LİBEROLİZM

Göksel Ali Argun

Göksel Ali Argun

Tüm Yazıları

Futboldaki mevkilerin sahadaki görevleriyle sınırlı kalmayıp, kişilik özelliklerini ve hayattaki duruşlarını da yansıttığı yazı dizisinin 3. bölümü: Libero…

“Liberolizm” kavramı, sadece futbol sahasında değil, hayattaki özgün ve sezgisel bir yaşam tarzını da temsil edebilir. Bu yazımla Liberolizm kavramını günlük hayata uyarlamak istedim.

LİBEROLİZM: SEZGİSEL LİDERLİĞİN SANATI

Liberoluk, futbolda pozisyonlardan çok sezgilerle oynanır.
Topun nereye düşeceğini görmek değil, hissetmek gerekir.
Bir adım önde olmak değil, doğru anda doğru yerde durmak önemlidir.
Takımın gerisindesindir belki ama oyun senin içinden akar.

Bu yüzden liberoluk, taktiğe bağlı özgürlük; sistemin içindeki sistem dışılık gibidir.

İşte bu anlayış, sadece sahada değil, hayatta da bir liderlik biçimidir.
Ama bağıran, yönetici olan, öne çıkan bir liderlik değil…
Sezgisel liderliktir.
Kural koymadan düzen getiren,
Yol göstermeden yönlendiren,
Zarif bir varoluş biçimi: Liberolizm.

LİBEROLİZM ETKİSİ

Bu, klasik kalıplara sığmayan bir varoluş biçimidir. Aslında savunmadadır ama kaleye zincirlenmez. Geriden gelir ama oyunu ileri doğru kurar. Sistemin bir parçası gibi görünse de sistemi çoğu zaman kendi içgüdüsüyle bozar ve yeniden inşa eder.

Liberoluk, sezgiyle kurguyu birleştiren nadir ruhlara mahsustur.

Liberolist bir insan, ofiste bir danışmandır ama kriz anında liderliğe soyunur.
Evin içinde sakin bir köşededir ama aile çatırdadığında söz alıp herkesi hizaya getirir.
Onu tarif etmek zordur çünkü pozisyonu sabit değil, fonksiyonu esnektir.
Sessizdir ama düşündürür.
Varlığı fark edilmez; yokluğu ise hemen hissedilir.

Hayatta Liberolizm, sınırlara saygı duyar ama onları kutsallaştırmaz. Geri çekildiğinde bile aslında hep ileriye oynar. Gerektiğinde öne çıkar, hatta gol atar ama asıl meziyeti arkayı toparlamaktır.

Yani o, “Ne yapıyorsun burada?” diye sorulan ama iş bitince “İyi ki buradaydın.” denilen kişidir.

LİBEROLİZM: ÇİZİLMEMİŞ POZİSYONUN HAYAT TARZI

Liberoluk, futbolda tanımı zor, yeri sabit olmayan bir mevkidir.
Savunmanın gerisindedir ama bazen hücumun başlatıcısıdır.
Sistemin içindedir ama sezgileriyle sistemi aşar.
Disiplinlidir ama içten gelen bir özgürlükle oynar.

İşte bu duruş, hayatta da bir yaşam biçimidir:
“Liberolizm”, kurallara saygı duyan ama kurallarla yetinmeyenlerin yoludur.
Hareketsiz gibi görünen ama en doğru anda hareket edenlerin bakışıdır.
Geri planda gibi dursa da çoğu zaman işin yönünü belirler.

1. SOSYAL HAYATTA LİBEROLİZM: GÖRÜNMEYEN MERKEZ

Liberolist bir insan, kalabalığın ortasında çok konuşmaz ama her şeyi duyar.
Kendi alanı vardır ama gerektiğinde her alanı doldurur.
Doğrudan liderlik etmez, fakat en doğru anda bir cümleyle yön çizer.
Toplulukta ona “sessiz ama derin” derler.
Yanındayken huzur hissedersin; çünkü o hep arkanda gibidir ama tam da gerektiği kadar.

2. İŞ YAŞAMINDA LİBEROLİZM: ÜNVANSIZ ETKİ

Toplantılarda fazla konuşmaz.
Ama biri “Ne düşünüyorsun?” dediğinde herkes susar.
Çünkü onun söyleyeceği şey, genelde söylenmemiş ama herkesin içten içe hissettiği gerçektir.
Pozisyonu mütevazıdır ama ağırlığı yüksektir.
Yetkisi olmayabilir ama etkisi vardır.
Karar vermez ama kararları şekillendirir.
O bir yönetici değildir ama çoğu yöneticinin danıştığı kişidir.

Bir kriz çıkar, herkes panikler.
Yöneticiler çaresizce çözüm ararken o, bir köşede düşünüyordur zaten.
Çünkü o, hareket etmeden önce analiz eder.
Hiyerarşik değildir ama saygı görür.
Kural koymaz ama dengeyi sağlar.
Onun gücü sessizliğindedir.
Lider gibi değil, yön veren gibi çalışır.

3. DUYGUSAL İLİŞKİLERDE LİBEROLİZM: ALAN AÇAN SEVGİ

Liberolist bir insan, sevdiği kişiyi sahiplenmez; özgürleştirir.
Sevdiği kişinin yürüyüşünü değiştirir ama adımlarına karışmaz.
Onun sevgisi baskı kurmaz; güvenle alan açar.
Duygularını bağıra çağıra yaşamaz ama derin hissettirir.
Yanında olmak korunmak gibidir ama zincirlenmek değil.

Ve en güzeli…
Onun sevgisinde çekilme yoktur ama dayatma da yoktur.
Varlığıyla büyütür, yokluğuyla düşündürür.
Liberolist bir insan sevdiğini baskılamaz.
Kıskanmaz ama korur.
Yakın olmak ister ama boğmaz.
Sevgiyle alan tanır, ilgiyi hissettirir ama serbest bırakır.

Sadece sevmez; yanında büyütür.
Çünkü onun sevgisi sınırlarla değil, güvenle tanımlanır.

Liberolizm Bir Duruştur!

Liberolizm, görünmeden yön verenlerin yoludur.
Kuralı bozmaz ama onun ötesini sezgileriyle çizer.
Sorumluluğu üstlenmeden rol alır.

Ve en önemlisi:
Lider olmak için değil, katkı vermek için yaşar.

Liberoluk, oyunu başlatmak için değil…
Oyunun ritmini hissetmek içindir.

İşte bu yüzden o, hem sahada hem hayatta:
Sessiz ama stratejik,
Geri planda ama yön verici,
Sistemin dışından merkeze akan bir güçtür.

Göksel Ali Argun