Çürüyen dirsekler, nuru kaçan gözler...
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 8 yıl boyunca hakim ve savcılık sınavlarına girmiş. Yazılı sınavlar hep 80 üstü, mülakatlarda elenmiş.
İletişim fakültesi mezunu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İletişim Uzman Yardımcılığı sınavına girmiş. 3 aşamalı sınav. İlk iki aşamada 70 üstü puanlar. Son aşama olan mülakatta elenmiş.
Yüzlerce, binlerce benzer örnek.
Heba edilen yıllar, çalınan haklar ve girilen kul hakkı...
Çürüyen dirsekler, nuru kaçan gözler...
ÖSYM’nin düzenlediği sınavların çalınan soruları, polislik sınav sorularının dağıtılması...
Bugün değişin bir şey yok...
Hatta daha beteri. Soru çalmakla bile uğraşmamışlar. Kurulan paralel e-Devlet düzeni ile diplomalar satın alınmış, ehliyet sınavlarından geçilmiş, notlar yükseltilmiş..
Hayret edeceksiniz ama bir torbacı kendini kamu personeli yapmış!
Konu hakkında Gazeteci Murat Ağırel “Sadece sahte üniversite diploması mı sanıyorsunuz? Bakın, yine 2024 yılında gündeme getirmiş ve açıkça uyarmıştım: Sahte ehliyet düzenleyen bir “ehliyet çeteleri” vardı. Bu çetelerden biri sonunda ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli bir personelin e-imzası kopyalanmış; bazı sürücü kurslarıyla iş birliği içinde, sınavda başarısız olan kişilerin e-sınav notları sistem üzerinden değiştirilmiş.” diyor.
Ehliyet sınavında 8 puan alan Ali isimli trafik canavarının notu 70 yapılmış. Bu canavar şimdi altında araba ile sokakta. Kimin canını yakacak ve sonra pişkin pişkin iyi hal indirimi bekleyecek.
Deprem bölgesinde hayatını kaybeden avukatlar adına üniversite kayıtları silinerek başka isimler kaydedilmiş. Kamu personelinin e-imzaları kopyalanmış. Dünyanın en güvenilir sistemi olarak tanıtılan e-Devlet’te paralel bir yapılanma ortaya çıkmış.
Kopyalanmış e-imzalar ile diplomalar dağıtılmış, binlerce liraya satılmış.
Bu bir çürümüşlük, bir kokuşmuşluktur.
Cahaletten bile daha derin bir çöküşün ifadesidir yaşadıklarımız.
Aralarında bir Osmanoğlu bile var...
Bir gecede cahil bırakılmışlardı, bir gecede diploma sahibi olmuşlar!
Kimi utanmıyor, sosyal medyada vergi affı gibi tek seferlik diploma affı talep ediyor. Böyle utanmazlık.
Kimi sahte diploma için para ödemiş ama e-Devlet’e diploması düşmemiş. Dolandırıcı dolandırıcıyı şikayet platformunda şikayet ediyor.
Cehaletin cesareti ile fütursuzca devam ediyorlar. Bunu kendilerine hak görecek kadar rezil hale gelmişler.
Bu ciddi bir meseledir. Üzerine gidilmesi gereken bir milli güvenlik sorunudur. Neden mi? Gittiğiniz doktora, ilaç aldığınız eczacıya nasıl güveneceksiniz?
Cumhuriyet’in savaş meydanlarında inşa edilen güveni yerle bir ediliyor.
Ne yapmalıyız?
“Her şeye rağmen” diyerek belki de Ahmed Arif gibi...
“Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne – üstüne..”