Topyekün tedaviye ihtiyacımız var!

Cansu Kızılkaya

Cansu Kızılkaya

Tüm Yazıları

Her sabah güne yeni bir olayla uyanıyoruz. Artık yaşananlara anlam veremiyoruz. Gerçeklik algımız sarsıldı. Normalde ‘olamaz’ dediğimiz şeyler artık olağan geliyor.

Bu, sağlıklı bir toplumun işareti değil. Ülke olarak psikolojik bir çöküşün içerisindeyiz. Ve evet, topyekün tedaviye ihtiyacımız var!

Henüz birkaç gün önce, 12 askerimizi metan gazı zehirlenmesi sonucu kaybettik. Dile kolay. 12 can, 12 ocak, 12 şehit...

Ama neden? Neden şehidimizi arama-kurtarma operasyonunu profesyonel ekipler yapmadı? Neden askerlerimizin yanında bir rehber yoktu? Bu kararı kim verdi? Cevaplanması gereken bir sürü soru varken, toplumda şehitlerimizin ardından gelen bir sessizlik var.

Eskiden böyle zamanlarda insanlar bir süreliğine, 1 günlüğüne dahi olsa sosyal medyaya ara verirdi. İnsanlar kendi yaşamından, tatilinden fotoğraf paylaşmazdı. Artık o da yok. Toplum, üst üste yaşanan ve sürekli tekrar eden olaylar nedeniyle hissizleşti. Bu, basit bir alışkanlık, duyarsızlaşma değil. Bu, bir travma belirtisi, bir psikolojik rahatsızlık.

Ekonomik olaylara bakalım. Burada da durum farklı değil. Kiralar fahiş, market fiyatları uçuyor sürekli zamlar geliyor... Birkaç yıl önce “ben buna bu parayı vermem” dediğimiz rakamları artık sorgusuzca ödüyoruz.

Çünkü artık her şey normal geliyor. Çünkü artık şaşırmıyoruz bu düzene razı olduk, razı edildik. Psikolojik olarak yorulduk.

Ve bugün, 12 şehidin ardından, Abdullah Öcalan’ın 1999’dan beri ilk kez videolu olarak kameralar karşısına çıktığına şahit olduk. “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum” dedi. Belki siyasi olarak bu adım farklı açılardan okunabilir. Yeni dönemin sinyalleri verilmiş olabilir. Ancak bu görüntü, acısı hala yüreğinde taze olan binlerce şehit ailesi için zor bir görüntüydü. Benim için de öyleydi.

Bu görüntünün zamanlaması rastlantı mı, değil mi? Bunu tartışmayacağım. Türkiye’de yeni bir düzen kuruluyor. Herkes bunun farkında. Son aylarda yaşananlar bunun ilk adımları. Sadece CHP’li belediyelere dönük operasyonlarla sınırlı değil bu süreç. Olmayacak da. Bu durum sadece belirli bir partiye ya da birkaç belediyeye indirgenemeyecek kadar büyük ve kapsamlı.

Gözaltılar, tutuklamalar, sistematik bir duruma geldi. Süreç, belki de Özgür Özel’in tutuklanmasına ya da CHP’nin kapatılmasına kadar gidebilir. Bu dönem muhalefetin daha da ağır baskılara maruz kalacağı bir dönem. Yakında toplum buna da alışacak.

Tam da bu nedenle; siyasetin, medyanın ve sivil toplumun güçlü bir duruş sergilemesi gerekiyor. Yaşadığımız günler hiç sıradan değil. Tarihe geçecek, kitaplara yazılacak bir dönemden geçiyoruz...

Ülkede eşitsizlik, hukuksuzluk, adaletsizlik kol geziyor. Kurunun yanında yaş da yanıyor. Ülke olarak iyiyi kötüden ayıramayacak kadar bir karışıklık içerisindeyiz. Acilen toplumsal yüzleşme ve iyileşmeye ihtiyacımız var.

Ve unutmayalım...

Böyle zamanlarda herkesin nerede durduğu, yarın nasıl hatırlanacağına karar verir...

Cumhuriyet Halk Partisi Özgür Özel Türkiye
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız