Yeşilçam’ın renkli dünyasından perde arkasına sızan aile sırları, Türkiye’nin gündemine oturdu. Duygu Nebioğlu, ünlü oyuncu Metin Akpınar’ın kızı olduğunu kanıtladı ve annesi Suphiye Orancı’nın sessizliğini bozmasını ve gerçekleri açıklamasını talep etti.
Nebioğlu’nun sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İşte o açıklamaların detayları…
BİR KIZ KARDEŞİN HUKUK MÜCADELESİ
Duygu Nebioğlu’nun iddiaları, Yeşilçam’ın usta ismi Metin Akpınar ile Suphiye Orancı arasında 1987 yılında yaşanan evlilik dışı ilişkiyi ve bu birliktelikten dünyaya gelen iki kız kardeşi gündeme getirdi.
Nebioğlu, ikizi Sevgi ile Akpınar’ın biyolojik kızı olduklarını kanıtlamak için hukuki yollara başvurduğunu duyurdu. Ablası Dilara Gülatan’ın ise gazeteci Uğur Dündar’a babalık davası açtığı ve bu davanın detaylarının da kamuoyu ile paylaşıldığı belirtildi.
Duygu Nebioğlu, sosyal medya hesabından Erol isimli bir kişiye yönelik çağrısında, Erol Bey hakkında ciddi bilgiler elde etmeye başladığını ve hep beraber çok şeyi değiştireceklerini dile getirerek kendisine ulaşmasını istedi.
Bu çağrı, Nebioğlu’nun annesi Suphiye Orancı’nın ortaya çıkması ve yaşananların tüm gerçekliğiyle anlatılması için yapılan bir hamle olarak yorumlandı.
ANNESİNE YAPILAN SON ÇAĞRI: “ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK”
Duygu Nebioğlu, annesi Suphiye Orancı’ya seslendi ve hiçbir şeyin kendi suçu olmadığını, yaşadıklarının hesabını kimseye vermek zorunda olmadığını ve bu hesabı onların vermek zorunda olduğunu, çok şeyin değişecek olduğunu ve artık tek olmadığını ifade etti. Suphiye Orancı bu ifadeleri ile annesinin yanında olduğunu ve gerçeklerin ortaya çıkması gerektiğini vurguladı.
Uğur Dündar’ın “Ne talihsiz kızlarmış” şeklindeki açıklamasına Nebioğlu’nun verdiği tepki ise, “Ne talihsiz erkeklermiş, hayatları geriye akıyor” sözleriyle oldu. Bu durum, yaşananların sadece bir aile meselesi olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir yankı uyandırdığını gösteriyor. Duygu Nebioğlu’nun açık çağrıları ve sosyal medya üzerinden yürüttüğü kampanya, annesi Suphiye Orancı’nın sessizliğini bozup bozmayacağı ve gerçeklerin ne zaman aydınlanacağı merak konusu haline geldi.