İş insanı Halit Yukay’ın kullandığı tekneye çarptı: Kaptan dümeni bırakıp mangal yapmış!
İş insanı Halit Yukay’ın teknesine çarparak batmasına sebep olan Arel-7 gemisi ile ilgili çarpıcı bir bilgi ortaya çıktı. Mürettebatının kaza sırasında mangal yaptığı, gemiyi ise otomatik kaptana bıraktığı belirlendi.
Ağustos'ta Yalova'dan Bozcaada'ya gitmek üzere Graywolf isimli teknesiyle denize açılan Halit Yukay'dan uzun süre haber alınamadı. Ailesinin durumu yetkililere haber vermesi üzerine başlatılan arama çalışmaları sonucu Yukay'ın teknesine parçalanmış halde ulaşıldı. Bu gelişme üzerine herkesin aklında iki soru işareti vardı. Yukay, bir kaza sonucu hayatını mı kaybetti yoksa yüzerek karaya mı çıktı? Başlatılan arama çalışmaları ve soruşturma ile tüm şüpheler tam da Halit Yukay'ın kaybolduğu saatlerde bölgeden geçen 'Arel-7' adlı kuru yük gemisine odaklandı.
GEMİ KAPTANI "BİR SARSINTI HİSSETTİM" DEMİŞTİ
4 Ağustos'ta Çanakkale'den aldığı çimentoları Kocaeli Limanı'na götürmek üzere yola çıkan Arel-7 isimli geminin kaptanı C.T. "Marmara Adası'nı geçmiştik. Bir sarsıntı hissettim, anlam veremedim, baktım önüme sağımda ve solumda iki parça vardı. Tahta parçası olarak gördüm. O sırada can simidi gördüm. Sağımda ve solumda gördüğüm tahta parçalarının ne olduğunu anlamadım. Benimle ilgili bir durum olmadığını anlayınca yoluma devam ettim" ifadelerini kullandı. Adli kontrolle serbest kalan C.T. savcılığın itirazı üzerine tutuklandı.

CANSIZ BEDENİ 68 METRE DERİNLİKTE BULUNDU
19 günü aşkın süredir devam eden arama çalışmaları sonucu Halit Yukay'ın cansız bedenine 68 metre derinlikte ulaşıldı. Genç iş adamının cansız bedeninin çıkartılması için Deniz kuvvetleri Komutanlığı ekiplerinin başlattığı çalışmalar sürerken korkunç kazayla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde açıklanan kriminal raporda ise yük gemisindeki sürtünme izleriyle Yukay'ın teknesinde izlerin eşleştiği bilgisine ulaşıldı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan gemi mürettebatının sözleri feci kazayı herkesin gördüğünü ancak kimsenin haber vermediğini kanıtladı.

"TAVUK PİŞİRİRKEN SARSINTI HİSSETTİM"
'Usta Gemici' sıfatını taşıyan Metin Sarı kazanın yaşandığı dakikaları anlattı. AHaber’de yer alan habere göre Sarı, "Çanakkale Boğazı'nı çıktıktan sonra 08.00'de vardiyamı teslim etmiştim. 16.30'a kadar geminin baş üstünde boya yaptım. Sonrasında yemek hazırlığı yaptık. Tavuk pişiriyorlardı. Yardım etmek için pişen tavukları aşağı indirdim ve çiğ etleri yukarı çıkardım. Aşağıya tavuk almaya indiğim esnada gemide bir titreşim oldu. Çıktığım esnada deniz yüzeyinde yüzen parçalar gördüm. Tekne parçalarına benziyordu. Tekne parçalarını cep telefonumla video kaydına aldım. Gemi yüzen tekne parçaları etrafında manevra yaptı. Sonra rotamızda devam etik. Video çekerken yanımda 2. kaptan da vardı. Gördüğüm batık tekne parçaları 'süvari' beyin bilgisi dahilindeydi. O yüzden başka yere bilgi vermedim…" ifadelerini kullandı.

"BÜTÜN PERSONEL GÜVERTEYE ÇIKTI 2. KAPTAN KAYIT ALDI"
Diğer 'Usta Gemici' İsa Alazoğlu'nun ise öğleden sonra istirahatli olduğu ortaya çıktı. Alazoğlu 7 Ağustos'taki ifadesinde şunları anlattı: Saat 16.00 sularında mangal yapacaklarını söylediler. Mangalımız sancak kıç tarafındaydı. Hazır kesilmiş odunlarla ateşi yakmaya başladım. Aşçıbaşı malzemeleri getirdi. Sancak tarafta su üzerinde dönmüş şekilde tekne parçaları gördüm. Aşağı yemekhaneye gittim. Bütün personel güverteye çıktı. Saat 17.20 sularında gemi biraz ilerledikten sonra sancak taraftan manevra yaptı. Baş tarafa 2. kaptan ve Metin isimli usta gemici gitti. Telefonla kayıt aldığını gördüm. Gemi etrafında 500-600 metre uzaklıkta döndü ve tekrar rotasında devam etti. Deniz yüzeyinde can simidi gördüm, gemi rotasına devam etti. Hiçbir yere haber vermedim çünkü süvari beyin haber vereceğini düşündüm.

GEMİDEKİ HERKES 'ŞÜPHELİ'
Arel-7 isimli gemideki 9 kişinin soruşturma kapsamında ifadesine başvurulurken kaptan ve ikinci kaptan 'taksirle ölüme sebep olmak' diğer mürettebatın da 'suçu bildirmemek' ile suçlandığı vurgulandı. Kazanın kaptanın 'otomatik kaptan' sistemini açarak yerini terk etmesi ve yerine gözcü de bırakmamış olmasından kaynaklandığı üzerinde duruluyor. Kaptan C.T. ifadesinde 'Gözcü' ve yardımcısının kaza saatlerine 'yemeğe indiğini' söylemişti.

MÜRETTABATIN EŞİ 112'YE HABER VERMİŞ: GEMİ BİR YERE ÇARPTI!
Soruşturma dosyasındaki en kritik delil ise 112 Acil Yardım servisine yapılan ihbardı. Öyle ki mürettebattan birinin eşi, 112'yi aradı ve "Eşimin çalıştığı gemi bir yere çarptı ama eşim kaptan tarafından susturuldu" ihbarı yaptı. Bu ihbar tutanak altına alındı ve soruşturmayı yürüten birimlere ulaştırıldı. Savcılık bu ihbarı yapan kişiyi buldu. Gerçekten de gemideki mürettebattan birinin eşiydi. Ancak ifadesinde bu tutanaktaki beyanlarını kabul etmeyerek, 'Yanlış anlamışım, doğru değil' diyerek geri adım attı.
'KONSOL' İNCELEMEDE
Halit Yukay'ın parçalanan teknesinde yapılan incelemelerde 'Konsol' denilen parçaya da ulaşıldı. Bu parça bir çeşit 'kara kutu' gibi geminin seyir güzergâhı, tarih ve saat gibi detayları kayıt altına alıyor. İlk incelemelerde bu cihazdaki verilere ulaşılamadı. Cihaz detaylı inceleme için yurtdışına yollandı.
Cengiz Haznedar hayatını kaybettiGündem
Şimdi de Mahkeme arıyor; 8 yıl önce evden çıktı bir daha haber alınamadı!Gündem
Yanından geçip gittiğiniz yer sığınak olabilir... İşte Kocaeli’deki sığınaklar!Gündem