Enerji Vampirleri! ( Yarı Dost Enerji Hırsızları)

Evrim Turgut

Evrim Turgut

Tüm Yazıları

Enerjiler ve enerji tabakaları, enerji akımları ve kâinatta cereyan eden az bilinen ve çok bilinmeyenli enerjisel döngüler. Enerjiye bağlı varyanslar, cereyan eden alış verişler. Bu idrak edilmesi ve bilinmesi kesinlikle imkânsız sırrı Yaradan’da gizli nice sırlarla dolu muhteşem evrende en üstün yaratılan insan.

Elbette enerji de yaratılanlar arasında çok azı açık ve tarifi imkânsız derece de gizli sır aslında. İnsan bedensel ve ruhsal dengesi, sağlığı, hatta yaşamsal aktivasyonu için ihtiyaç duyduğu enerjiyle kâinatta her an baş başa! Hem de bu alışveriş sandığımızdan daha çok etkili bir döngüde gerçekleşiyor. Bu döngü anatomik anlamda hücrenin yapısındaki işleyişle başlıyor…

Enerji Vampirleri! ( Yarı Dost Enerji Hırsızları) - Resim : 1

Hücre insan bedeninin yapı taşı hükmünde ve kendi mükemmel işleyiş programı içinde ihtiyaç duyduğu enerjiyi kendini koruması, geliştirmesi, beslenmesi ve bölünüp, çoğalarak görevini yerine getirmesi için bedenin temeli olduğu ilahi bilincinde gerçekleştiriyor. Enerjiyi hiç kuşkusuz sudan, damarlardan, organlardan, yiyeceklerden ve hatta evrenin ta kendisindeki aurasal alış verişlerden alıyor. Burada tasavvufta geçen bir sırdan bahsetmemek haksızlık olur. Yediğimiz yiyecekler arasında hücre için ayrıcalıklı bir yeri taşıdığı belirtilen zeytinden bahsedelim.

Zeytin her geçen yıllarda daha çok faydası keşfedilirken bir ilahi sır gizemli kapılara ışık saçıyor. Hücrenin içinde zeytinin hazmedilip vücuttan atılan kısmının dışında, çok az bir kısmının kaldığı tasavvuf ve hakikat dengesindeki sırlarda özellikle belirtiliyor. Ve bu özelliğin sadece zeytine mahsus olduğu belirtiliyor. “Kişi ne yerse odur“ sözünün ne kadar doğru olduğu bilincine varmaya bu sırlar altın anahtar özelliği taşıyor. Bu oldukça ilginç, hayreti hak eden ve zeytini sofranın baş tacı yapmaya aday sırrı sizlerle paylaşmadan geçemedim. Hücre görevini beden çerçevesinde yaparken beden de üzerine düşen görevi yapıyor. Ya da gereğince yapıyor mu? Böyle sağlam bir alışveriş için bedenin organlarının sağlıklı olmasının yanı sıra kişinin muhatap olduğu kişisel ve çevresel enerjilerin önemi çok dikkat çekici bir bilinç boyutunda karşımıza çıkıyor.

Enerji Vampirleri! ( Yarı Dost Enerji Hırsızları) - Resim : 2

Bu bilinç boyutu maalesef herkeste yeterince açık değil ve az kişide açık, çoğu kesinlikle gizli ya da gizlenmeyi başarabilen enerjisel tehlikelere maruz kalıyor. Bu muhteşem kâinat ve evrende faydalı enerjiyi tıpkı bir bal arısı gibi özümseyip bedenimizde maddi ve manevi ziyafete dönüştürmek varken, bu nahoş durum da nedir? Bu gizli ve psişik hırsızlar bizim keyfimizi neden kaçırıyor? Aslında bu nahoş durumların çok genel açılımı olduğunu belirterek biz “Enerji Vampirliği“ konusunu açalım. Vampir emici anlamında fantastik eserlerde, edebiyatta kullanılan ve kanla beslenen türleri çoğunlukta olduğu için yarasaya mal edilen herkesçe bilinin bir tema. Sinemada çok kullanılan ve tartışmaya açık bol mahsurlu gizli mesajlarla dolu kan emen hayali karakter vampir figürleri konumuzun tamamen dışında. Biz enerjiyi adeta içmeye meyilli vampirlerden söz ediyoruz. Yani reeldeki “Enerji Vampirleri”nden.

