Tarımsal su kullanımı ve acı gerçekler
Yaşanan kuraklık, ülke genelinde etkisini göstermeye devam ediyor. Kocaeli’de olduğu gibi diğer birçok kentte barajların su seviyesi ciddi oranda azalmış durumda. Yıllardır bir şehir efsanesi gibi dilden dile dolaşan küresel iklim değişikliği kuraklıkla birlikte adeta vücut buldu. Kentlerimizi tehdit eden bu sorunla başa çıkmak için spekülasyonlara değil gerçekçi yaklaşımlara ve somut adımlara ihtiyacımız var. Alınacak her türlü önlemin büyük ehemmiyet taşıdığı bu günlerde özellikle tarımsal sulamayla ilgili veriler ciddi atılımlar yapılması gerektiğini gün yüzüne çıkartıyor. Ancak tarımsal su kullanımı verilerine bakmadan önce Türkiye’nin su kaynakları bakımından nasıl bir ülke olduğuna bir göz atalım.
TÜRKİYE’NİN SU POTANSİYELİ
Devlet Su İşleri’nin verilerine göre Türkiye’nin uzun dönem yağış ortalaması (yağmur ve kar) 574 mm. Bu da yılda ortalama 450 milyar metreküp su kütlesi anlamına geliyor. Ancak bu su miktarının tamamının kullanılabilir olduğu anlamına gelmiyor. Hem buharlaşma hem de atmosfere dönen kısım çıkarıldığı zaman “yenilenebilir brüt su potansiyeli” 234 milyar metreküp olarak hesaplanıyor. Ancak bu rakamın da gerek teknik gerekse ekonomik sebeplerle tamamının kullanılması mümkün olmuyor. Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda “tüketilebilecek su potansiyeli” yıllık 112 milyar metreküp olarak hesaplanıyor. Bu miktarın da tarım, içme-kullanma ve sanayi olmak üzere “yararlanılabilir su miktarı” ancak 57 milyar metreküp olarak elimize kalıyor.
TÜRKİYE SU STRESİ YAŞAYAN ÜLKE KONUMUNDA
Peki bu 57 milyar metreküp yararlanılabilir su miktarı ne anlama geliyor? Su varlığı bakımından ülkeler kişi başına düşen yıllık su miktarı üzerinden derecelendiriliyor. Kişi başına düşen su miktarı yıllık bin metreküpün altına düştüğünde su fakiri, bin ila 2 bin arasında olduğunda su stresi yaşayan, 8 bin ila 10 bin arasında olduğunda ise su zengini ülke olarak tanımlanıyor. Türkiye şu anda kişi başına düşen yıllık bin 500 metreküp su miktarıyla su stresi yaşan ülke konumunda. Kocaeli’de Türkiye ortalaması içerisinde yani su stresi yaşayan bir konumda yer alıyor. Akademik Bakış, Nokta Gazetesi, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Özge Can Ataş
TARIMSAL SU KULLANIMI
Kişi başına düşen yıllık bin 500 metreküp su oranıyla su stresi yaşan ülke konumunda bulunan Türkiye’de tarımsal su kullanımının boyutları korkutucu düzeyde. DSİ’nin 2020 yılı verilerine göre 57 milyar metreküplük yararlanılabilir suyun 44 milyar metreküpü yani yüzde 77’lik bir kısmının sulama suyu olarak kullanıldığı görülüyor. Geriye kalan yüzde 23’lük kısım olan 13 milyar metreküp ise içme-kullanma ve sanayi amaçlı olarak kullanılıyor. Avrupa’da ise tarımsal amaçla kullanılan su miktarı toplam su potansiyellerinin yüzde 25’ine denk geliyor. (Burada Avrupa verilerine dikkat etmek gerekiyor çünkü Avrupa’nın özellikle kuzey ülkeleri su zengini ülkeler sınıfında yer alıyor)
VAHŞİ SULAMA SORUNU
Türkiye’de kuraklık periyodunun 8 ila 10 yıla düştüğü göz önünde bulundurulduğunda, tarımsal sulama amaçlı su kullanımının azaltılması büyük önem taşıyor. Yararlanılabilir su miktarının yüzde 77’sinin tarımsal amaçlı sulamaya harcanmasındaki başlıca faktörler ise vahşi sulama ve bireysel su kuyularının açılmasından kaynaklanıyor. Bu oranın düşürülmesi için ise tarımsal sulamada yüzeysel sulama yerine yağmurlama ve damla sulama sistemlerinin kullanılması ve bireysel olarak açılan su kuyularının kapatılması hayati öneme sahip. Ayrıca tarımsal sulama için yeterli yatırım gelmediği durumlarda sulama suyu olarak şebeke suyunun kullanılması da sorunun bir başka önemli ayağını oluşturuyor. Bu sebeple en hızlı şekilde tarımsal su kullanımını düşürmek için somut adımlar atılması ve kırsal bölgelerde bilinçsiz su kullanımının önüne geçilmesi gerekiyor.