Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Erdoğan Kocaeli’ye bir başka. Bak Sakarya’ya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Somali – Etiyopya krizini çözdü.MİT Müsteşarı İbrahim Kalın’ı hani birilerinin geyik haline getirdiği, “Ne oldu ya Emevi Camii’nde namaz işi” cümlesini boşa düşürecek şekilde gönderdi, Emevi Camii’nde namaz kıldırdı. Şimdi bu cümle kalıbını kullanan bazı gazetecilerin, “Emevi Camii’nde namaz kılmak daha mı sevap?” cinsindeki alaya almaya çalışmaları, benim de eğlence kaynağım oldu. O da yetmedi HTŞ Lideri Golani, MİT Müsteşarı Kalın’ın aracını sürdü. Dünyaya, “Suriye bizim, gözü olan varsa buyursun gelsin” mesajını verdi.Gün geçti, hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hem de kendisi, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’e ayar verdi. Tüm bunları bıraktı Cumhurbaşkanı, Sakarya ve Kocaeli’deki il kongrelerine de katıldı.Ne diyelim. Helal olsun gerçekten.

**

Öncelikle AK Parti Kocaeli İl Teşkilatının kongresinde başkan seçilen Şahin Talus ve tüm yöneticileri kutluyorum. Zannediyorum ki; kongre nedeniyle çok mutlulardır. Hele ki Sakarya kongresine bakıp, kendi kongreleri ile kıyaslamışlarsa sevinçten uyuyamayacak kadar mutlu olmalılar.Hele hele Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, çok daha mutludur.Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün kentimizdeydi. Bende saat 15:30 gibi Başiskele’deki ofisimizden çıkarak, Yahyakaptan’a gittim. Pek trafik yoktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelmesinden kaynaklı bir sıkıntı ile karşılaşmadım.Güvenlik önlemleri Yahyakaptan’ın içinde de hayatı zorlaştıracak cinsten değildi.Saat 16:40 gibi Yahyakaptan’dan ayrıldım.Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelişinden dolayı geçmişteki programlara kıyasla, trafik açısından bizi zora sokan hadise yaşamadan ofise döndüm. Saat 17:10’da ofisteydim. Klasik Başiskele-İzmit trafiği.Ve… Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı gün hem Sakarya hem de Kocaeli’de kongreye katıldı. Bu hadise de benim yazı konseptimi belirledi.Benim radara şunlar takıldı…Buyurun…

Yazının Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne söylemek isterdim?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 Aralık Cuma günü kentimize geliyor. Kocaeli’yi önemsediğinin altını çizmemize dahi gerek yok.Ancak özellikle, “AK Parti Kocaeli İl Kongresine katılmak istiyorum” demesi son derece kıymetli.İşte bunun kıymetini bilmeli AK Parti Kocaeli Teşkilatları. Muhakkak biliyorlardır da…Şimdiden AK Parti İl Başkanı Şahin Talus’u tebrik edelim.Biz kendisini helali haramı bilen, adı şaibeli işlere karışmış isimlerle arasına her daim mesafe koyan, kendi hastanesinde de titizlikle ticari yaşamını bilen, düzgün bir insan olarak biliyoruz. Allah yardımcısı olsun.Ve…Oturduk düşündük.Hatta dün bir de haber yaptık, Kocaeli’ye sorduk.Cumhurbaşkanı Erdoğan karşımızda olsa kendisine neler söylemek isterdik?Tabi çerçevemiz Kocaeli ile ilgili.Ülke gündemini işlemek değil hedefimiz.Evet, Kocaeli’yle ilgili benim hatırıma gelen cümleler şunlar oldu. Buyurun…

**

Sayın Cumhurbaşkanım;Bu kentte yaşanan yolsuzluklara yeterli sesin çıktığını hissedemiyoruz.. 22 Temmuz 2024’te Körfez İcra Müdür Vekili Engin Karslı, 200-250 Milyon lirayı zimmetine kaçırıp kaçmış. Geçtiğimiz hafta Nokta Gazetesi olarak haberini biz yaptık. İlçenin icra müdürü kayıp, konuşan yok, açıklama yapan yok, durumu anlatan yok. Milletin parası bu kadar mı kıymetsiz? Daha neler var da,.. Şam Şeytanları konuyu kişiselleştiriyorsun iftirası atmasın diye tekraren yazmıyorum.

