Av. Semih Türeyen

Av. Semih Türeyen

Çocuk, suç ve yargı reformu

Evrensel ceza hukuku ilkeleri arasında ve Türk hukukunda uzun yıllardır kullanılan bir ifade var:“Suça Sürüklenen Çocuk.”

Kanun dili ve uygulama böyle söylüyor ama aslında toplumun kulağına bu kavramı işitince pek deadaletli gelmiyor. Çünkü bu kavram, çocukların işlediği suçu kendi iradelerinden çok çevresel şartlarabağlayan bir anlayışa yaslanıyor.

Evet, çocuk çoğu zaman yoksulluğun, ilgisizliğin, aile içi çatışmaların kurbanı. O nedenlecezalandırmadan çok rehabilitasyon hedeflenmeli. Ancak iş ağır suçlara gelince, toplumun vicdanısızlıyor. Cinayet işleyen, uyuşturucu ticaretinde kullanılan ya da cinsel saldırıya karışan bir çocuğun sırfyaşı küçük diye indirimli cezalar alması, mağdurları da toplumu da derinden yaralıyor.

Yazının Devamı

Terörsüz Türkiye Yolunda Adaletin Anahtarı: Yargı Reformu

Türkiye Cumhuriyeti, uzun yıllar boyunca terörle mücadele etti. Dağda, ovada, şehirde güvenlik güçleri kahramanca çarpıştı, nice şehitler verildi. Ama mesele sadece silahla, operasyonla çözülecek bir mesele değil. Devletin ayakta kalmasının asıl şartı, adaletin ayakta kalmasıdır. İşte bu yüzden “Terörsüz Türkiye” süreci, yalnızca bir güvenlik hamlesi değil, aynı zamanda bir hukuk reformu arayışıdır.

MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin öncülüğünde başlatılan bu süreçte, özellikle yargı reformu dikkat çekiyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, geçtiğimiz günlerde infaz ve ceza hukuku konusunda çarpıcı tespitlerde bulundu. Yıldız’a göre infaz sistemi karmaşık, uygulama birliği yok, aynı suçu işleyen insanlar farklı sonuçlarla karşılaşabiliyor. Adalet duygusunu zedeleyen işte tam da bu çelişkiler aslında.

Bir an düşünelim: Terörle mücadelede elde edilen başarılar, hukuka güven duyulmayan bir ortamda kalıcı olabilir mi? Güvenlik kuvvetleri sahada ne kadar güçlü olursa olsun, vatandaş adalete güvenmiyorsa devletin temeli sarsılır. Bahçeli’nin “Devlet, hukukla ayakta kalır” sözünü bu bağlamda okumak gerekir.

Yazının Devamı

Yeni Adli Yılın Anlamı: Yargı Reformları ve Hukukun Güçlendirilmesi

Yeni bir adli yılın başlaması, yalnızca takvimsel bir dönüm noktası değil; aynı zamanda hukuk devletinin kurumsal kapasitesini yeniden değerlendirme imkânı sunan önemli bir aşamadır. Türkiye Cumhuriyeti, son yıllarda gerçekleştirdiği reformlarla yargı sistemini daha erişilebilir, daha şeffaf ve daha güvenilir hale getirme yönünde kararlı adımlar atmıştır.

Yargı Reformu Strateji Belgesi ve onu tamamlayan uygulama paketleri, vatandaşın adalet beklentisine cevap vermeyi hedefleyen bütüncül bir vizyonun ürünüdür. Bu kapsamda hukuk mesleklerine girişte liyakat esasının pekiştirilmesi, hakim-savcı yardımcılığı kurumunun ihdası, avukatlık stajına ilişkin düzenlemeler ve alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarının güçlendirilmesi, reform iradesinin somut örnekleri arasında sayılabilir.

Bu adımlar, yalnızca teknik düzenlemelerden ibaret değildir. Aynı zamanda, devletin hukuk politikalarının merkezine “insan onuru”nu yerleştiren bir yaklaşımı ifade etmektedir. Geciken adaletin adalet olmadığını bilen bir anlayışla, yargılamaların makul sürede tamamlanması, vatandaşın mahkemelere erişiminin kolaylaştırılması ve dijitalleşmenin artırılması gibi yenilikler de bu çerçevede önem taşımaktadır.

Yazının Devamı