Resmen Bir Savaş Hali Gibi; “Yangınlar”

Ahmet Akçaalan

Ahmet Akçaalan

Tüm Yazıları

Her şeye rağmen,

Bir kod var,

Hepimizin içinde…

Siyaset üstü,

Memleket üzerine vatanseverlik noktasında…

Umutsuzluk yığınlarına inat,

Bir yerlerde bir başlangıç bekliyor.
*
Dünyanın başka ülkesinde olduğunu düşünmüyorum.

Nerede böyle yürek var?

Nerede böyle sevgi var?
*
Gazeteci, yangın için mücadele eden itfaiye personeline soruyor;

-Su içinde kaldınız. Kaç saatir çalışıyorsunuz?

“Sıkıntı yok. Bursa’mız yeşil kalsın. Onun hesabını yapmak bize yakışmaz. Vatanımız, milletimiz sağ olsun.”

-Yüreğinize sağlık….

İşte o yürek memleketi ayakta tutuyor.
*
Vallahi bu yürekler sayesinde ayaktayız.

O yüzden diyorum kamu malından bir kuruş alanın,

Yatacak yeri yok…

O yüzden diyorum,

Milletin hakkını alanın hesabı ağır olur.
*
Dün köşe yazımda orman yangınlarının doğal olmadığını ifade etmiştim.

Bursa’da Ufuk Aytekin gözaltına alındı. Aytekin emniyette alınan ifadesinde, akaryakıt istasyonundan aldığı benzinle ağaçları tutuşturduğunu itiraf etti. Ufuk Aytekin'in eski asker olduğu ve FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edildiği bilgisi paylaşıldı.
*
FETÖ veya başka bir yapı bu memleketin mücadelesi bitmez.

Ve bu tarz büyük yangınların arka perdesi iyi incelenmelidir.

Oluşturulabilecek amaca karşı tedbirler alınmalıdır.

Doğallaşmamalı…

Bakın siyasi bir noktaya çekmek istemiyorum ancak notlar almalıyız artık.

Orman Bakanlığı ve AFAD ekipleri canla başla mücadele ediyor görüyoruz.

Vatandaş zaten cansiparane mücadele ediyor görüyoruz.

Ancak yangın bölgelerinden, yetkili isimlerden çalışanlardan bilgi alıyorum, büyük eksiklerimiz var. 10 başlıkta sıralamak istedim.
1- Orman yangınları sosyolojik travmaya doğru gidiyor. Yangınla mücadele eden vatandaşların yerine kendinizi koyun. Bazı anlarda izlemek dışında ellerinden geleni yok. Yangınla mücadele noktasında yetersizlik, insanların devlet ile arasında kopukluğa sebep olmamalı. Sonuç olarak yangının kendiliğinden sönmesini beklemek büyük bir çaresizlik ve yalnızlık ve umutsuzluğu doğuruyor.

2- Boşaltılan köylerdeki insanlarımız için bir çalışma grubu hazır bulunmalı. Onları yakınları ile yalnız bırakmamalıyız. Maddi ve manevi destek sağlayacak alanlar, çalışma grupları oluşturmalıyız.

3- Kullanılan uçaklar, helikopterler büyük bir katkı sağlıyor görüyoruz, artı psikolojik güç ancak görüyoruz ki büyük yangınlar konusunda uçakla yeterli sonuç alamıyoruz. İşin ehli orman görevlilerinden ve akademisyenlerden destek almalıyız. Bir komisyon şart. Gece olunca yangınlara karşı çaresiz kalmamız sokağın birinci gündemi…

4- Bir yerde bir sorun var. Yangın başlıyor. Başlangıç anında müdahale etmede sorun yaşıyor. Belki kısa sürede söndürülebilecek bir yangın, geç kalınmadan ötürü dev alevler şeklinde karşımıza çıkıyor.

5- Herkesin elinden gelen mücadeleyi verdiğini biliyorum ama bunlar konuşulmalı. Yaz dönemi ve bu aylarda planlamanın çoktan yapılması lazım. Yıllık izinler dahil ona göre planlanmalı. Demem o ki herkes kendisini bir hesaba çekmeli.

6- Bakın bu bir genel süreçtir. Sadece bugünden bakamayız. Ağacı, ormanı sevmenin bir ahlak olduğunu daha iyi anlatmalıyız. Ormanın vatan olduğunu yeni kuşaklara anlatmalı, bilinç oturtmamız gerekiyor.

7- Kimle görüşsem yangın yerde söndürülür diyor. Tabi ki İHA, SİHA’lar erken tespit, söndürme ve soğutmalar noktasında kullanılır. Önemli olan ise saha taramasıdır. Yangın hangi yöne gidecek. O yön konusunda neler yapılabilir. Veya yangının yayılmasını engelleyecek çalışmalar o gün yapılamaz. Bunlar önceden planlanmalıdır.

8- İşte tam burada kilit nokta organisazyondur. Böyle anlarda en önemlisi ve zor olan organisazyondur. Herkes bir tarafa çeker. En basit yangınla mücadele edenlerin su, yemek ihtiyacını dahi planlamalıyız.

9- Genel tepki ise bütçe harcamalarına… Açıklanan uçak, helikopter, arazöz sayıları Türkiye’ye göre yeterli değil. Üç yıl önce var olan gece görüşlü helikopterler nerede? En önemlisi bu yanan yerler bundan sonra ne olarak kullanılacak?

10- İnsanlar tarifi olmayan bir acı yaşıyor. Söylemleri, gösterdikleri tepki iktidar temsilcileri tarafından baş üstünde karşılanmalıdır. Canları yanıyor. Sitemlerini anlamak lazım… Her açıklamayı, konuşmayı siyasete bağlamayın…
*
Diğer taraftan farklı bir cümle ile bitireyim,

“Zafiyetlerinizi, eksik yanlarınızı görüyoruz” diyen küreselciler,

Bir savaş halini yaşatıyor.

Sen IDEF'te 5 günde 9 milyar dolarlık anlaşma imzalıyorsun,

ASELSAN tarihi açıklamalar yapıyor.

Ve buna karşılık diyorlar ki;

“Size huzur yok. Doğuda PKK yangınını söndürürseniz, batıyı yakarız.”