Bu kişilerin zararını iyice idrak edebilmemiz için öncelikle aura bedenden bahsetmemiz gerekiyor. İnsanın bedeninin etrafını zırh gibi saran, duygu ve düşüncelerin beyinden yansıyan elektriksel frekanslarıyla beslenen bu enerji tabakası, evrendeki enerjilerden de beslenir. Basit anlatımla vücuda menfezler halinde alış veriş enerji akışını gerçekleştirir. Bu menfezlere asya kökenli enerji düzenleme tekniklerinde çakra adı verilmektedir. Ben enerji menfezi demeyi tercih ediyorum. Bu enerji kanallarının sayısı yedidir. Bunun dışında şifa tekniklerinde veya enerji balans uygulamalarında kullanılan sekizinci menfezde sol elin tam avuç ortasında mevcuttur. Bu konudaki açıklamaları astral bedenle ilgili makaleye bırakıp biz konumuza devam edelim. Bedeni ortadan hayali bir çizgiyle ikiye ayıralım.

Enerji Vampirleri! ( Yarı Dost Enerji Hırsızları) - Resim : 3

Bu alternatif tıpta da öğretilen Hara çizgisidir. Sol taraf negatif, sağ taraf pozitif enerjiyi temsil eder. Buna mukabil sol gözden de negatif frekans, sağ gözden de pozitif frekans yayılabilir. Bu frekansın kişinin karakter ve niyetiyle yakın ilgisi vardır. İşte enerji çalan konumuzun karakterleri sol taraftaki negatifi hoş olmayan meyil ve art niyetlilikleriyle sürekli negatife yoğunlaştıran maalesef hem kendine hem çevresine zararlı karakterlerdir. Bu karakterlerdeki niyet karanlık emellere meyilliyse negatif çarpıcı yoğunluk o ölçüde artar. Böyle bir kişi asıl karakterini ustaca gizliyorsa, gizlemeyip sergileyenden daha da tehlikelidir. İşte “Enerji Vampirleri” bu ikinci türden kişilerin pozitif enerjiyi çeken yönüne yakıştırılan tanımdır. Elbette açıkça kıskançlık ve art niyetini ortaya serende tehlikeli karakterdir. Ancak belli edilen niyetlerde karşı kişinin beyinsel farkındalığı otomatikman kendini korumaya yöneldiği için farkındalık veya farkındalıkla koruma kalkanını adeta siper eder.

Nazar adı verilen sol gözden yansıyan konu bahsettiğimiz konuya benzese de özünde aynı ancak taktikte farklıdır. Yine de her iki konuda dualara müracaat etmek, iman ve inancı siper edinip İlahi birliğe, Yaradana sığınmak kesinlikle ve tartışmasız çok faydalıdır. Dua çok güçlü bir lazer gibi kişiyi korur. Enerji çalan kişilerin taktiksel yaklaşımları genellikle ısrarcı, dostluk maskesi altında sözleri ve niyetleriyle iğneleyicidir. Ancak bunu sanki iyiliğinizi istermiş gibi iki yüzlü yaklaşımla sergilerler. Bu fesat bakış ve yaklaşım karşıdakinin enerjisini ve aura bedenini zedeler, yorar ve performansını düşürebilir. Böylesi kişilerle görüşüyorsanız ve bunun artık farkındaysanız hala onlarla görüşmeyi sürdürmeniz çok yanlış ve zarar veren tutumdur. Peki, kimseden kolay vazgeçmemek, önce tamir etmeye çalışmak prensibi ne oldu derseniz? Bu prensip iyi ruhlu olduğu halde farkındalık dışı yanlışa sapan kişilere özeldir. Elbette değecek bu kişilerle uğraşmak gerekir. Ve bu insanlık görevidir. Bu karakterler dengeyi ayarlamakta zorlanan özü temiz kişilerdir ve içlerindeki ortadadır. Ketumluğu pek sığınmazlar. Unutmayın, aşırı ketumluk sinsilikle kardeştir. Enerjinizi çalıp sizi yoran enerji çekiciler üç ayrı karaktere ayrılırlar.