Yazının Devamı

Bizim başkan Esad’çı çıktı

Dün bana göre son derece önemli bir yazı kaleme aldım.Suriye’de Esad’ı deviren HTŞ’nin dilim döndüğünce kim olduğunu aktarmaya çalıştım.Ve HTŞ’nin, Suriye Milli Ordusu çatısı altında Türkiye destekli muhalifler ile aynı görülmesinin, bugüne kadarki bilgilerimiz ile doğru olmadığına özellikle vurgu yaptım.Ancak Esad devrildi, mutluyum. Çünkü bir insan ve Müslüman olarak, Baas’ın son yamalı kalesi Esad’ın 650 bin Sünni’yi kılıçtan geçirdiğini unuttuk.Çünkü Esad’ın tıpkı Gazze’deki gibi sivillerin evlerine uçaklarla bombalar yağdırdığını unuttuk.Yok Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşim Esad” demiş, sonra “Katil Esad” demiş. Sonra görüşmek istemiş falan filan. Bu tartışmaların tümü, konuyu bulandırıyor yalnızca.Türkiye gibi devletlerin dostları da değişir, düşmanları da.

**

Ben x açıklamaya dayanarak uluslararası konuları değerlendirmemeye gayret ediyorum.Öncesi, bugünü, durduğumuz pozisyon ve gelecekteki sonuçları bizim milli menfaatlerimize uygun mu daha çok onu değerlendirmeye çalışıyorum.Bugün Suriye’de yaşanan operasyonu;Günden güne zayıflayan ve yeni sahalarda varlığını koruması güç olan İran ve Rusya,Afganistan’dan silahlarını dahi bırakıp kaçan ve Trump’ın “Yeniden Büyük Amerika” sloganı ile daha çok içine dönmeye hazırlanan ve hatta kendi bünyesindeki iç savaşı başlamadan durdurmayı hedefleyen Amerika, Uluslararası toplumdan dışlanan ve dünya halklarının nefret ettiği İsrail,Rusya ile göbek bağını Türkiye’den geçecek yeni ticaret ve enerji yollarıyla koparma hazırlığında Avrupa’nın bugünkü pozisyonu,Petro-Dolar’ı Çin Yuan’ıyla kıran ve hatta Amerika ile “Kapsamlı Savunma Anlaşması” yapmaktan vazgeçen Suudi Arabistan,7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı,Irak, Suriye ve Körfez ülkelerinin ticaret kapısını ABD’den bağımsız bir hale getirecek Kalkınma Yolu Projesi gibi son derece önemli konu başlıklarından ayrı ele alırsak, yapacağımız tüm yorumlar yavan kalır.Şunu da idrak etmeliyiz: 20 ve 21’nci yüzyılın güç dengeleri değişiyor.Ezberlediğimiz, kafamıza kazınan dengelerde oynamalar var.Samimi söylüyorum; göreceğiz yakında inşallah.

Yazının Devamı

HTŞ kimdir? Muhalifler kimdir?

Suriye’de yaşanan gelişmeler; her ne olursa olsun bir Müslüman olarak beni çok sevindirdi. Bugün ayrı bir mutluluk var içimde. Balık hafızalı olduğumuz ve Suriyeliler üzerinden Araplara düşman olmamız gerektiği işlendiği için; unuttuğumuz Aylan bebek var mesela. Suriyelilerin eli kanlı Esad ailesinden, Suriye’de vahşice kılıçtan geçirilen 650 bin Sünni Suriyeli var mesela. Bugün Gazze’de izlediklerimizin bir benzerini, Esad yıllarca hunharca yaptı. Bu girizgah ile birlikte HTŞ ve Muhaliflerin aynı ifade olduğuyla ilgili birkaç bilgilendirme yapmak lazım. ** 2014 yılında Türkiye tarafından terör listesine alınan El Nusra Cephesi, 2016 yılında El Kaide ile resmi bağlarını kopardığını ilan ederek isim değiştirdi ve önce Jabhat Fatah al-Sham, ardından 2017'de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) olarak yeniden yapılandı ve Bağdadi'yi reddetti. 2017'de Nusra Cephesi muhalif grupları bünyesinde birleştirmek amacıyla Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ismini alan yeni bir oluşuma geçmiştir. ** HTŞ, İdlib’de Kurtukuş Hükümetini kurdu. Yapı; küresel cihat hedefinden ziyade bölgesel bir destek arayışına girdi. Hem sahadaki aktörler, hem de halk desteği arayışı olarak ikiye ayırabiliriz. Yine HTŞ, İdlib’i kontrol ederken,, El Kaide’yi İdlib’den uzaklaştırdı.

