Bizim Suriye’ye bakışımız ne?
İsrail şöyle plan yapıyor,
ABD örgütleri destekliyor,
YPG/PKK şunu düşünüyor,
Rusya işin şurasında,
AB hazırlık yapıyor.
HTŞ terör örgütü var.
*
Tamam kardeşim hepsinin bir planı var.
İnkar da etmiyoruz.
Anladık, biliyoruz.
Kabul ediyorum da,
Bizim bir planımız yok mu?
Burası muz cumhuriyeti mi?
Sadece izliyor mu sanıyorsunuz?
*
Bin yıllık devlet hafızamız yok mu?
Yanı başımızda olan olayları sadece izliyor muyuz?
Hepsinin bir hayali, hedefi var değil mi?
Bizim kızıl elmamız yok mu?
Yav birisi desin ki Türkiye devleti ne düşünüyor?
Eksiği, yanlışı biz neyi hedefliyoruz?
Bizim planımız nedir?
Halep, Musul, Kerkük bizim için nedir?
Tarihimizdeki yeri nedir?
Psikolojik savaşa bakar mısınız?
Bize 18 km olan öz ve öz Türkmen şehirleri Halep’i, Musul’u, Kerkük’ü düşünmemizi dahi uzaklaştırmışlar…
Halep’e Türk Bayrağı asılıyor,
ABD, İsrail, Suriye’den önce bizim medya, kendini entelektüel görenler rahatsız oluyor. Hayallerimizden dahi rahatsız oluyorlar, akıllarınca küçümsüyorlar.
*
“Biz Suriye muhalifleri ile durduğumuz yeri değiştirmiyoruz. Kendi özgür tercihleri esastır. Bizim durduğumuz yer, onların DAEŞ ile PKK ile verdiği yerde omuz omuza savaştık. Çok şehitler verildi. Bizim vefalı ve büyük bir ülke olarak bu fedakarlığı unutmamız mümkün değil”
Bu sözler Dışışleri Bakanı Hakan Fidan’a ait…
Devamı var.
“Bölgede istikrarsızlık ortamından istifade etmek isteyen terör örgütlerine Türkiye asla ve asla geçit vermeyecektir. PKK meşru bir taraf olarak Suriye görüşmelerinde değerlendirilemez”
İşin özeti şu;
Yokuz ama varız.
Sessisiz ama sesliyiz.
Bugünler gelmeden Suriye’ye defalarca çağrı yapıldı,
Anlatılmak istendi olmadı.
Size bir örnek vereyim.
10 ay önce Hakan Fidan şöyle dedi;
"Suriye kendi istikrarını ve barışını sağlasın, bizde olan Suriyeli kardeşlerimiz de gönül rahatlığıyla emniyet içerisinde dönsünler. İstediğimiz bu."
Peki bugün ne oldu?
Cilvegözü Gümrük Kapısı'ndan kuyruklar oluştu.
Suriyeliler ülkelerine dönmeye başladı.
Yani bizimde bir planımız var değil mi?
*
Şimdi iki kritik durum söz konusu…
1- Kontrolü başkasına kaptırmamalıyız.
2- TC vatandaşlığı taşıyan onlarca Suriyeli artık Suriye’de bunu 10,15 yıl sonra anlayacaksınız. BM için bu ne demek zamanı gelince anlayacaksınız.
*
Şartlar değiştiğinde,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği hala zihnimde;
“Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım”
Bugün ise,
Benim için fiili toprak alımından çok,
Asıl mücadele şimdi başlıyor.
Yönetimsel güç savaşı olacaktır.
O yüzden Şam’da hem var hem yok olmalıyız.
Yani yönetimsel olarak güç merkezi olmalıyız.
İşte benim ve benim gibi düşünenlerin bakışı budur.