Enerji Vampirleri! ( Yarı Dost Enerji Hırsızları) - Resim : 4

Birinci karakterler; sürekli size pasını kusup arınma paneli gibi davranan ve mütemadiyen karamsar kişiliklerdir. Farkındalık dışı bedeniniz üzerindeki enerji menfezlerinden enerji çalar ve sizi yorgun düşürür. Zihnen ve bedenen bu yorgunluğu fark ettiğiniz an bu karakterde kişileri uyarmak ve bumerang misali evrene hangi mesajı gönderirseniz onu geri alırsınız uyarısını yapmanız şarttır. Eğer anlamıyorsa, yolunuza yürüyün ve uzaklaşın. Zira direk hipotalamus ve sinir sistemini etkileyen enerjinizi karıştıran frekanslar yayarlar. İkinci karakterler; farkındalık dışı sizden enerji çalan kişiliklerdir. Ancak bunlar hayranlık ve gıptayı tehlikeli nazar enerjisine çevirebilecek huydadırlar. Sürekli tenkit ve her şeye itiraz etme en belirgin özellikleridir. Bunları size iyilik yaparmış gibi sergileyen bu tipler moral ve motivasyonunuzu karıştırarak performansınızı düşürürler. Yine fark etmeden üzerindeki taşıdıkları yoğun negatifi yüklemeye ve pozitifi almaya ihtiyaç duydukları için sizden faydalı enerjiyi çekerler. Böyle kişiler yanınızdan ayrıldıktan sonra gerginliğiniz hüznünüz ve bitkinliğiniz artabilir. Aslında bu çok tehlikeli bir alış veriştir. Karşınızdakini dengelerken siz yorgun düşüyorsanız buna vampirlik denmez de ne denir? Gelelim en tehlikeli ve yaptığında bilinçli, farkında karakterlere yani tam “Enerji Vampirleri” ne!

Bu enerji emicilerin en önemli özelliği aşırı ketumluğu, sizden dinleyip kendinden hiçbir şey anlatmamalardır. Aslında ne kadar gizlenmeye çalışsalar da yanlarındayken zaman zaman sıkıntı duymanız ve şüpheye düşmeniz bunları ele veren enerji kaçaklarıdır. Neşeli davranıp sevimli görünmeye çalışabilirler. Bu sıkılıp kaçmamanız için bağımlılık yapmaya yönelik hareketlerdir. Aslında verdiğini sandıklarınızdan çoğunu sizden alırlar. Direk enerjinizi alın çakranızdan çalarlar. Bunu fantastik bir film kahramanı gibi enerji alayım diye yapmazlar elbet, ancak samimiyetsiz tavırları ve fesatlıkları hırsızlığa kâfidir. Samimi davranmaya çalışırken bazen hainliklerini fark edince şaşırıp kalabilirsiniz. Tabii ustaca suçu başkasına atıp manevra yapmazlarsa! Bazen gözlerinizin içine fazla bakıp dalabilirler. Oysaki tasavvufta önerilmeyen direk göze bakıp güya yalan söyleyip söylemediğini tanıma saçmalığı esasen faydasız ve gereksizdir. Bu tip direk hipnotik göz temasları tehlikeli ve tıbbi olmayan sapkın hipnoza dahildir. Karşıdakinin iradesini ele geçirmeye yönelik illegal hipnoz ve telekinezi çalışmalarında kullanılır. Ve kesinlikle çok zararlı negatiftir. Enerjiyi hızla çeken bir metottur. Bazı aydın bilginler ve İslam büyükleri direk gözlerinin içine baktırmaz bundan son derece rahatsız ve ikaz ederlerdi.

Bu konudaki ikazlarla dolu eserler çoktur. Şimdi bunun bir davranış dili sırrı olduğunu düşünen metotlarda var. Gözlerini kaçıranlar yalan söyler deyimi mevcut, bunun bilimsel yanı ne kadar ispatlı bilmiyorum ancak benim tasvip ettiğim bir davranış değil. Karşıdakinin gözünün tam ortasına manasızca saplanıp kalmak, hem zahiren itici ve tuhaf, hem de mutasavvuf ve İslam tarihi âlimlerinin önerilerine tamamen terstir. Bunu her yapan enerji vampiridir dediğim sakın sanılmasın. Sadece uyarı mahiyetinde araştırma ve tecrübelerimle bu çok kıymetli bilgiyi paylaşıyorum. Üstelik bu direk göze bakıp kalmak, çakraları dengeli, gelişmiş duyarlı kişileri fazlasıyla rahatsız edip uzaklaştırır. Şimdi bu aydınlık kişiler yalancı mı? Tekrar tekrar düşünmeye değer!

Enerji Vampirlerini fark ettiğiniz an enerjinizi hatta zamanınızı çalmalarına izin vermeyin. Yanlarından uzaklaşın. Zira bu tip karakterlerin düzelmesi çok zordur. Hem ağır nazarlarıyla performansınızı düşürüp deyim yerindeyse şansınızı da çalabilirler. Tüm okuyucularımıza iyi niyeti rehber edinip, iyi ve akıllı insanlarla birlikte bulunmayı tavsiye ediyorum… İyimser, umut dolu, pozitifliği elden bırakmayın.

Yeniden Görüşmek Üzere...