2012-2013 yıllarında para, silah, mühimmat ve insan kaynağı için DAEŞ ve El Kaide’yi kullanan HTŞ, 2016 sonrasında ise bu iki terör örgütüne karşı sahada mücadele eden bir kimliğe büründü. Soçi ve Astana anlaşmalarını da kendi nüfuz alanını genişletmek için kullandı. ** HTŞ ile ilgili en önemli soru işareti; ABD ile olan ilişkilerinin boyutu. Bununla ilgili maalesef net bilgiler yer almıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, 2017 yılında HTŞ’yi terör örgütleri listesine ekledi. Ancak 2022 HTŞ’nin Rusya’ya karşı iyi bir oyuncu olabileceğinin görülmesi, HTŞ ile ABD ilişkilerinin güçlenmesine sebep oldu. Yani özetle ABD için dün dünde kaldı. Bugüne bakıldı. ** 2018’de HTŞ kendi içerisinde suikastlar ve benzeri sorunlar, Türkiye ile HTŞ’yi daha da yakınlaştırdı. HTŞ bu tarihten itibaren Suriye Kurtuluş Hükümetini kurdu. Hamas’ın Gazze’de yapmaya çalıştığı faaliyetlerin benzerini Suriye’de hayata geçirmeye çalıştı. Bayındırlık faaliyetleri yürütüldü.

HTŞ’nin İblib’i elinde tutmasının en önemli aktörü ise Türkiye oldu.

Yazının Devamı

Bugünün TÜPRAŞ’ı ve ülkeyi bekleyen tehlikeler

TÜPRAŞ sadece TÜPRAŞ’lının sorunu değildir. TÜPRAŞ’ın meselesi, memleket meselesidir.

Bu yazacaklarımda ne bir ironi vardır ne de mübalağa. Çünkü hepsi salt gerçek. Her detay büyük bir riski barındırıyor.

TÜPRAŞ, sıradan bir iş yeri değildir. Sıradan bir fabrika, alelade çalışılan bir işletme değildir.

Yazının Devamı

Bugün de yormayacağım. Çok konu az yorum

Evet… Bir çok konu az yorum bölümümüze daha hoş geldiniz.

Gelenimiz de çok Allah’a şükür, gidecek yerimiz de. İtiraf etmek lazım ki; bu bereket belki de beni bir miktar tembelliğe itiyor. Kafamdaki işleri, konuları ilerletemiyorum. Sağa sola bakmaya gerek yok, burada suçlu benim…

Ve başlayalım…

Yazının Devamı

Kapıdaki yeni kriz: Yine Kandıra

Kandıra ilçesi uzun zamandan bu yana Akçakese mevkiinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yapımına hazırlandığı çöp tesisi projesiyle gündemde. Yaşananları biliyorsunuz zaten.

Şimdi ise Kandıra’yı bekleyen bir diğer kriz var. Konu çok hassas, farklı yerlere çekilmeye müsait. Öncelikle şahsım olarak; en başından söylüyorum. Yazının Roman vatandaşlarımızın yaşayacağı yerin neresi olduğuyla bir alakası yok. Durumla alakası var. En baştan yazayım ki; hani olur ya birkaç art niyetli çıkar, meseleyi farklı yöne çeker. Çekemesinler. Biz de bu ifadelere tarihe not düşmüş olalım.

**

Yazının Devamı

Çift listenin faydaları

AK Parti Gebze İlçe Teşkilatının kongresinin öğleden önceki bölümüne katıldım.

Saat 10:30 gibi Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’ndeydim.

AK Parti içindeki çift listeli kongrenin faydalarını net bir şekilde gözlemleme şansım oldu.

Yazının Devamı

Tatsız ve can sıkıcı bir yazı

İnsanın aklına türlü türlü soru işaretleri getiren, tatsız, sevimsiz bir yazı bu. Hızlıca başlayalım.

Bir meslek var, temelleri 1900’lü yılların başında Osmanlı Devleti tarafından atılmış Gümrük Müşavirliği. Gümrük Müşavirleri ve yardımcıları, Türkiye’nin dış ticaret hacminin yüzde 90’ından fazlasına aracılık ediyor.

