Nöbetçi Eczaneler
Yakın dönemin en kanlı ve zorlu savaşlarından biri olan Bosna Savaşı, toplumun farklı kesimlerini tarafından aktarılarak beyaz perdeye yansımıştır. Savaş döneminde insanların yaşadıkları, zorlu şartlarda hayatta kalma mücadelesi ve her şeye rağmen ikili ilişkilerini yürütmeye çalışmalarını konu alan filmleri bu yazımızda sizler için derledik. Tarihi filmlere merakı olanların ve özellikle Bosna Savaşı’nda insanların neler yaşadığını merak edenlerin mutlaka izlemesi gereken bu filmleri hala izlemediyseniz, vakit kaybetmeden izlemeye başlayın.
BEFORE THE RAIN – MILCHO MANCHEVSKI
Londra ve Makedonya sınırlarının genişliğini kapsayan bir çizgide, üç farklı bölüm üzerinden derdini açıklayan bu filmde birbirinden bağımsız insanların nasıl birbirlerini tamamladıkları izleyiciye aktarılıyor. Filmin ilk bölümü olan ‘Kelimeler’ Ortodoks bir rahip, cinayet faili bir Müslüman ve Arnavut bir kızın hikayesini konu alıyor. ‘Yüzler’ bölümünde bir kadının aşk ikilemi konu alınırken, ‘Resimler’ bölümünde ise Makedonya’nın dönüşümü izleyicilere aktarılıyor.
UNDERGROUND – EMİR KUSTURICA
1995 yapımı olan film, bir yer altı silah üreticisinin hikayesini konu alıyor. Bu iş sırasında ana karakter aynı zamanda gerçeküstü olaylarla karşı karşıya kalır. Belgrad’da komünist Marko’nun hedeflediği ortam fazlası ise sağlanır. Marko arkadaşı Blacky ve yoldaşlarını yer altında bulunan bir mahzene yerleştirir. Orada silah üretmeye başlarlar. Marko’nun fikrine göre savaş sona erdiğinde ve onlar dışarı çıktığında, yeryüzünde bir cennet onları karşılayacaktır. Zaman geçip, barış ilan edildiğinde yer üstünde çok fazla şey değişir. Ancak yer altında her şey aynı kalır. Marko yeraltındakilere faşist yönetimin tüm acımasızlığı ile hüküm sürdüğünü belirtir ve yeraltında silah üreten yoldaşlarına yaşamın tüm karanlığı ile devam ettiğine inandırır.
KUSURSUZ ÇEMBER – ADEMIR KENOVIC
1999 yapımı olan Kusursuz Çember, Sırp Kuşatması altındaki Saraybosna’da insanların kenti gruplar halinde terk ederken, geride kalanların yoksulluk, umutsuzluk ve ölüm korkusu ile baş başa kalışını aktarır. Bu kargaşa içerisinde bencil, duyarsız bir şair ise iki evsiz çocuğa rastlar ve olaylar bundan sonra değişmeye başlar.
ZVOT JE CUDO – EMİR KUSTURICA
2004 yapımı olan bu filmde Luka, Jadranka ve oğulları Milos’un yaşadıkları anlatılır. Orta sınıfa ait bir Sırp ailesi, Bosna’da küçük bir kasabaya yerleşir. Luka, mühendislik mesleğini sürdürürken eşi Jadranka’nın en büyük hayali başarılı bir opera sanatçısı olmaktır. Küçük kasabanın tek önemli özelliği ise içinden geçen tren hattı ve beraberinde taşıdığı turistlerdir. Luka’da bu tren hattını düzenlemesi için görevlendirilmiştir. Ancak bekleyen savaş başlar ve acımasızca hayatlarını felç eder. Kula artık savaş bölgesindedir ve Sabaha ile tanıştığında tüm hayatı değişecektir.
LEPA SELAM LEPO GORE – SRDJAN DRAGOJEVIC
1996 yapımı olan filmde kendisini ülkesine hizmet etmeye adamış bir Sırp askerinin savaşta ciddi bir şekilde yaralanması ve yaralandıktan sonra savaş öncesi parçalanmış olan Yugoslavya’nın huzurunu aramaya başlamasını anlatılıyor.
UBISTVO S PREDUMISLJAJEM – GORCIN STOJANOVIC
Filmin ana konusunu erkekler, kadınlar ve savaş oluşturur. Jelena Paniç, Sırbistan’ın Hırvatistan ile savaşı sırasında 1990’ların başında Belgrad’da genç bir kadındır. II. Dünya Savaşı’nın sonundan itibaren büyükannesinin günlüğü hakkında bir kitap hazırlamaya başlar. Savaş yaralarından kurtulan genç bir asker olan Bogden ile de ilgilenen bu kadın, büyükannesinin hikayesinde oldukça farklı şeyler ile karşılaşır.
GORI VATRA – PJER ZALICA
2004 yapımı olan film, Bosna’nın Tesanje isimli küçük bir köyünde geçiyor. Filmde köydeki mutlu, huzurlu, mütevazi ve sakin olarak görülen insanların gerçekte neler yaşadığı aktarılır. Bu güzel ve kusursuz tablonun arkasında; etnik bir hoşgörüsüzlük, açlık, fuhuş ve suçluların neden olduğu yozlaşma yer alır.
GRBAVICA – JASMINA ZBANIC
Eksi Yugoslavya’da geçen bu filmde, bekar bir annenin ızdırabı konu alınıyor. Bir insanın bir yandan gerçeklerle baş etmeye çalışırken bir yandan da savaşın dehşet dolu izler bırakan geçmişini üstesinden gelmesinin zorlukları bu filmde net bir şekilde izleyiciye geçmektedir.
NAFAKA – JASMIN DURAKOVIC
Filmde; 1992’de iç savaşta bir televizyon ekibi ile Saraybosna’ya gelen Amerikalı Janet, savaşın bütün acımasızlığını ve şehrin yıkılmasına rağmen burada tanıştığı, ailesini savaşta kaybetmiş olan asker Kırmızı Göz’e aşık olur ve Bosna’da kalmaya karar verir.