Yeni eğitim-öğretim yılı: Geleceğe açılan kapı
Av. Selman Yaray
Eğitim-öğretim dönemi, geleceğe duyulan umutların tazelendiği, yeni hedeflerin belirlendiği ve toplum olarak ortak hayallerimizin yeniden canlandığı özel bir dönemdir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin okul sıralarına oturması, sadece bireysel bir yolculuğun değil, aynı zamanda milletçe yürüdüğümüz ortak bir geleceğin de başlangıcını simgeler. Eğitim, insanın kendi potansiyelini ortaya çıkarmasının yanı sıra, toplumların kalkınmasının, ilerlemesinin ve özgürleşmesinin en güçlü aracıdır.
Ünlü filozof Aristoteles, “Eğitimli zihin, eğitimsiz bedenden üstündür” diyerek, eğitimin insana kazandırdığı gücün kalıcı ve vazgeçilmez olduğunu vurgulamıştır. Gerçekten de bireyin özgürlüğü ve toplumun ilerlemesi, ancak bilgiyle ve bilinçle mümkündür.
Yeni eğitim yılı, yalnızca öğrenciler için değil, aileler, öğretmenler ve toplumun bütün fertleri için bir sınavdır. Öğrencilere öğrenmenin bir yük değil, bir sevinç kaynağı olduğunu göstermek; öğretmenlere hak ettikleri itibarı ve desteği vermek; ailelere ise çocuklarının yolculuğunda sabır, ilgi ve bilinçle eşlik etmek hepimizin sorumluluğudur.
Günümüz dünyasında teknoloji ve bilim baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Artık bilgiye ulaşmak her zamankinden kolay. Ancak unutulmamalıdır ki, eğitim yalnızca bilgi aktarmak değildir; aynı zamanda insanı değerleriyle, vicdanıyla, merhametiyle ve adalet duygusuyla birlikte geliştirmektir.
Ünlü yazar Victor Hugo’nun “Bir okul açılırsa, bir hapishane kapanır” sözü, eğitimin yalnızca bireyi değil, toplumun tamamını özgürleştirdiğini göstermektedir. Çocuklarımızın zihnine bilgi, kalbine ise erdem yerleştirdiğimizde gerçek anlamda güçlü bir gelecek inşa edebiliriz.
Bu noktada eğitimin yalnızca sınıflarda değil, ailede, sokakta, iş yaşamında, yani hayatın her alanında devam eden bir süreç olduğunu hatırlatmak gerekir. Eğitim, sadece akademik başarı değil; insanın vicdanını ve toplumsal sorumluluğunu da beslemelidir.
Bir ülkenin zenginliği yalnızca doğal kaynakları, ekonomik gücü ya da askeri potansiyeliyle ölçülmez. Gerçek zenginlik, eğitimle yoğrulmuş, değerleriyle barışık, vizyon sahibi nesillerinde saklıdır. Bu nedenle çocuklarımızın eğitimine yapılacak her yatırım, aslında geleceğe yapılan en büyük yatırımdır.
Ünlü düşünür Nelson Mandela’nın sözleri bu gerçeği bir kez daha hatırlatır:
“Eğitim, dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silahtır.”
Bu bakış açısıyla yeni eğitim-öğretim yılında, öğrencilerimizin sadece bilgi değil, aynı zamanda özgüven ve ahlakla da donatılması temel hedefimiz olmalıdır. Çünkü ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşıyacak olan güç, işte bu donanımla yetişen gençlerdir.
Önceki yazımda adaletin önce toplumun vicdanında yaşaması gerektiğini yazmıştım. Adalet vicdanda yaşarsa, eğitim de o toplumun geleceğinde yaşar. Bilgiyle, erdemle ve vicdanla yoğrulmuş bir nesil, milletimizin en büyük güvencesi olacaktır.
Yeni eğitim-öğretim yılı, öğretmenlerimize güç, öğrencilerimize azim, ailelerimize umut getirsin. Sınıflarımız yalnızca ders kitaplarıyla değil; sevgiyle, paylaşmayla, özgür düşünceyle dolsun.
Yeni eğitim-öğretim yılının Ülkemize, Milletimize ve tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını diliyorum.