Marmara’nın gizli kahramanı: Başiskele Kullar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi

Sanayileşmenin hız kazandığı büyük şehirlerde çevre sorunları kaçınılmaz bir gerçek. Yaşadığımız şehir Kocaeli yoğun nüfusu ve sanayi yüküyle bu sorunları en net yaşayan kentlerden biri.

Marmara Denizi ise müsilaj ve alg patlamalarıyla hepimize çevre yönetiminin önemini hatırlatmıştı. Bu nedenle atıksu arıtımı da teknik bir süreçten öte, kent yaşamı ve deniz ekosistemi için hayati bir ihtiyaç.

Kocaeli bugün 23 atıksu arıtma tesisine sahip. Bu tesislerin 21’i ileri biyolojik arıtma yapıyor; diğer iki tesisin de ihale süreci tamamlandı yakın zamanda ileri biyolojik arıtmaya geçmesi planlanıyor. İşte bu güçlü altyapının en önemli halkalarından biri olan Başiskele Kullar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ni Nokta Medya olarak ziyaret ettik.

Bu saha ziyaretinde bana, çevre ve akademi alanındaki haberleriyle gazetemize değer katan editörümüz Melih Can Şenol ile sevgili kameramanımız Eren Demirtürk eşlik etti.

İSU Atıksu Arıtma Daire Başkanı Faruk Nazik, Terfiler Şube Müdürü Selçuk Varol ve Tesis Sorumlusu Koray Eren, tesisi tüm detaylarıyla bizlere anlattı. Tesisin kapısından ilk girdiğimizde “Acaba ağır bir koku var mıdır?” diye düşünüyorduk. Ancak ne girişte ne de tesisi gezerken herhangi bir koku ile karşılaşmadık. Faruk Bey’in “İyi işleyen tesis kokmaz” sözü, kendini doğruladı.

Evlerimizde bir sifonu çekmek saniyeler sürüyor; fakat arkasındaki sürecin ne kadar büyük bir emek, maliyet ve teknik bilgi gerektirdiğini tesisi gezince daha iyi anladık. Marmara Denizi’ni koruyan bu dev sistem, aslında görünmeyen bir emek zincirine dayanıyor. İSU Genel Müdürü Ali Sağlık ve ekibinin bu süreçte ne kadar disiplinli çalıştığına şahit olduk. Çünkü titiz bir çalışma olmadan bu tesisin işlemesi mümkün değil.

Faruk Nazik’in aktardığı bilgilere göre tesis, çıkış sularını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na anlık olarak bildiren Sürekli Atıksu İzleme Sistemi ile izleniyor. Bugüne kadar hiçbir limit aşımı, ceza ya da uyarı almamışlar. Günlük 135 bin metreküp atıksu tesise geliyor ve 80 ile 100 ton arasında çamur bertaraf ediliyor. Bu çamurun tamamı yakılarak nihai şekilde bertaraf edilirken aynı zamanda enerji üretiliyor. Ton başına 160 kW enerji elde edilmesi, tesisin çevreci yönünün somut göstergelerinden biri.

Tesis bünyesinde güneş enerjisi sistemi, biyokütle enerji sistemi ve geri kazanım tesisi de bulunuyor. Bu yıl bu zamana kadar tam 30 milyon ton su arıtılmış durumda. Ayrıca arıtılmış su, sanayi tesislerinde proses suyu olarak ve yeşil alan sulamasında değerlendirilerek yeniden kullanılıyor.

Bu büyük tesis, Kartepe’nin yüzde 100, İzmit’in yüzde 30 ve Başiskele’nin yüzde 60 atıksuyunu arıtıyor. Ziyaretimiz boyunca disiplinli çalışmanın, çevreye duyarlılığın ve modern teknolojinin bir araya geldiği örnek bir işletme gördük.

Bütün bu çabalar kıymetli; ancak bir gerçek daha var: Kocaeli’nin denizi ve doğası ne kadar korunursa korunsun, bu kente artık yeni sanayi tesislerinin eklenmemesi gerekiyor. Marmara Denizi ve İzmit Körfezi bizim için bir tane. Bu yüzden arıtılmış suyun sanayide kullanımının zorunlu hale getirilmesi ve geri kazanım kültürünün yaygınlaşması şart.

Misafirperverlikleri ve verdikleri detaylı bilgiler için Faruk Nazik ve ekibine bir kez daha teşekkür ederiz...