Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı ziyaret ettik. Kendisiyle 45 dakikalık bir sohbetimiz oldu. Bu kent Büyükakın’ı çok eskiden beri tanıyor. Benim kendisi ile tanışmam 2019 yılında telefon görüşmesiyle olmuştu.

Bilecik’te valilik görevini sürdüren Büyükakın 2019 seçimlerinde AK Parti’nin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuştu. Ben de henüz öğrenciyken çalıştığım En Kocaeli Gazetesi’nde kendisini aramıştım. Çok cana yakın bir şekilde sorularıma cevap vermişti.

Daha sonra üniversite bahar şenliği komitesindeyken Büyükakın ile yaptığım görüşmede genç bir gazeteci adayı ve öğrenci olarak kendisinden etkilendiğimi inkar edemem...