Viva Palestina Libre!
Ìspanya'da ses duvarını aşan 4 Ekim Filistin protestolarında, çığlık çığlığa bağıran insanları unutamayız. Faşizm ile daha önce savaşmış bir ülkenin insanları olarak, İtalya ile birlikte destan yazdılar diyebiliriz. Umarım işe yarar, umarım görmezden gelinmez.
Londra'da protestocuların biri bir çocuk psikoloğu olduğunu ve orada gördüğü çocukların hayat boyu travmalı olarak kalacağını söyledi. Yüzlerinde bunu okumuş. Bu yapmaya kimsenin hakkı yok...
4 Ekim 2025 tarihi, Filistin'deki süregelen insani kriz ve çatışma ortamı bağlamında, küresel çapta büyük bir protesto ve dayanışma dalgasına sahne oldu. Bu tarihte, özellikle Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılar ve son dönemde yaşanan "Küresel Sumud Filosu" (Global Sumud Flotilla) adlı uluslararası yardım konvoyunun İsrail güçleri tarafından durdurulması ve aktivistlerin gözaltına alınması, dünya genelinde on binlerce insanı sokağa döktü.
Çatışmalar ve Barış Girişimleri
Filistin topraklarında, özellikle Gazze'de zorlu bir durum hâkim hala. Hepimiz acıdan bittik. Bölgede İsrail saldırılarının devam ettiği ve bu saldırılarda sivillerin hayatını kaybetmeye devam ettiği haberleri gelmeye devam ediyor.
Öte yandan, uluslararası alanda barış çabaları da devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Şefi Volker Türk, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze barış planının, bölgedeki acı ve kan dökülmesini sona erdirmek için "hayati bir fırsat" olduğunu ifade etmişti. İsrail’in, bu barış planının ilk aşamasına hazırlanma talimatı aldığı belirtiliyordu. Hala bekliyoruz...
4 Ekim'deki protestoların ana tetikleyicisi, İsrail güçlerinin insani yardım malzemesi taşıyan ve Gazze ablukasını kırmayı amaçlayan Küresel Sumud Filosu'na müdahalesi oldu. Barselona'dan yola çıkan filonun durdurulması ve aralarında siyasetçiler ile aktivistlerin de bulunduğu yaklaşık 500 kişinin gözaltına alınması, uluslararası toplumun büyük tepkisini çekti.
4 Ekim 2025 Cumartesi günü, dünya genelinde büyük şehirlerde Filistin'e destek ve filo aktivistlerinin serbest bırakılması talebiyle kitlesel gösteriler düzenlendi.
Avrupa'nın büyük kentleri, en kalabalık gösterilere ev sahipliği yaptı:
İspanya (Barselona ve Madrid) Barselona'da yerel polisin tahminine göre 70.000 kişi sokağa çıktı. Göstericiler, hükümetlere ve şirketlere İsrail'le tüm ilişkileri kesme çağrısı yaptı. Madrid ve İspanya'nın diğer şehirlerinde de on binlerce insan yürüyüşlere katıldı. Barselona'daki gösterilerde polisle çatışmalar yaşandı ve bazı iş yerlerinde Filistin yanlısı sloganlar yazıldı.
İtalya Roma'da, üst üste dördüncü gün yapılan protestolara polis tahminlerine göre 250.000 kişi katıldı. Bir gün önce de İtalya genelinde iki milyondan fazla kişinin Filistin'e destek için genel grev yaptığı bildirilmişti.
Diğer Avrupa Başkentleri: Paris'te yaklaşık 10.000 kişilik bir kalabalık toplanırken, Londra, Lizbon ve Stockholm'de de Gazze'deki savaşı protesto eden ve filo aktivistlerinin serbest bırakılmasını talep eden kitlesel gösteriler düzenlendi.
Türkiye de Filistin halkına destek gösterilerinin önemli merkezlerinden biriydi: Ayasofya Meydanı'ndan Eminönü Meydanı'na "Özgürlüğe yürüyoruz" adıyla bir yürüyüş düzenlendi. Aynı zamanda, Filistin ve Gazze'ye destek amacıyla deniz konvoyları organize edildi; Balıkçılar İstanbul ve Bursa'da Marmara Denizi'ne, Antalya'daki tekne ve gemiler ise Akdeniz'e açılarak dayanışma mesajı verdi.
Ankara İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrinde Gazze'ye destek gösterileri yapıldı.
New York'ta da filo aktivistlerinin derhal serbest bırakılması talebiyle büyük bir protesto düzenlendi. Buenos Aires ve Atina gibi şehirlerde de Filistin'e destek mitingleri gerçekleştirildi.
4 Ekim 2025, Gazze'deki çatışmaların ve insani yardım ablukasının yol açtığı krize karşı küresel vicdanın harekete geçtiği, uluslararası dayanışmanın güçlü bir şekilde ifade edildiği bir tarih olarak kayıtlara geçti. Göstericiler, dünya liderlerine ateşkes çağrılarını ve Filistin halkının haklarının tanınması taleplerini bir kez daha haykırdılar.
Dünya garip bir dönemden geçiyor. Acımasızlığı hiç bu kadar görmemiş, şahitlik etmemiştik. Hepimize yazan bu şahitlik bakalım ne kadar ve hangi devletlerin yöneticilerinin umrunda olacak.
Vatandaşlarına kulak veren devletler bakalım hangileri olacak?
Sonrası, yeni bir dünya olacak. Çünkü olmalı...