18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN TARİHİ KISACA | 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin Anlam ve Önemi
Her sene 18 Mart tarihinde kutlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi bu yıl 110 yaşına girdi. 2025 yılında salı gününe denk gelen 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nde şanlı tarih odak noktası oldu. İşte 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin tarihi kısaca..
Osmanlı Devleti 1700’lü yıllardan itibaren duraklama ve çöküş dönemine girdi. Savaşlardaki mağlubiyet ve toprak kayıplarıyla gücünü kaybetti. Sömürge arayışındaki devletlerce Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı Devleti’nin geniş topraklarının nasıl paylaşılacağı sorunu ortaya çıktı. Boğazlara kimin egemen olacağı büyük bir sorun oldu.
28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand bir Sırp tarafından öldürülünce I. Dünya Savaşı’nın kıvılcımı patlamış oldu ve kutuplaşmış Avrupa’da bloklar arası savaş ilanları ard arda gelmeye başladı.
Boğazda mayın hatları oluşturulmaya başlarken 27 Eylül’den itibaren tüm deniz ulaşımına kapandı. 3 Kasım 1914’te Fransız ve İngiliz savaş gemileri boğaz girişindeki tabyalara taarruz yaptı. Seddülbahir Kalesinin cephaneliği isabet aldı. Böylece Çanakkale’de ilk şehit verildi. İngiliz savaş konseyinde Çanakkale Harekatı kabul edildi.
18 Mart 1915’teki Harekat Planı sabah 08.15’te Queen Elizabeth’in direğinde görülen ileriye hareket işareti ile başladı. Öğlene kadar birinci hattaki gemiler uzun menzilli toplarıyla tabyaları bombardıman etti. Amiral de Robeck öğleden sonra ikinci hattı ilerletti.
Üçüncü hattaki daha eski savaş gemileri ilerleyip Türk topçusunun menziline girdi. Türk topçusu ateş altında kalan gemileri geri çekti. Gemilerden Bouvet, Irresistable ve Ocean batarken Inflexiable, Gaulois, Suffren, Agememnon ağır hasar aldı.
17.00 sularında Amiral de Robeck bir mayın tarlası içinde olduklarını anladı ve harekata devam edemeyeceği için geri çekilme emri verdi. Büyük boğaz harekatında zafer tabyalarındaki Türk topçuları ve boğazın kalbine ustaca döşenen mayın hatları sayesinde Türklerin oldu.
Kazanılan şanlı zaferde çelik zırhlara bürünmüş, her yönüyle teknik üstünlüğe sahip armadaya karşı, tabyalarda can siperane mücadele veren Seyit Onbaşı gibi cefakar topçular yer aldı. Boğaz kıyılarına yerleştirilen gizli obüs bataryalarının, mayınların ve Türk askerinin savaş kabiliyeti zafer getirdi.
(Kaynak: Wikipedia)