Bir banane putu var yıkılmayan!
Bilinen tarihin teknolojik olarak en rahat dönemine denk geldik. Her mana da en rahat dönemi desem daha doğru. Bilimsel çalışmaların zirvede olduğu, binlerce kilometrelik mesafeleri, o mesafelerdeki her gelişmeyi anlık ve canlı olarak takip edebiliyoruz. İletişimin zirvesinde olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. İnsanlık bilimde ilerlerken, ahlaki olarak büyük bir çöküşün, erozyonun kıyısına doğru hissettirmeden, derinden derine ilerliyor.
Kabul edelim ki bu erozyonun nokta hedefi gençler. Yarının anneleri- babaları, öğretmenleri, yöneticileri, işçileri… Temelden sarsılan değerler manzumesi tüm gerçekliği ile hepimizin önünde duruyor. Bu çürümenin bilinçli ve sistematik olarak ilerlediğini ifade etmek artık bir düşünce olmanın ötesinde sosyolojik bir gerçek. Önüne set çekilmesi gerekirken çevresinde ki tüm bu uyaranlara eskiden olsa muhafazakârlar daha sert ve yüksek sesle karşı çıkar, sonunu düşünmeden, rızkın sahibinin Allah (c.c) olduğu bilincinden bir an olsun tereddüt etmeden yeni bir söylem geliştirir, yeni bir mefkûre bulurdu.
Şu anda toplumsal bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız, hep birlikte seyrediyoruz olup bitenleri. "İnsanlar ne der? Diye kahrolası bir put vardır" diyor ya İsmet Özel, sorumsuz ve umursamaz bir tavırla her işin içinden çıkmaya çalışmanın, sorumluluktan kaçmanın ‘‘ Bana ne Putu ’’ da var artık. İbrahimi bir duruş sergileyemediğimiz her geçen gün bir put daha ekliyor insanlığımızın bahtı kararmaya yüz tutmuş yüreğine. Bize Bana ne putunu yıkacak İbrahim’ler gerek, Ömer’ler ile…
Çevremizdeki her olaya ‘ bana ne-leştik.’ Filistin’de binlerce insan kadın çocuk demeden katledilirken, içimizden birileri bana ne diyebiliyor mesela. Yâda Çin’in zulmettiği insanlar birileri için bana ne bizim sorunumuz mu? Olabiliyor. Sadece sözle de değil, yakın zamanda gördük. Taksici, üşümesin diye taksisine aldığı kişi tarafından hunharca katledilirken bu duruma kulak tıkayanlar, görmezden gelip hal dili ile ‘bana ne?’ diyenleri.
Yazıyı çok uzatıp, daha fazla örnek verip bana ne putunu şekillendirmek istemiyorum aslında. Okuyucuma sormak istiyorum; Hayatınızda bana ne dediğiniz durumların ortasında mutlaka kalmışsınızdır ama bunu putlaştırdığınız zamanlar oldu mu? Kendinize aynanın karşısında sormanızı çok isterdim. Benim bana ne putum var mı?
Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere hepiniz Allah’a emanetsiniz.