Belediyeler, geleceği gündemine almalı!

Dönemin güncelliği diye bir kavram var.

Şu an kimsenin geleceği gündeme almayacağının farkındayım.

Ne yazık ki, ekonomik fotoğraftan dolayı; maaşları ödeyen, o ayı kurtaran başkan bayram ediyor.
*
Bundan 10 yıl önce yerel yönetimler milyonluk projelere imza atıyordu.

Hatta bazen merkezi iradenin yapması gereken alt geçit, üst geçit gibi işleri, yerel yönetimler sırtlıyordu.

Darıca-Gebze Metrosu’nun yapımını dahi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yeltenmedi mi?

Ekonomik güçleri vardı.
*
Son altı yıldır ise işler tersine döndü.

Merkezi irade bu sefer alacaklarını toplamaya başladı.

Yani projelerden ziyade, finans yönetiminin başkanlar için önemli bir karne olduğu günleri yaşıyoruz.
Büyük projeleri konuşurken, hiç aklımıza gelmeyen çöp temizlenmesi, asfalt işleri dönemin güncel konusu oldu.

Bu dönemi, bir taraf gönül belediyeciliği diğer taraf ise sosyal belediyecilik olarak tanımlandı.
Mesaj neydi?

Proje yok ama sokaktayız, sahadayız.

Sosyal medya ile imaj çalışması yapılan bir dönemi yaşadık, yaşıyoruz.
*
Diğer taraftan ise Kocaeli, nüfus olarak büyüyor.

Üstüne dışardan göç alan bir şehir,

Ve son rakam gösteriyor ki, müthiş bir artış var.

Kocaeli'nin nüfusu 2 milyon 130 bin 6'ya yükseldi.

Ve şu bilgi önemli;

Kocaeli, İstanbul'dan sonra nüfus yoğunluğu en fazla olan ikinci il oldu. Kocaeli'de kilometrekareye düşen kişi sayısının 603 kişi olduğu belirtildi.

Yani demem o ki,

Yıllar ile büyüyoruz.

Her artışın bir karşılığı var.

Nedir bu karşılık?

Ulaşım hatlarımız, sağlık hizmetlerimiz, alt yapımız ve bunun peşine gelen birçok başlık var; kamu hizmetleri, okullar, dini tesisler, sosyal tesisler, su, kanalizasyon, artan araç sayısı, elektrik tüketimi ve otopark gibi…

Aslında resmen bir bilim gibi düşünün…

Artan nüfusa göre şehirlerimizi planlamalıyız.

Bugün projeleri geleceğe dönük düşünmeliyiz.

Ancak bugünün gündemi ne yazık ki gelecek değil…

Sonra trafik kaldırmıyor, İstanbul gibi olduk diyoruz.

Aynı yollar, artan nüfus ve kullanılan araç sayısı…

Sonuç olarak ne bekliyoruz ki…