Futbolda Totem Duygusu! “Totem bu, bilimle açıklanamaz!”
1990’lı yılların Haziran ortalarıydı. Sıcaklar kendini göstermeye başlamış, lig sezonu bitmiş, özel turnuvalar başlamıştı. Yine böyle bir turnuvada ilk maçımıza çıkmıştık. Maçı farklı kazanmış, iyi oynamış ve tam 4 gol atmıştım.
ÇORAPLAR KALIP ŞEKLİNİ ALMIŞTI
Maçtan sonra eve dönünce yorgunlukla formaları ve çorapları yıkamayı unutmuş, çantanın içinde bırakmıştım. İki gün sonra ikinci maça çıkarken aklıma geldi. Hemen biraz havalandırdım, öylece maça çıktım. Ve o maçı da aynı şekilde kazanmıştık.
Artık maçlardan sonra formaları yıkamıyor, sadece havalandırıp yeniden giyiyordum. Kazanıyor, goller atıyordum. Üçüncü, dördüncü, beşinci maç derken bu ritüel alışkanlığa dönüşmüştü.
Çoraplar artık kalıp şeklini almış, ayağımın şeklini ezberlemişti. Estetikten uzak ama “üst notalarında” odunsu kokular barındıran bu çorapları gururla çamaşır ipine asıyordum.
ANNEMDEN YIKAN CEVAP
Final maçı yaklaşmıştı. Aynı zamanda gol krallığında da iddialıydım. Maç sabahı formaları hazırlamak için çantayı açtım ama yoklardı. Hemen anneme sordum:
— Anne, formaları gördün mü?
Cevap yıkıcıydı!
— Yıkadım oğlum. Ev leş gibi kokuyordu. Çoraplar taş gibi olmuştu zaten, o şekilde forma mı giyilir?
Donup kaldım.
— Anne, ne yaptın ya! Ben totem yapmıştım, şampiyon olacaktık!
Annem öfkeyle karşılık verdi:
— Başlarım totemine! O rezil kokuyla ben hakem olsam oynatmazdım seni!
Ne mi oldu_
Final maçını kaybettik. Gol de atamamıştım. Şampiyonluk da gitti, gol krallığı da…
ŞAPKA DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ
2022’de Ortaokullar Türkiye Şampiyonası’nda, İzmit 28 Haziran Ortaokulu’yla bir Şampiyonluk hikayesi yazdık.
Her maçın ayrı bir totemi olsa da İzmit’teki ilk maçtan itibaren başımdan hiç çıkarmadığım sarı şapka bu kez benim totemimdi.
Final maçının son dakikaları… Saate bakamazken hakemin son düdüğü ile beraber sevinç yumağı olup şapkayı çıkarmıştım.
Bu andan sonra “Şapka düştü kel göründü”esprisi bile yapılmıştı.
Ama o şapka bize inanmayanlara inat çıkarılmıştı!
TOTEM NE DEMEKTİR?
Totem; kısaca, istenen bir sonucu elde etmek için kendi kendine geliştirilen, mantıkla açıklanamayan ama ısrarla sürdürülen davranış biçimidir. Bir uğur arayışıdır.
Kelime kökeni, ilkel klan ve kabilelerde ataları sayılan hayvan ya da bitkilere verilen isimden gelir. Totemler kutsal kabul edilir, “nişan” ya da “alâmet” anlamında kullanılır. Bu inanışa ise Totemizm denir.
Günümüzde “totem yapmak” deyimiyle, özellikle spor ve günlük yaşamda belirli bir davranışı sürekli tekrarlayarak başarıya ulaşılacağına inanılır.
TDK'YA GÖRE TOTEM KELİMESİNİN ANLAMI
Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığı vakit totem kelimesinin genel bir anlamı yer almaktadır. Eski dönem topluluklarda kutsal sayılan hayvan, ağaç ya da rüzgar gibi nesnelere totem denir. İnsanlar o dönem topluluklarının bu varlıklar üzerinden, yani totem üzerinden türediğini düşünmüştür. O yüzden aynı zamanda totemler tapılan nesneler olarak da öne çıkar.
CANLI YA DA CANSIZ… FARK ETMEZ
Özellikle büyüsel ve gizemsel duygular üzerinden bağlanılmış olan nesneler olarak da totemler ön plana çıkıyor. Bu durum hem canlı varlıklar ve hem de cansız nesneler olabilmektedir. Dünyanın birçok farklı ülkesinde çok eski dönemlerden bu yana gelmiş nesneler olarak öne çıkar. Çok uzun yıllar ilkel topluluklarda tapılan ve yaratıcı olarak da bilinen canlı ya da cansız varlıklar şeklinde anlatmak mümkün. Günümüzde hala birçok farklı kabile üzerinden toteme inanan topluluklar bulunuyor.
FUTBOLDA TOTEM: GÖRÜNMEYEN TAKTİK
Futbol yalnızca yetenek, taktik ve kondisyon değildir. Aynı zamanda çorap ters giyme, formayı yıkamama, maçı hep aynı koltukta izleme sanatıdır! Evet, futbolun görünmeyen ama etkili bir yüzü vardır:
Totem!
• Taraftarın maç öncesi içtiği “uğurlu ayran”,
• Futbolcunun maçtan önce soyunma odasında tıraş olması ya da gol atana kadar traş olmaması,
• Teknik direktörün ayakkabısını hep sağdan giymesi gibi davranışlardan oluşur.
