İlhami Aktaş ve Tahir Büyükakın ne yapıyor? Farkında mısınız?

Kocaeli büyük bir şehir. Aynı zamanda nüfusu sürekli artan altyapısı bu hıza yetişmekte zorlanan bir şehir. Yanlış kararlar, geç kalınmış çözümler, baştan yapılan hatalı planlamalar…

Kocaeli büyük bir şehir. Aynı zamanda nüfusu sürekli artan altyapısı bu hıza yetişmekte zorlanan bir şehir. Yanlış kararlar, geç kalınmış çözümler, baştan yapılan hatalı planlamalar…

Bunlar şehrin gündeminde sık sık tartışılıyor, biz de tartışıyoruz. Ama tüm bunların yanında, bir şey daha var: halkla iç içe olmanın gücü.

Zaman zaman Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Sekapark’ta tek başına bisiklete biniyor. Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ise korumasız bir şekilde sokakta yürüyor, bisiklete biniyor. Aslında basit bir görüntü. Her insanın yaptığı doğal aktiviteler. Bir açıdan baktığımız zaman ise çok anlamlı.

Düşünsenize, akşam saat 20.00’de yürüyüş yolunda bisiklet sürüyorsunuz, yanınızdan bir kişi sessizce geçiyor; o kişi belediye başkanı veya vali. Ya da her ikisi. Bu durum çoğu gelişmiş toplumda olan normal şeyler ancak Türkiye’de insanlar bu tür durumlara şaşırmak zorunda bırakıldı.

Vali Aktaş ve Büyükakın orada olduğunu kimseye göstermek zorunda değil; sadece şehri görmek, nefes alabilmek için orada. Bu dört duvarla çevrili binadaki odada, yalnızca masadaki rakamları okumaktan çok daha fazlası...

Kocaeli’de sorunları masa başından takip etmek bir yere kadar işe yarar. Ama gerçek hayatı, vatandaşın günlük sıkıntılarını anlamak için sokakların hızla ilerleyen temposuna karışmak şart. Çocuğunu okula yetiştirmeye çalışan bir veli, trafikte bekleyen bir servis şoförü, Sekapark’ta tartışan 2 arkadaş... Bunları görmek, hissetmek yöneticiyi sadece rakamlardan değil, insanlardan besler.

Vatandaşlarla mesafeyi kapatmak şehrin sorunlarını anlamanın en doğal ve en kısa yoludur. Bazen yöneticiler sadece raporlara bakar, onlara bilgi taşıyan çalışma arkadaşını dinler ancak eksikleri görmez. Ülkemizde maalesef acı örnekleri var. Ama sokakta dolaşan, gözlemler yapan bir yönetici asla körleşmez.

Dediğim gibi Kocaeli büyük bir şehir ve sorunları çok. Böyle büyük şehirlerde halkla bütünleşmiş yöneticiler, sorunlara daha hızlı ve doğru çözümler üretebilir. Sokağa çıkmak, gözlemlemek, dinlemek; bunlar şehrin iyileşmesine doğrudan katkı sağlar. Bir şehir yöneticisi trafikte bekleyen bir minibüs şoföründen, pazarda çarşı esnafına kadar herkesten bir ders alır. Almalıdır.

Sekapark’ta bisiklete binen, sokakta yürüyen yöneticiler; şehrin gerçek ihtiyaçlarını, vatandaşın beklentilerini ve kent yaşamının dinamiklerini çok net görür. Ve bu gözlemler, masadan çıkan kararlarla kıyaslanamayacak kadar değerlidir. Geriye kalan ise bu sorunları hızlıca çözebilmektir.

Bir kent sadece raporlardan öğrenilemez; halkın arasında olmak, şehrin gerçek nabzını hissetmek ile o kenti yakından tanırsınız. Ve Kocaeli’de bu nabzı tutabilen yöneticiler, şehrin geleceğini doğru ve kalıcı bir şekilde şekillendirebilir. Dilerim büroklatlarımız ve bazı siyasetçilerimiz Aktaş ve Büyükakın’ı örnek alarak konfor alanlarından ve sırça köşklerinden çıkabilirler.

SON DAKİKA HABERLERİ

Cansu Kızılkaya Diğer Yazıları