“Anti AKP” ve “Anti Erdoğan” Çizgisi Hürriyet’e Zarar Verir!
Fatma Kaplan Hürriyet’i çok iyi anlıyorum,
Engeller, karalama çabası…
5 yıl meclis baskısı,
Peşine, ‘Örgüt istemiyor’ algısını ön seçimle ezip geçmesi…
O yerel iktidarla mücadele içerisindeyken sessiz kalan bir örgüt,
Yürümesinde dahi kusur arayabilecek medya linçi…
Haklı iken haksız gösterilme çabası,
En önemlisi iktidara ve yerel medyaya göre kesin seçim kaybedecekken, açık ara milletin desteğini alarak her girdiği seçimi kazanması…
Peşine ise il kongresi süreci,
Yine tek başına girdiği yolu ve yerel seçimleri kazanmayı örgüte öğretme mücadelesi,
Çok zor bir yol,
Çok zor günler…
*
Ve bu yolda hatalar arayan gözler,
Bitsin diye bekleyen kitleler,
Siyasi, medya ve en önemlisi psikolojik baskı…
*
Hürriyet’in sanırım altı buçuk yıldır izlediği stratejinin doğru olduğunu analiz eden yerel medyada tek gazeteciyim. Nitekim her sandık geldiğinde ne kadar doğru analizler yaptığımı sonuçlar gösteriyor.
*
Zaman zaman siyasileri analiz eder, yazılar yazarım.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın da altı buçuk yıldır izlediği siyasi stratejiyi eleştiren bir gazeteciyim. A politik tavrı, siyaset girmemesi, kendi mahallesinden çok muhalefet kanadından kabulünü yıllardır eleştirdim ve strateji değiştirmesi gerektiğini vurguladım.
Bugün ise Hürriyet’in strateji değiştirmesi gerektiğine inanıyorum.
Evet İzmit’i kazandınız, parti içi seçimleri kazandınız ancak hedef Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı ise aynı strateji ile olumlu sonuç alamazsınız.
*
Konu sadece son meclis toplantısındaki Gebze, Dilovası, Kocaelispor açıklamaları değil. Anlatmak istediğim; oluşan imaj…
6 buçuk yıldır, Kocaeli siyasetinin ve medyasının göremediği neydi?
Her kesimin oyunu alabilen Hürriyet bunu, “Fatma Abla” olarak başardı. Bunu ideolojileştirmeden yaptı.
Son mecliste ise “Anti AKP” ve “Anti Erdoğan” çizgisine geldi.
Yani AK Parti siyasetçilerinin istediği ringe çıktı.
O ring Hürriyet’e zarar verir, yerelde kalmalı.
Hürriyet, bu kentte Cumhur İttifakı’nı destekleyenlerin oyunu alarak iki defa belediye başkanı seçildi.
Bunu unutmamalı. Eğer bu stratejide devam ederse sandığa gelmeyen seçmeni, kırgın seçmeni kenetler ve büyükşehirde karşısında kenetlenmiş bir seçmen görür.
Baskının farkındayım, isyan ediyor. Dilovası ve Gebze’de yaşananları görüyor. Anlatmak istiyor ama anlatış şekli de bir o kadar önemli…
Örnek vereyim; Mecliste hayatını kaybeden vatandaşlarımızın resimlerini ilçe belediye başkanlarının önüne koyuyor; “Bunlar ölüler sizi rahatsız etmez” diyerek çok yanlış bir cümle kuruyor. Orada oturan ilçe belediye başkanlarının hepsinin yaşanan olaylara derinden üzüldüğünü biliyorum. Hürriyet kendisine yapılanları başkasına yapmamalı.
*
Yani her krizden çıktım,
Bu krizlerden de nasıl olsa çıkarım düşüncesi hataya sebep olur.
Eğer hedef Kocaeli Büyükşehir ise Hürriyet nasıl bir strateji yürütmeli?
Biraz geri plana dönmeli…
Geri plana çekilmeli.
Mecliste diğer belediye başkanları ve partililer konuşmalı.
Hürriyet, kriz anlarına müdahil olmalı.
En önemlisi Hürriyet, vatandaş ile iç içe olan bir tablo oluşturmalı,
İlçelerde bir düğünde, bir cenazede, bir açılışta, bir kahve sohbetinde olmalı…
Son bir yıla kadar bu çizgide olması gerektiğini düşünüyorum.
Genel siyasetten uzak, Kocaeli kodlarına uygun bir çizgide olmalı…
Anti AKP ve Anti Erdoğan çizgisinde direnirse sonuç başarısız olur,
En büyük şansı ise AK Parti’nin yerel yöneticileri, siyasette AK Parti mücadelesi ve Erdoğan savunuculuğunun gücünün farkında değiller. Bu boşluktan dolayı Hürriyet başarılı oluyor bunu ister kabul edin ister etmeyin gerçek budur.
Ben sokağı dinlerim, gördüğümü yazarım,
Anlayan anlar,
Sonucu ise sandıkta görürler…