Ve bunlar bilimle açıklanamaz. Çünkü bu bir inançtır.
“Totem bir yaşam biçimidir .“
Futbolun totemi, taktiğin görünmeyen kardeşidir. Bazen saçma görünür, ama asla boşuna yapılmaz. Ve ne olursa olsun şunu bil:
“Futbol bir oyundur ama totem bir yaşam biçimidir!”
TOTEMCİNİN MANİFESTOSU
“Galibiyet, sabah aynı çorabı giymekle başlar.”
Gerçek bir futbol totemcisi, skor tabelasını değil; ritüelini kontrol eder. Çünkü bilir ki:
“Bir insan maçı kaybedebilir, ama totemini asla bozmamalıdır!”
Uğurlu Nesneler Müzesi: Futbolun Gizli Kahramanları
Her kulübün görünmeyen bir vitrini vardır:
• Kulüp başkanının seçim kazandığı kravat,
• Malzemecinin değiştirmediği “şanslı içlik”,
• “O formayla kazandık” diye yıllardır yedekte kalan formalar…
Totem, tarihe geçmez ama galibiyetin satır aralarında hep oradadır.
“Batıl mı dedin? Denendi, işe yaradı.”
Bir teknik direktörümüz var, adını vermeyelim (ama herkes tanır). Takım galibiyet serisine girdi diye her maç sabahı aynı menemencide kahvaltı ediyor. Menemen soğuk, ekmek bayat… Ama takım kazanıyor ya, sorun yok!
TARAFTARLAR ZATEN APAYRI BİR SEVİYEDE
• Gol gelene kadar yerinden kalkmayanlar,
• Takım gerideyse TV sesini kısıp “sessiz baskı” yapanlar,
• Aynı tişörtü yıkamayanlar…
Futbolcu formayı, taraftar totemi terletir.
“Mantık Kaybı mı? Hayır, bu bir inanç meselesi.”
Bazıları der ki:
“Maç sahada kazanılır.”
Ama totemciler şunu iyi bilir:
“Biz inandığımız için oluyor. Oluyorsa neden sorgulayalım?”
Futbolun Gizli Silahları: Totem Türleri
1. UĞURLU KIYAFET TOTEMİ
“Bu formayla yenilmedik abi, yıkanmaz!”
• Taraftarın lime lime olmuş forması hâlâ gardırobun kutsalıdır.
• Futbolcunun “şanslı içliği” asla sorgulanmaz.
• Teknik direktör her maç günü beyaz kazağını giyer.
2. KOLTUK TOTEMİ
“Geçen hafta bu koltukta oturdum, 3 attık!”
• Misafir gelse de koltuk verilmez.
• “Koltuk savaşları” başlar.
• Çünkü yer değişirse kader de değişir!
3. YEMEK TOTEMİ
“Menemen yedim, takım kazandı. Artık her hafta menemen!”
• Uğurlu yemek tekrarlanır.
• Sabah mide yanması pahasına aynı kahvaltı yapılır.
4. ZAMANLAMA TOTEMİ
“Dakika 27’de odaya girdim, gol geldi.”
• Tuvalete gitmek, ekran karşısına geçmek ya da su içmek bile artık kutsal saate bağlıdır.
5. SESSİZLİK TOTEMİ
“Sus! Gol gelecek şimdi…”
• Dakika 85… Gol lazım… Ev mezarlık gibi…
• Kardeş öksürse, baba tersler:
“Sus! Enerji kaçıyor.”
6. TERS HAREKET TOTEMİ
“Sol çorabı sağa giydim, o gün hat-trick yaptım!”
• Ayakkabıyı tersten giymek, çorabı ters çevirmek:
Mantık dışı ama sonuç odaklı.
7. TERS PSİKOLOJİ TOTEMİ
“Bugün kesin yeniliriz.”
(Takım kazanır.)
• Nazar değmesin diye kötü beklenti yayılır.
• Bu, en sinsi totem türüdür.
8. UĞURLU KİŞİ TOTEMİ
“Sen gelince hep kazanıyoruz, yerinden kalkma!”
• Bazı insanlar uğurludur, bazıları ise uğursuz…
• Uğurlu kişi, “VIP” ilan edilir.Yeme içme hizmet kusursuzdur.
• Uğursuz olan, maça davet bile edilmez!
9. TOTEM ZİNCİRİ
Aynı çorap + Aynı koltuk + Aynı tweet = Galibiyet
• Totemler zincirleme uygulanır.
• Biri bile bozulursa, sorumlusu bellidir!
Bonus: Teknik Direktör Totemi
“Hoca elini cebine attı, gol geldi.”
• Sağ el cebe giriyorsa… gol gelecektir!
• Galipken saate bakmaz, yerinden kalkmaz.
• Takım elbisenin içine hep aynı renk kazak giyilir.
Bu, artık taktik değil; metafizik mühendisliğidir.
Sonuç: Futbol bir oyundur ama Totem bir yaşam biçimidir!
Sen sen ol…
Maç günleri koltuğunu kimseye kaptırma.
Aynı tişörtü giy, çorap tersse düzeltme.
Çünkü belki de o gün kazanacağız…
Ve kimse neden kazandığımızı anlamayacak.
Ama biz bileceğiz. Çünkü:
“O gün o totem yapıldı!”
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.