Bay Turner: Işık ve renkler
Mike Leigh tarafından çekilen 2014 yapımı Mr. Turner (Bay Turner) filmi 19. yüzyılın ünlü İngiliz ressamı Joseph Mallord William Turner’in hayatının son 25 yılına odaklanıyor. Yönetmen Leigh, “Büyük bir sanatçı: Radikal, devrimci bir ressam” olarak tanımladığı Turner’ın filmini çekme sebebini “Bu ölümlü ve kusurlu kişi ile destansı eserinde dünyayı damıtmadaki ruhani yolu arasındaki gerilimi inceleyen bir film için bir alan olduğunu hissettim” şeklinde açıklıyor.
Bu filmi sanırım üç dört kere izledim. Her izlediğimde farklı biçimlerde bir hayranlık uyandırdı bende. Bir sanatçının onu herkesten ayıran duyarlığı, tutkusu ve bencilliği dantel işler gibi işlenmiş hikâyede.
Henüz filmin başlangıç sahnesinde iki köylü kadının asla dönüp bakmadığı ‘sıradan’ bir gün batımına dikkatle eğilen ressam, sıradanlığın büyüleyici gücünü sezdiriyor.
Öte yandan Turner’ın tutkulu yaşamının bencilliğiyle asla görmediği insanlar var filmde. Yaşlı babası ve evdeki hizmetçi kadın onun yaşamının araçlarıdır sadece. Resim için çıkılan seyahatler, ışık ve renklerden oluşan bir hayat. Bulanık görüntülerin ortasında hayat veren bir ışık var tüm tablolarında.
Renklerin ve ışığın anlattıklarını duyabilmek bir adanmışlığın sonucunda bahşedilir insana. Şair İsmet Özel’in ifadeleriyle: Hayatını verirsin şiirini alırsın. Turner’da resmini almış gibi görünüyor. Ölmeden önce görüyor hayatı boyunca sığındığı Tanrı’yı: Sun is God!