Ve bu alanda çok ciddi adaletsizlikler, benim yorumuma göre de adam kayırma, kontrolümüzde olan, bildiğimiz uşaklar bu işleri yapsın anlayışı var.

Yazının Devamı

Bol gömlekliler

Bol gömleklilerden nefret ediyorum. Öyle böyle değil. Zaman zaman radarımıza da takılıyor gömleği bol gelen; manevi alemdeki boş teneke kutusunun dünyadaki izdüşümleri.Peki biz bu bol gömleklilerle ne yapacağız?Bol gömleklilerin zulümlerine şahit olunca ne yapacağız mesela?Ya da denge, menge diyerek; aslında günümüz şartlarında ve şu zamanın ruhunda hiçbir anlam ifade etmeyen, bahaneden öte geçmeyen çürük istinat duvarlarını nasıl tamir edeceğiz?Önce şu; ‘bol gömlekliler’ tabirinin içini mi doldursak?Kimdir bu bol gömlekliler?Hayatı maddeden ibaret görmeyenlerin gözlerinde ne kadar da rüküşler…

**

Kimdir onlar, kimdir?Bol gömlekliler; makamın ağırlığını taşıyamayan, nüfuzlu cahillerden oluşmaktadır.TRT Belgesel’i açtığınız zaman, “Sürüngenler” kategorisindeki belgesellerini de bulacağınız bu bol gömlekliler; makamın kendisini farklı bir mertebeye taşıdığını düşünür.Mesela bol gömleklilerin dilinden dünya görüşüne göre adalet, hukuk, din, gençlik, gelecek nesiller, tevazu gibi kavramlar asla düşmez. Bu kıymetli kavramlar üzerinde tepinir de tepinirler.Ancak en ufak alışverişte dahi; gömleklerinin bol olmasından dolayı pislik değer kıymetli mintanlarına. Pislik onların pisliğidir, ama biz gömleğe kızarız en çok. Halbuki gömlek hep vardır, olmalıdır da. Gömleğin içindeki pisliği ayıklamak gerekir.

Yazının Devamı

Mevzu ne?

Öncelikle şu ifademin altını kırmızı kalem ile kalın bir şekilde çizmek istiyorum.Bu yazdığım köşe yazısı; içinde zerre siyaset barındırmayan, ülkemizde yaşanan gelişmeler ve verilen mesajların okumasını, dünyada eşzamanlı neler yaşandığına bakarak anlama çabasıdır.Ben gördüklerimi, düşündüklerimi söyleyeceğim yalnızca.Bir yerden çentik atıp anlatmak çok zor. Ama vereceğim tüm bilgiler son 7 günün gelişmeleridir.

**Rusya, Kuzey Koreli askerleri cephede kullanmaya başladı. Hatta Yemen’den dahi Rusların asker topladığı konuşuluyor. Rusya, Kurks’un yüzde 40’ını ele geçirdi.Bu esnada sapık Biden hükümeti, izin verdi Ukrayna’ya. “Uzun menzilli füzeleri dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz” dedi. Peşine İngiltere ve Fransa da aynı izni verdi bir dansözün yönettiği Ukrayna’ya. Ve hatta her iki ülke, asker göndermeye hazırlanıyor Ukrayna’ya.Herhalde bu gelişmelerin manasını anlatmamıza gerek yok?Putin, nükleer savaş doktrinini değiştirdiklerini söyledi.Avrupa’daki Ukrayna’ya yardım eden ülkelerin açık hedef olduğunu alenen ilan etti.Sapık Biden hükümeti, dönsözZelensky’i kullanarak karıştırdı dünyayı.Kukla hükümetler, böyledir işte.Evvel zamanda bizim memleketimiz de çok gördü bunun gibi elbisesiz dansözleri.

**İsrail, ateşkese yakınım dedikçe katliamlarını sıklaştırıyor. Vuruyor Beyrut’u, vuruyor Gazze’yi. Çocuk avlıyor lanetli aşağılık kavim.Bir taraftan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi JosepBorrell, İsrail’in ateşkesi reddetmek için hiçbir sebebinin olmadığını söylüyor. Çünkü yaklaşan sonlarını görüyor sinsi şeytanlar. İsrail’e verdikleri desteğin bedelini ödeyeceklerini hissediyorlar.Çünkü Uluslararası toplum, İsrail’i esaslı bir şekilde dışlamaya hazırlanıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Kasap Netenyahu hakkındaki kararı da bunu gösteriyor.

