Diyarbakır On Gözlü Köprü
Diyarbakır… Tarihin ve çeşitli kültürlerin buluştuğu kadim şehir… ve bu şehrin en güzel mimari örneklerinden biri On Gözlü Köprü…
Köprünün temeli antik dönemde atılmış olmasına rağmen, inşası Mervani’ler döneminde gerçekleşmiştir. Seyyahlara ve yolculara rahat bir ulaşım sağlamak amacıyla yapılmış bir köprüdür On Gözlü Köprü…
Dicle Nehri üzerinde asırlardır dimdik duran bu köprü, on kemerden oluşmaktadır. Gerek mimarisi, gerek bölgeye has siyah bazalt taşlarla inşası ve gerekse de nazlı nazlı süzülen Dicle manzarasıyla Diyarbakır’a gidenlerin uğrak noktası olan bu köprü bizim GAP turlarımızın da olmazsa olmaz ziyaret noktalarından biridir.
Bu güzel köprünün bir de asırlardır dillerden dillere dolaşan bir hikayesi var. Farklı kültürlerden gelen iki gencin hüzünlü aşkını anlatan bir hikaye… Suzan Suzi ile Adil’in aşk hikayesi… Ve bu hikayenin bir de türküsü vardır ki yüreklerin o hüznü hissetmemesi imkansız…
Rivayet Odur ki; Zengin, Süryani bir ailenin çocuğu olmuyordur. Bu aile Kırklar Dağındaki ziyarete gider ve dilekler diler. Aradan kırk gün geçer ve dilekleri kabul olur, kadın hamile kalır. Aylar sonra da Güzeller güzeli Suzan Suzi doğar. Her yıl doğum gününde ziyarete gidilir ve orada adaklar kesilir, hediyeler verilir ve Suzan Suzi’nin yeni yaşı kutlanır. Bu arada güzelliği dillere destan olmuştur Suzan’ın…
Bu esnada karşı köyde Adil adında bir genç yaşamaktadır. Aynı yaşlarda olan Adil ve Suzan Suzi Kırklar Dağına giderken karşılaşırlar. Adil fakir ve Müslüman… Suzan zengin ve Süryani… iki farklı sosyal hayat, iki farklı inanç, iki farklı ekonomik seviye ve dönemin şartları bu ilk görüşte birbirlerine deli gibi sevdalanan gence engel olmaz. Gençler sevgilerini gizli gizli yaşamaya çalışırken, yasak olan sevdalarına Ziyaret izin vermez ve Suzan nehre düşer, boğularak ölür. Sevdiğini suların içinden cansız olarak çıkaran Adil üzüntüsünden delirir. ‘ Kırklar Dağının düzü, Ziyaret çarptı bizi’ dizeleri dilinden eksik olmadan bağıra bağıra Diyarbakır sokaklarında dolaşır ve kaybolur. Ama sevgileri bu türküyle asırlardır dilden dile dolaşır, hayat bulur.
Kısacası aslında Suzan Suzi Türküsü sadece bir türkü değil aynı zamanda kavuşamayan iki gencin yasak aşk hikayesinin, yüzyıllardır dillerden gönüllere aktarılmış hüzünlü terennümüdür…