Ayak sesleri!

Aslında her şey Türkiye içindeki büyük altyapı devrimi ile başladı.

Başlarda yeni iktidara gelen siyasi partinin basit şovları olarak görüldü.

Kimileri de yandaşlara iş ve para aktarmanın yolu olarak gördü.

Bu alandaki başlıklara kısa bir bakış yapalım.

Önce yol yaparak başlandı,

Tüm ülke otoyollar, duble yollar, köprüler, hızlı tren hatları ve havaalanları ile adeta örüldü.

Buraya kadar normaldi;

Devamı enerji ile geldi.

Doğalgaz boru hatları ile başladı, rüzgar, güneş enerjisi, çok sayıda hidroelektrik santrali, nükleere kadar giden son derece planlı büyük bir altyapı hamlesi.

Enerji alanı ile devam;

Önce yakın çevrede doğalgaz ve petrol arama, satın alınan gemiler ile aramayı derinleştirme ve bulma, sonrasında, Hazar Denizinden, Libya hatta Somali'ye kadar yeni arama alanları.

Yakında bu alanlardan da haberler gelmeye başlayacak.

Böyle bir hamlenin Savunma altyapısını atlarsanız elinizde patlar.

15 Temmuz sonrası ordu yeniden dizayn edildi.

Savunma Sanayiinde özgün bir yapılanma ile devam edildi. İnsansız, ,insanlı uçaklar, helikopterler, Hava

Savunma Sistemleri, vesaire vesaire.

Bu aralar artık her gün yeni bir ürün görüyoruz.

Önceleri sadece takip edenler görüyordu, bugün dünya görüyor.

Bu alan için gösteri gerekiyordu;

Karabağ, Libya, Suriye son olarak Pakistan-Hindistan geriliminde o da yapıldı.

Güçlü ve sürdürülebilir bir ülke için terör bitirilmeli idi, sağlanan teknolojik üstünlük ve profesyonel ordu yapısı ile sahada bitirildi.

Terörsüz Türkiye projesi bana göre yanlış anlatılıyor, bu proje Terörsüz Suriye Projesi.

Onda da yol alındı. Dış destek İsrail dışında sınırlandırıldı, Suriye hükümeti uluslararası alanda meşrulaştırıldı.

İsrail'e gelince düne kadar kayıtsız şartsız destek veren Avrupa;

İngiltere, Norveç, İsveç, İspanya ve uzun süredir İtalya neden yaptırımları konuşuyor, ticareti bitiriyor acaba?

Kısaca anlattığım eksiği çok bu hamleler sonrası;

Bir ayağı Pakistan, Malezya, Bangladeş olan Uzak Doğu'da;

Bir diğeri Türk Devletleri Teşkilatı ile Kafkaslar'da,

Bir ayağı Balkanlar hatta İtalya ve İspanya ile Güney Avrupa'da,

Bir diğeri Libya, Somali, Sudan, Mali, Nijer ile Afrika'da devasa temeller atıldı.

Bu temellere bakınca inşa edilecek binayı hayal etmek mümkün.

Türkiye'ye baktığınızda bunların hiçbirini görmeyip, sadece aç insanlar topluluğu görüyorsanız;

Biz yine nezaketle ifade edelim, bir göz doktoruna görünün.

Birkaç yıl içinde bu temeller üzerinde bina da ortaya çıkmaya başlayacak.

Hiçbir şey göremeyen kitleye tavsiyemiz, kafalarınızı gömdüğünüz kumdan nefes almak için bile çıkarmayın.

Uzun yıllardır yazıyoruz, bu aralar çok daha gür bir sesle;

Türkiye merkezli yeni bir dünya geliyor demeye devam edeceğiz.