Yazının Devamı

Bugün sizi yormayacağım: Çok konu, az yorum

Okur dostlarımızla zaman zaman sohbet ederken, yazılarımın uzun olduğundan şikayet ediyorlar.Zamanın ruhuna göre; yazıların kısa tutulması gerekiyor imiş. Dikkat dağınıklığı, algı falan hikayesine. Ancak ben bu görüşe pek katılmıyorum. En nihayetinde bir köşe yazısından bahsediyoruz.Ama bugün tam da yorulmak istemeyen okurlarım için, biriken birçok konuyu başlık başlık yorumlayacağım.E hadi bakalım…

**

MHP İl Başkanı Tuncay Batı cumartesi akşamı kürsüden açıkladı. İzmit Kent Meydanı’nda MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ismi verilecek imiş. Büyükşehir ve Kocaeli Valiliği ile istişaresi de yapılmış. Ne mi düşünüyorum?KBB Başkanı Büyükakın, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel çıkışlarıyla ülkenin gündemine oturdu. Bu hamle ile de Türkiye çapında hem MHP’nin hem de esaslı ülkücülerin gönlüne oturur.Benim için sakıncası yok.Ha kent için de bir yorum yap diyorsunuz… Onu kent bilir. Meydanın ismini zorla birilerine kabullendiremezsiniz ki.Şöyle örnekleyelim: Yürüyüş yoluna Cumhuriyet Bulvarı diyen var mı?

Yazının Devamı

Minelkadim Kocaeli: Osmanlı’nın meşhurları ve Şamanların Başiskele adresi

Gündem aslında dopdolu. Bana göre yazmam gereken, kent siyasetine dair dolu konu var.

Ancak söyledik bir kere… Pazar günleri Minelkadim Kocaeli’yi yazacağız.

Kocaeli Ansiklopedisi’nde o kadar çok bilgi var ki…

Yazının Devamı

Türkiye’de bir ilki başardık!

Nokta TV ve Nokta Gazetesi…Sevgili Ahmet Akçaalan’ın Nokta Medya’ya ortaklığı ve çok sevdiğim kardeşim Gülşah Yücel Ay’ın Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni olarak aramıza katılması, kurumumuzu daha da ileri taşıyor. Allah’ın izniyle de taşıyacak.Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Cansu Kızılkaya, “Şehrin İçinden” programı ile kent gündemini belirliyor.Haber Müdürümüz Emirhan Akman, (ki bugün AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu ile yaptığı haberle) bir kez daha kent siyasetini salladı. Sürekli özel haber üretiyor.Tek tek isimlerini zikretmesem de, gazetemizin editörlerine ayrıca bir parantez açmamız gerekiyor.Spor Müdürmüz Erdem Övüç zaten kendi şovunu bıkmadan, usanmadan yapıyor.Magazin Müdürmüz Başak Çokan her yerde. Bir kaldırıyor telefonu Bülent Ersoy’la konuşuyor, bir kaldırıyor başka bir ünlü. Farklı bir hinterlandı ve iletişim kanalı var. Maşallah…Sanıyorum ki bu kurumun en çok çalışan personelleri onlar.Kurumdan bir arkadaşımıza editörlerin nasıl çalıştığı ve harcadıkları mesai ile saat hesabı yaptım geçenlerde.Sanıyorum ki günde en az 7 saatleri; sürekli aktif bir şekilde geçiyor.Dayanmak zor. İllaki ufak tefek hatalar, eksikler olur.Ama insanız, değil mi?Uzun uzun övüp, isim isim yazıp nazar olmalarına sebep vermeyeceğim.İyi ki varlar, sağ olsunlar…

