Çalışanlarınız en iyi marka elçiniz olabilir mi?

İç iletişim güçlü olduğunda dışa yansıması da öyle olur.

Şirketler genelde dışarıya ne söylediklerine çok kafa yorar. Ama içeride ne söylendiğini ve daha önemlisi nasıl hissedildiğini çoğu zaman göz ardı ederler. Oysa pazarlamanın en etkili versiyonu bazen billboard’da değil, şirketin mutfağında başlar. Çünkü gerçek bir marka elçisi; takım arkadaşını kutlayan, iş yerini sahiplenen ve kurum kültürünü dışarı taşıyan çalışandır.

İç iletişim: Sessiz kahraman

İç iletişim, sadece duyuru mailleri ya da oryantasyon sunumları değildir. Gerçek iç iletişim; çalışanların sesinin duyulduğu, fikirlerinin değerlendiği, kendilerini o yapının parçası hissettiği bir sistemdir. Ve bu sistem doğru kurulduğunda, çalışanlarınız gönüllü olarak markanızın sözcüsü olur.

Marka elçisi nedir?

Marka elçisi, kurum kültürünü dış dünyaya en samimi ve etkili şekilde anlatan kişidir. Bu bir influencer olmak zorunda değil. Kurumun sosyal medya paylaşımını gönülden paylaşan, etkinliklerde aktif rol alan, işe yeni başlayanlara içtenlikle destek olan biri de çok güçlü bir marka elçisidir.

Kurumsal pazarlama neden burada başlar?

Çünkü güven içeriden dışarıya yayılır. Bir çalışan şirketini anlatırken gözleri parlıyorsa, bu dışarıdan da fark edilir. Sosyal medyada yapılan "kurumsal başarı" postunun altına ekipten biri içten bir yorum yazdığında, o paylaşım gerçek anlamda bir etkileşim kazanır.

Ne Yapılmalı?

· Dinleyen bir iletişim dili kurulmalı. Tek yönlü mesajlar değil, karşılıklı etkileşim yaratılmalı.

· Çalışanlar sosyal medya süreçlerine dahil edilmeli. İçerik üretimi için katkı sağlayan ekip üyeleri ödüllendirilmeli.

· Kurumsal başarılar iç iletişimde de kutlanmalı. Her başarı önce içeride alkışlanmalı.

· Görünürlük içten başlamalı. Ekip arkadaşları başarı hikâyelerinde veya kurumun sosyal medya sayfasında yer almalı.

Sonuç olarak, çalışan memnuniyeti sadece İK’nın değil, pazarlama ekibinin de konusu olmalı. Çünkü bugün tüketici, markanın sadece söylediklerine değil; o markanın nasıl yaşandığına da bakıyor. Ve bu yaşamın tanıkları da çalışanlar.

Peki sizin ofiste kaç marka elçiniz var?