Arabalı vapur şehri denizle barıştıracak!

Trafikte geçirdiğim sıkıntılı saatlerde denize baktığım her an, hep aynı şeyi düşündüm: Aslında o boşluk, yani deniz, en büyük çözümümüz...

Şubat ayında yine bu köşede, “Neden İzmit Körfezi’nde vatandaşlar için düzenli arabalı vapur ya da yolcu motoru seferleri yapılmıyor?” diye sormuştum. Tarihimizde arabalı vapurun örneğinin çok eskiye dayandığını anlatmıştım.

Dünyanın ilk modern arabalı vapuru Suhulet, 19. yüzyılda İstanbul Boğazı’nda çalışmaya başlamıştı. 1871’de İstanbul için başlayan bu ulaşım serüveni, ne yazık ki yazıyı yazdığım zaman henüz Kocaeli için gündeme bile gelmemişti.

Ama artık bu sessizlik bozuldu. Kocaeli’de arabalı vapur hattı projesi için kavramsal fizibilite etütlerinin hazırlanmasını kapsayan bir ihale yapılacak. Bu önemli ihale 7 Temmuz’da gerçekleştirilecek. İhaleyle birlikte arabalı vapura uygun alanlar belirlenecek.

Bu proje, benim için sadece bir ulaşım yatırımı değil; yıllardır seslendirdiğim, şehir adına büyük umut bağladığım bir ihtiyaç. Gazetedeki arkadaşlarımızla defalarca bu konuyu tartıştık. Bazılarına göre “uç bir hayal”di. Bence bu durum sadece işlerin yavaş ilerlemesinden kaynaklanan bir karamsarlık. Bana göre bu proje, yüksek yapılabilirlik oranı olan sürdürülebilir bir adım.

Kocaeli’nin geçmişine baktığımız zaman, kıyıda olmayı hep en önemli özelliği olarak görürüz. Nikomedya’dan bu yana bu kentin kimliğinde deniz var. Ancak 1960 sonrası başlayan ve hızlanan sanayileşme süreci, şehri denizden kopardı. Kocaeli artık bir kıyı kenti değil, bir sanayi kenti olarak anılıyor. Şehrin merkezinde bile denize ulaşmak büyük bir çaba gerektiriyor.

Sanayi gelişti, göç arttı, nüfus yükseliyor... Ve bugün şehirdeki trafik, insanı çileden çıkaracak bir hale geldi. Üstelik 12 ilçemizin 9’u İzmit Körfezi’ne kıyısı olan yerleşimler: Karamürsel, Gölcük, Başiskele, İzmit, Derince, Körfez, Dilovası, Gebze, Darıca…

Bu kadar kıyı ilçesi olan bir şehirde, “Neden deniz yolunu kullanmıyoruz?” diye sormak meraktan öte zorunlu bir sorumluktu benim için.

O yüzden bu ihale duyurusu beni hem bir vatandaş olarak hem de bu şehirde yaşayan bir gazeteci olarak gerçekten çok sevindirdi. Umarım bu proje askıya alınmaz, yılan hikayesine dönmez ve birkaç yıl içinde hayata geçer.

Ve dilerim ki bu hattın yanında belirli ilçelere uğrayacak yolcu motorlarıyla yapılacak ring seferleri de planlanır. Bu sayede proje, sadece araçlara değil, yaya ulaşımına da katkı sağlar.

Arabalı vapurlar, özellikle büyük şehirlerde trafik sorununa karşı geliştirilen en etkili çözümlerden biri. Kocaeli gibi sürekli büyüyen ve gelişen bir şehir, artık kara yoluna bu kadar bağımlı olmamalı.

Üstelik arabalı vapurlar yalnızca bireysel araçları değil, ticari taşıtları da taşıyabiliyor. Bu da hem yakıt hem zaman tasarrufu anlamına geliyor.

Arabalı vapur projesini şehri denizle yeniden barıştıracak bir fırsat olarak görüyorum. Çünkü daha fazla köprü, tünel ya da yol; daha fazla yük getiriyor artık bu şehire. Üstelik deniz yolu ulaşımı, şehir yaşamına birçok başka fayda da sağlar...

Arabalı vapurun avantajları nelerdir?

Trafik yükünü azaltır: Şehir içi ulaşımı rahatlatır.

Çevre dostudur: Daha az karbon salımı, daha az hava kirliliği.

Zaman kazandırır: Trafikte boşa geçen saatler yerine hızlı ve sakin bir ulaşım sağlar.

Altyapıya alternatif sunar: Köprü ve otoyollar kadar maliyetli değildir, daha kısa sürede hayata geçebilir.

İlçeler arası bağlantıyı güçlendirir: Kentin merkezine olan bağımlılığı azaltır, ulaşımı dengeler.

Kent planlamasına katkı sağlar: Deniz kıyısındaki alanlar değerlenir, yeni yaşam alanları gelişir.

Daha konforlu ve az stresli bir yolculuk sunar.

Turizmi canlandırır: Manzaralı, keyifli deniz yolculuklarıyla şehir cazibe merkezi haline gelir.

Kısacası, arabalı vapur sadece araç taşımıyor.

Trafiği, stresi, hava kirliliğini ve zaman kaybını alıp götürüyor...

Umarım bu kez gerçekten başarırız. Çünkü Kocaeli’nin geleceği, denize ne kadar dönebildiğiyle ilgili...