**

Ve…Kent siyasetini bırakın, ülke siyasetinin hasret olduğu bir program yapıyoruz Nokta TV’de…Yaklaşık iki yıldır devam ediyoruz. Ve geçtiğimiz sezonun son 3 ayı, yine bu sezonda da aynı şekilde; yeni formatıyla yayında Nokta Atışı.Keyifle yapıyorum moderatörlüğü.Ki mesleğim nedeniyle; sadece bir moderatör olarak da kalamıyorum.Ara sıra kendimce yorumlar, ilaveler yapıyorum.Fakat benim bir görüşümün olması, programın ahengini bozmuyor.İsteyen istediğini, istediği gibi konuşuyor.Müdahale etmiyoruz. Konuşamazsın demiyoruz.MHP İl eski Başkanı Aydın Ünlü, CHP Kocaeli Büyükşehir ve İzmit belediyeleri meclis üyesi Mehmet Ümit Küçükkaya, AK Parti İl eski Başkanı Şemsettin Ceyhan ve İyi Parti Genel Merkez Danışmanı Kaan Dilmen…Hiç tansiyon düşmüyor programda.Ama bir ölçü var, hepsi yüz yüze bakıyor en nihayetinde.Saydığım isimler biliyorsunuz ki, partilerinde, bırakın partileri kentte de her ilçe eşrafının tanıdığı, bildiği isimler.Ve bu isimler aynı masada, aynı konuları tartışıyor.Doğrusuyla, yanlışıyla, eksisiyle, artısıyla.Kıvanç duyuyoruz.

Yazının Devamı

Biz de bir şeyler eksik

Bugün gencecik, 15 yaşındaki bir lise öğrencisinin ölüm haberi ile sarsıldık.

Ve bu ölüm haberinin ardından çokça düşünce geçti zihnimden.

Ne ailesini ne de arkadaşlarını ne de çevresindeki herhangi birini suçladım.

Yazının Devamı

Sezer Hürriyet’i çürüttü. Büyükakın’ı salladı

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, PKK/KCK üyeliği nedeniyle tutuklanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve FETÖ tartışmalarının damga vurduğu kasım ayı meclis toplantısında çok önemli bir hukuki konuşma gerçekleştirdi.

Meclisten bir gün önceki Nokta Atışı programında, AK Parti İl eski Başkanı Şemsettin Ceyhan, terör iltisaklı kayyum atamalarının gerekçelerini hukuki zeminde çok iyi ifade etmişti.

Başkan Yıldırım da zaten bir avukat. Öncelikle yaptığı açıklamada, kayyumların neden atandığını, neden meclisten bir üyenin belediye başkanı seçilmediğini çok net bir şekilde açıkladı.

Yazının Devamı

Minelkadim Kocaeli: Hereke Pudingi ve İpekböcekçiliği

Yaklaşık 10-11 gün önce Kocaeli siyasetinin etkili isimlerinden, kimileri onu zaman zaman, ‘kibirli’ olarak konumlandırsa da en azından benim öyle görmediğim ve dahası ‘başı dik ve eyvallahı pek olmayan’ bir siyasetçi olarak tanımladığım, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Siyasi Danışmanı İsmail Yıldırım’ı ziyaret ettim.

Birçok konu başlığı altında sohbet ettik Sayın Yıldırım ile. Ki yine verdiği demeçlerle gündem olmayı başardı.

Hakikaten keyifliydi. Tekrarı olur inşallah.

Yazının Devamı

Ezber bozdu, gürül gürüldü!

Bugün çok sevdiğim, tertemiz, pırıl pırıl, hak ettiği değeri görmemiş, ancak çamurun içine düşen altın değerinden hiçbir şey kaybetmez misali bir şimdilik kenarda duran bir isim ile görüştüm.Biraz sohbet ettikten sonra, “İnsanlara anlatacak bir şeyin kalmadı mı?” dedim.“Var ama konuşturmuyorlar ki…” deyince…“Sana bir kalem hediye etmek istiyorum” dedim.Gülüştük, telefonu kapattık.

**

Nokta Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cansu Kızılkaya’nın, “Şehrin İçinden” programını çok önemsiyoruz kurum olarak. Çünkü kent ve ilçe gündemi adına, yerinde ve akılcı, sorulması gerekenleri soruluyor programda.Cansu’nun bugünkü konuğu ise AK Parti Gölcük İlçe Başkanı Kemal Yavuz’du.AK Partili isimleri evvel dönemlerde konuk almak, onlara canlı yayında soru sormak, yönetemeyecekleri soruları yöneltmek zordu. Belki de hala zordur.Ancak Kemal Yavuz bir delikanlılık timsali göstererek, “Bana istediğiniz her soruyu lütfen sorun. Ağırlarını da sorun. Ben bu kentte açıklayamadığım hiçbir şeye bulaşmamışım ki, yayında gelecek sorudan endişe edeyim” dedi.Ezber bozdu Kemal Yavuz. Cumhur İttifakı’nda bozulması gereken bir ezberi bozdu.Altını çizerek söylüyorum:BOZULMASI GEREKEN BİR EZBERİ BOZDU.Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.Hem siyaset adına hem de zaten yaptığımız bu formattaki programın önemi adına.Ve sağ olsun, Cansu da sordu…

Yazının Devamı

Şayet utanmıyorsan, dilediğini yap!

