Cesaret
Cesaret deyince insanın aklına nedense hep çok absürt hareketler yapabilen bir insan geliyor.
Çılgınca hareketler yaparak bisiklet süren bir çocuk belki… Veya lunaparkta bütün korkunç aletlere binen biri.
Elbette bu bir cesaret ve hepsinin cesaretini sonuna kadar takdir ediyorum.
Ancak hepsi bu mu? Cesaret dediğimiz koskoca kavram sadece bu kadardan mı ibaret?
Mesela… Bir düşünün: Küçük bir çocuğun okuldaki ilk günü, ailesiz geçirdiği belki de ilk gün…
Veya yeni bir iş yerindeki ilk gününüz; “Acaba yapabilecek miyim?” diye düşünüp attığınız adım bile bir cesaret örneğidir.
Engelli birinin dışarıda tek başına bir gün geçirmeye çalışması belki.
Veya çok çok daha basiti: Yapmayı hiç bilmediğiniz bir yemeği yapmaya karar vermek.
Bir yığın işiniz olduğu bir günde geç kalkmak belki.
“Ben bugün üzgünüm, ağlamak istiyorum.” diye düşündüğüm anda bile kendime üzgün kalma izni verdiğim için kendimi takdir ediyorum şahsen.
Yani bence “Ay, ben çok beceriksizim, çok korkağım, elimden hiçbir şey gelmiyor.” dediğiniz anlarda bile aslında farkında olmadan birçok kişinin denemeye cesaret edemediği bir şeyleri denemiş oluyorsunuz.
Herkesin kendine göre aşacağı şeyler farklıdır, demek istiyorum.
Sadece neyi yaptığımıza değil de, ne kadar yaptığımıza odaklanmalıyız bence.
Ya siz ne kadar cesaretlisiniz?