Derince Marmara’nın incisi olabilir mi?

Yerel yönetimlerde 1 yıl aslında çok kısa bir süre... Ancak belediye başkanları için sistemi oturtmak, ekip kurmak, bütçe, proje derken bu yıl oldukça yorucu geçer. Yeni bir belediye başkanı için ilk 1 yıl hiç kolay değildir.

Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe, belediye başkanlığındaki ilk yılını bugün basın mensuplarına anlattı. Yelken Kafe’de gerçekleştirilen toplantıya ilgi büyüktü. Ama en dikkat çekici detay CHP Kocaeli örgütünün programa tam kadro katılmasıydı.

İl Başkanı Bülent Sarı’dan, milletvekilleri Mühip Kanko, Harun Özgür Yıldızlı, Nail Çiler ve ilçe başkanı Orkun Utkubaş'a kadar herkes oradaydı. Bu fotoğrafı bugünün CHP’li belediyeleri içinde herkes veremez. Gökçe’nin en büyük avantajı bu, yalnız değil. Önümüzdeki yıllarda Gökçe’nin bu tabloyu koruyabilmesi onun hedefleri için oldukça önemli olacaktır.

Sertif Gökçe, başkanlığa aday olduğu dönemde ‘Derince otel olarak kullanılıyor’ diyerek ilk olarak büyük (vizyon) projeler yerine kültür, sanat ve altyapıya öncelik vereceğini anlatmıştı. Bugün gerçekleşen toplantıda sözlerinin arkasında duran bir belediye başkanı gördüm.

Gökçe geçmiş dönemleri şikayet etmeyeceğini ve mağdur edebiyatı yapmayacağını söylemişti. Gökçe’nin bu yapıcı ve çözüm odaklı tavrı yer yer eleştirilse bile vatandaşa hizmet olarak yansımış.

Vatandaşlar açısından siyasetin yorgunluk veren tekrarları arasında kültür-sanat etkinlikleri soluk aldıran bir alan. Derince Belediyesi kısa sürede bu konuda önemli adımlar atmış. Film festivalleri, konserler, söyleşiler derken ilçe dışarıdan talep görür hale gelmiş.

Bilirsiniz Derince ‘köy’ diye küçümsenen bir ilçe. Dönem içerisinde bu algı geride kalacağa benziyor...

CHP’nin sosyal belediyecilik anlayışını yansıtan Kent Lokantası ve Kreş projesi Derince’de de hayata geçti. Özellikle ekonomik şartların vatandaşı zorladığı bu dönemde bu iki projeyi oldukça önemli ve işlevsel buluyorum.

Bir diğer önemli adım ise Derince Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nin (DEAK) kurulması olmuş. Deprem bölgesinde yer alan bir ilçe için bu proje de oldukça önemli.

Gökçe, selefi Zeki Aygün döneminde kurulan Taşköprü Süt ve Süt Ürünleri Tesisi’ni geliştirerek üretim kapasitesini günlük 300 kilodan 4 tona çıkarmış. Hedefi ise 10 ton. 16 farklı ürünün üretildiği bu tesiste belediye sadece üretmiyor; aynı zamanda üreticiye de can suyu oluyor desek yanlış ifade etmeyiz.

Sertif Gökçe’nin dediğine göre Derince’deki ineklerin kesilmesinin eşiğinden dönülen, üreticilere nefes aldıran bir proje olmuş Taşköprü Tesisleri...

Asıl mesele duvarlar değil, içini anlamla doldurabilmek. Bu tesis ise duvarların anlam kazandığı bir yatırım olmuş.

Derince Belediyesi'nin sıfır atık çalışmaları gözden kaçmaması gereken projelerden biri. İlçedeki aktif üç noktada günlük 1 ton atık toplanıyormuş. Ocak ayından bu yana 85 ton atık dönüştürülmüş. Bu çalışma öyle sıradan değil; Gökçe’nin ifadesiyle Büyükşehir tarafından bile örnek gösteriliyor.

Ayrıca vatandaş getirdiği atık başına puan kazanıyor ve bu puanları belirlenen yerlerde harcayabiliyor...

Gökçe, Büyükşehir Belediyesi ile uyum içinde çalışıyor ama bu, taleplerinde geri durduğu anlamına gelmiyor. "Bizim paramızın yüzde 30’u kesilip Büyükşehir’e gidiyor, 5 yılda 1 milyar 250 milyon lira yatırıldı" diyerek açıkça hesap sordu.

Gökçe bugünkü basın toplantısında AK Partili Büyükşehir Belediyesiyle rica ile değil, hak bilinciyle konuştuğunu aktarmıştı. Gökçe alacağı hizmetin ya da projenin hakkı olduğunu ve hakkını istediğini söylemişti.

Ancak ben bu yazıyı siteye girilmesi için editör arkadaşım Murathan Birinci’ye gönderdiğim an Tahir Büyükakın’dan Sertif Gökçe’ye bir cevap geldi. Yazıya onun da cevabını eklemek istedim.

Körfez teşkilatının danışma toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gökçe’yi hedef alarak, “Sertif Başkanı da bu kervana dahil etmişler. ‘Bizim payımızdan Büyükşehire giden pay var’ diyor. Bunca yıldır belediyeciyim. Böyle bir pay mı var? ‘Derince Belediyesi’nin şu kadar parası kesildi Büyükşehir’e gitti’ diyor. Bunu nasıl söylüyorlar. Kasten söylüyorlarsa cidden yakışmıyor” dedi.

İlçelerden kesilen ve Büyükşehir’e giden bir pay var mı gerçekten bilmiyorum. Bu konuyla ilgili bilgisi olan varsa beni bilgilendirirse çok sevinirim.

Derince Belediye Başkanı Gökçe’nin Safiport’la ilgili meselede de aynı duruş var. Konunun muhatabının kendisi ve Derince değil, merkezi yönetim ve valilik olduğunu belirterek konuyu kişiselleştirmeden Derince’nin hakkını savunuyor...

Toplantıda dikkat çeken başka bir detay, Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı’nın ilçeye olan desteğiydi. Gökçe, Yıldızlı’nın merhum babası Rafet Yıldızlı adına ilçeye kazandıracağı Engelli Yaşam Merkezi’nden söz etti. Bilindiği üzere Yıldızlı, Karamürsel Belediyesi’ne de iş makinesi konusunda destek olmuştu.

Gökçe, Derince’yi Marmara’nın incisi yapmak istiyor. Gerçekçi olmak gerekirse bu iddia fazlasıyla büyük. Zira denize girilemeyen, sahili limanla kuşatılmış bir ilçeden söz ediyoruz. Ama Derince’de ‘köy’ algısını yıkmak ve kent kültürünü yerleştirmek mümkün...

Sertif Gökçe seçildikten sonra bir basın toplantısı yapmıştı. Ona da katılmıştım. Bu toplantı Gökçe’nin başkanlık profilinin tam anlamıyla oturduğunu gördüm. Mesela Gökçe soru cevap bölümünde onu sıkıştırabilecek sorulara politik cevaplar verebildi...

Gökçe hedef odaklı, planlı, sakin ama kararlı. Önünde daha dört yıl var. Sertif Gökçe eğer bu çizgiyi korursa Derince belki Marmara’nın incisi olamaz ama, bir kentin nasıl dönüşeceğine dair güçlü bir örnek olur.

Derince Marmara Sertif Gökçe
SON DAKİKA HABERLERİ

Cansu Kızılkaya Diğer Yazıları