Şöyle bir kafamızı kaldıralım, hem yerel hem de genel bir gündeme bakalım…Neler yaşanıyor?Hangi olaylara karşı insanlar nasıl reaksiyonlar veriyor?Kim yanlışa dur diyor?Kim yumuşatıyor?Garip. Çelişiyoruz varlık nedenlerimizle.

**

Merhum Alev Alatlı’yı hatırlatmak istiyorum bugün size. Mekanı cennet olsun.“Asıl olan hakkın helal edilmesi olmalıdır.Asıl olan helalleşmek olmalıdır.Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır.Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz.Suruç ile Kobani’nin arasında çizgi çekmek, Birinci Dünya Savaşı galiplerinin yasal/kılıç hakkıdır belki; ama helâl değildir.Keza, iflas eden kardeşinizin haraç-mezat satışa çıkarılan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir; ama helâl değildir.Oysa tarihin bu noktasında yasal haklardan feragat, kişisel çıkarlardan fedakârlık, kamu yararına gönüllü özveri, zekâ geriliği değilse beceriksizlik sayılır.İmar ruhsatı olan bir müteahhit, şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir.Yeni ve çok daha ucuz bir enerji türünün pazara/piyasaya girmesini önlemek üzere üretim haklarını satın alıp sümenaltı eden bir petrol şirketi de yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir.Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin hamuruna kanserojen madde katan gıda üreticisi, formülü ambalajın üstünde yazdığı sürece suçsuzdur; ama helal değildir.Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları evinden izliyorsa, suçsuz sayılacaktır; ama helal değildir. Şimdi buradan, şöyle bir öngörüde bulunuyorum: 21.yüzyılın en yaman toplumsal projesi; helâl olanı, yasal olanla örtüştürmek olsa gerektir. Kadim değerlerle rabıtası zedelenen özgürlüklerin, şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız. Yasaların tanıdığı haklardan insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmeyeceği bir yeni düzen, dünya yaratmak zorundayız.”Ne muhteşem bir tirad değil mi?Belki bir alimdi göremediğimiz, belki derin bir irfan sahibiydi.Ruhuna Fatiha…

Yazının Devamı

“Onlar aynı masada nasıl oturdu?”

Nokta Atışı…Meslek yaşamımda en önemsediğim işlerden biri kuşkusuz.Anımsıyorum; zamanında sevgili Mehmet Ümit Küçükkaya ile sohbet ederken, bu konseptteki bir programa kentin ne kadar ihtiyacı olduğundan bahsediyorduk.Belki 3-4 yıl öncesini konuşuyorum.Bugün geldiğimiz nokta ile övünmüyorum, koltuklarım kabarmıyor. Fakat mutluyum. Sadece kendi adıma ya da Nokta TV adına değil, Kocaeli adına mutluyum.

**

Nokta Atışı yaklaşık 2 yıl önce başladı.Hayalini Mehmet Ümit Küçükkaya ile kurduğum için, CHP kanadından ilk teklifi ona götürdüm haliyle. Hemen kabul etti.AK Parti’den bir ismi karşısına oturtacaktık. E zorlandık tabi.Çünkü insanlar konuşmaya alışık değil.Canlı yayında partisini tartışmaya hiç mi hiç alışık değil.Neredeyse ümitsizliğe düşecekken, AK Parti İzmit Belediye Meclis Grup Başkan Vekili Muharrem Tutuş… Sağ olsun, kırmadı bizi. Aldı o riski ve Nokta Atışı başladı.Tutuş ilçe başkanı oldu. Ve yine stres başladı.

Yazının Devamı

Haftanın kazananları: Büyükakın ve İmamoğlu

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti’nin kentimizdeki ilçe kongrelerinde vites yükseltti.

Şöyle bir hatırlayalım:

Başkan Büyükakın son 15 zaman diliminde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı hedef aldı, ‘Beceriksiz’ dedi.

Yazının Devamı

İlçe sınırına Trump gibi duvar örecek!

Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü dün Nokta Medya’yı ziyaret etti.

