Ey İnsan!; Piramitte Yer Aramayı Bırak, Vicdanına Dön!

Gürkan Karaçam

Gürkan Karaçam

Tüm Yazıları

İnsanlık, binlerce yıldır aynı oyunun farklı sahnelerinde figüranlık yapıyor. Antik çağda köleydi, Orta Çağ’da tebaa, modern çağda tüketici. Her seferinde bir piramit kuruldu: tepedekiler az, alttakiler çoktu ve insan o piramitte sürekli “bir basamak yukarı çıkmayı” hayal etti. Ama hiç fark etmedi: O piramit, baştan sona bir zulümdü.

“Piramitte yükseldiğini sanan, aslında cehennemin dibine iniyordur.”

Gücün ve Paranın Tanrılaştırılması

Bugün insanlık, güç ve parayı putlaştırdı.

Afrika’da elmas ocaklarında çalışan çocuk işçiler, avuçlarıyla toprağı kazarak Batı’nın vitrinlerini süsleyen taşları çıkarıyor. O taş, bir gelin parmağında ışıldarken, aynı yaşta bir çocuk açlıktan ölüyor.

Ortadoğu’da petrol, halkın refahı değil; savaşların yakıtı oldu. Sınırlar çizildi, liderler devrildi, milyonlarca masum yerinden edildi.

Asya’da ucuz işçilik uğruna on binlerce insan modern köle kamplarında çalıştırılıyor. Markaların vitrininde pırıltılı duran ürünler, karanlık fabrikalarda dökülen terle yoğruluyor.

Latin Amerika’da uyuşturucu kartelleri ve çok uluslu şirketler el ele veriyor; toprak sahipleri zenginleşirken, köylüler kendi vatanında aç kalıyor.

“Zenginliğin ışığı, yoksulların karanlığıyla parlıyor.”

Psikolojik Harp: Görünmez Zincirler

Artık köle zincirleri demirden yapılmıyor. Zincirler şimdi reklamlarda, algoritmalarda, ekran ışıklarında gizli.

Netflix, Hollywood ve dijital platformlar, insanın hayalini bile kolonileştirdi. İnsan, artık kendi rüyasını değil, başkasının ona sattığı rüyayı görüyor.

Sosyal medya, özgürlük maskesiyle en büyük hapishane oldu. İnsan, gönüllü olarak kendi gözetim kulesini cebinde taşıyor.

Tüketim kültürü, insanı “eksik” hissettirerek yönetiyor. Bir sonraki ürünü almadan tamamlanamayacağını sanan ruh, sonsuz bir açlıkla terbiye ediliyor.

“Kölelik bugün, özgürlük yanılsaması kılığına girdi.”

Liyakatı Mezara Gömdüğünde

Dünya sahnesinde liyakat çoktan mezara gömüldü.

ABD’de 2008 finans krizi, liyakatsiz bankacıların hırsının eseriydi. Hesap vermeleri gerekirken, milyarlarca dolarlık kurtarma paketleriyle ödüllendirildiler.

Afrika’da diktatörler, halklarını sömürürken Batı’dan alkış aldı; çünkü altın, petrol ve elmas akıyordu.

Asya’da liyakatsiz yöneticiler, halkını açlığa sürüklerken küresel şirketler onlara “iyi ortak” dedi.

Sonuç: İnsanlar yeteneğiyle değil, sadakatiyle; bilgisiyle değil, bağlılığıyla; adaletiyle değil, güce hizmetiyle değer bulur oldu.

“Liyakat öldüğünde, insanlık da ölür.”

Din, Felsefe ve Mistisizmin Kirletilişi

Dinler merhameti, felsefe aklı, mistisizm ruhun derinliğini öğretirken; sistem bunları da kirletti.

Televanjelistler, milyonlarca dolarlık saraylarda “İsa için bağış” topladı.

Ortadoğu’da sahte din tacirleri, toplumu birbirine kırdırdı.

Doğu’da sahte guru’lar, ruhu arayan insanlara plastik huzur sattı.

Batı’da felsefe, akademik jargonun içinde boğuldu; sokaktaki insana ses veremez hale geldi.

“Hakikati kirleten, insanın aklını, kalbini, ruhunu da kirletir.”

Sonuç: Çürüyen Medeniyet

Bugünün dünyasına bak:

Her yıl 9 milyon insan açlıktan ölüyor. Aynı dünyada, birkaç milyarder bir günde milyarlar kazanıyor.

Savaşlar, halkları değil, şirketleri zengin ediyor. Irak’ta, Libya’da, Suriye’de ölenler insandı; ama kazanan petrol devleriydi.

Avrupa’da depresyon ve intihar, tarihin en yüksek seviyelerinde. Çünkü ruh, maddi bollukla doymaz.

Latin Amerika’da, köylüler topraklarını kaybederken kahve ve kakao devleri büyüyor.

“Medeniyet, gökdelenlerle değil, insanlıkla ölçülür.”

Çıkış: Piramidi Yıkmak

Ey insan! Piramitte kendine yer aramayı bırak. O piramidin her basamağı köleliktir. Çıkış yolu, o piramidi baştan sona yıkmaktır.

Vicdanı dirilt: Çünkü para vicdanı satın alamaz.

Gerçeği arındır: Dini, felsefeyi, mistisizmi sahte olandan temizle.

Psikolojik zincirleri kır: Sosyal medyanın, reklamların, tüketim tuzaklarının farkına var.

Liyakati geri çağır: Hak etmeyenleri reddet, ehline hakkını ver.

Dayanışmayı inşa et: Yalnız birey kolay satın alınır, birlikte duran insanlık asla.

“İnsan kalmak, sisteme karşı en büyük devrimdir ve Ey insan! Piramitte yükselerek huzur bulacağını sanma, kurtuluş piramidi yıkmaktan geçer.”

Son Söz

İnsanlık, tarihinin en zengin ama en yoksul çağında. En güçlü ama en güçsüz döneminde. En bağlantılı ama en yalnız zamanında;

Seçim net: Ya piramidin basamaklarında birbirimizi ezeceğiz ya da hep birlikte o piramidi yıkıp insanca yaşamı kuracağız.

“İsyan, vicdanın çığlığı ve umut insanlığın yeniden doğuşudur, dolayısıyla ya dirileceğiz ya da çürüyeceğiz. KARAR BİZİM.”