Nokta TV Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine başlayarak gücümüze güç katan Ahmet Akçaalan’a ‘hayırlı olsun’ ziyareti yapan Özlü, neşeli ve bir miktarda Yuvacıklı idi.

Nokta Medya Yönetim Kurulu Başkanı Cezmi Çiçek, Başiskele Belediyesi Özel Kalemi Sevcan Kutlu Aydemir, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim Çelikiz’le birlikte uzun bir sohbet oldu, dünkü sohbet.

Yazının Devamı

Gençlik kollarına darbe yapıyorlar!

CHP Genel Merkez Gençlik Kolları, partili gençlerin iradesine darbe yapma hazırlığında gördüğüm ve anladığım kadarıyla.

CHP’de mevcut Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik.

Gençlik kolları bir kurultay sürecinde.

Yazının Devamı

Mehmet Ceran’ım. Israr ettin, kıramadım!

Sevgili Mehmet Ceran ve ismini anmaya gerek duymadığım, fikirsiz, kurmalı bir saat gibi çalışan arkadaş. Bu yazıyı siz istediğiniz için yazıyorum. Çünkü sağda solda çok konuştunuz annemi be.Okurlar, farkındayım. AK Parti’nin adını kullanan hatırlı iş bitirici, Gençlik Kolları MKYK üyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin personeli ve Saye Medya’nın sahibi Mehmet Ceran, bu kadar yazılmaya değer bir karakter değil.Buradaki mesele asla AK Parti değil.Bir yerden sökmeye başlayınca, belki gerisi yavaş yavaş sökülecek. Ceran ve birkaç bezirgan. Tüm teşkilat tanıyor onları. Saçılır belki yavaş yavaş ortaya. Bilemeyiz. Bize düşen hakkı konuşma gayreti. E haydi, Bismillah diyelim o zaman.

**Sevgili Mehmet Ceran.Sizin talebinizi yerine getiriyorum.Her yerde fiskos yapıyorsunuz ya, “Furkan önce annesini yazsın” diye. Ulan görün ince ruhumu artık be mübarekler. Annemi yazıyorum bugün. Başiskele Belediyesi’nde çalışan annemi.Dipnot vererek başlayayım: Annem Başiskele Belediyesi’ne 2014 yılında girdi yanlış hatırlamıyorsam. Belki 2013’tür. Tam emin değilim.2003 yılında Yeniköy Belde Kadın Kolları Başkanlığı yaptı.Babam işçi emeklisi. Kiradayız falan, tek gelir babamın fabrika maaşı ve gittiği ek işler.Ek işler de Mehmet Ceran senin şirket gibi değil, ya da aganın kurduğu yüklü miktarda faturalar kestiği şirketler gibi değil, taksicilik, sanayide ekstra bobinaj ustalığını barındıran işleri vesaire.Mesela 2008 yılında annem telefon faturalarını ödemek için yüzüğünü satmıştı. Babamdan habersiz.Ceran, tıpkı İlimtepe’de 3-4 defa otobüslere çarpan ailene akbil verilmesi gibi. Nereden geldiyse aklıma. Neyse…Sonra senin hikayen bayağı bir değişmiş. Eee, sözde gençlerin kahramanı aganı örnek alıyorsun ne de olsa. Sen şimdi İlimtepe’den İzmit’te lüks bir siteye göçmüşsün. Saye Medya ise Gebze’de. Zor olmuyor mu kardeş?Dün akşam beni kahkahalara boğduğun telefon konuşmasında, 6 dakika boyunca nefes almadan konuştun ve annemi yazmamı istedin. Bu yüzden yazıyorum. Ve pek de sağlıklı değildin dün gece anladığım kadarıyla. Bir insan hiç karşısındakinin konuşmasına müsaade etmez mi yahu? Vıdı, vıdı, vıdı.Rica ediyorum, partini kalkan yapma lütfen. Rica ediyorum. Adam ol yahu. Adam gibi davranalım birbirimize. Defalarca dedin ya bana adam değilsin. Bak adamlık turnusolu. Partini bulaştırmaya çalışma. Yoksa onurunu bulmana yardım etmekten vazgeçeceğim.Sen, senin agaların ve o çantacı. Titirsiz. Sizin terbiye sınırlarını defaatle çiğnediğiniz bu meydanda, fikirler çarpışsın.Tabi mertseniz. Mertlik önemli.

**

Yazının Devamı